Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu insanlar çok şey söylüyorlar ama söyledikleri hakkında hiç fikirleri yok.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sokrates:
“Göründüğü kadarıyla, ikimiz de güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. O, hiçbir şey bilmediği hâlde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım."
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sokrates’in, dünyanın kaynağı hakkında geliştirilen kuramların insanlığa hiçbir fayda sağlamadığını anlaması uzun sürmedi. Ona göre dünya üzerine değil, kendimiz üzerine düşünmeliydik. Bu nedenle Delphi’li kahinlerin eski bir sözünü benimsemiştir: “Gnothi Seauton” (Kendini tanı).
120 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Symposion ve Eros
Uzun bir inceleme yazmaya niyetim yoktu fakat sanırım yine uzatacağım. (Kendim için notlar) Önce şunu söylemem gerekir ki: Platon’un diyaloglar içinde hocası Sokrates’i böylesine bilge ve saygın biri olarak tasvir edip onurlandırması, bu diyaloglar içinde kendi adını hiç geçirmemesi beni etkiliyor. Kitabın Yunanca adı Symposion, dilimizdeki
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,047 okunma
309 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Felsefenin tesellisi Sokrates, Epikuros, Seneca, Montaigne, Schopenhaeur ve Nietzsche üzerinden, onların ellerinden tutarak ve onların hayatını şekillendiren temel felsefi sorunlar hakkında tatlı bir anlatı sunuyor. Derin değil, sığ değil.. Kitabı okumak felsefecilerin şahıslarına ilgi duyanlar için ayrıca keyif verici olacaktır diye düşünüyorum.
Felsefenin Tesellisi
Felsefenin TesellisiAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 20223,416 okunma
"Eski Yunanlılarda bilge Sokrates uzun yıllarını meydanlarda sıradan insanlarla hayatın en yüce gerçeği ve güzelliği hakkında konuşarak geçirdi. Biz de böyle eğitimciler nerede?"
Reklam
Platon
Sokrates'in "bilmeyiş" tavrından doğan sonuçlan tutarlı bir biçimde dile getirerek, araştırmanın her çeşidinin beyhude olduğunu be­lirtmişti. Çünkü, aradığım herhangi bir şeyi ya önceden biliyorumdur (bu durumda araştırmam gerekmez) ya da araştırdı­ğım şey hakkında hiçbir şey bilmiyorumdur. Bu durumda ise, herhangi bir şey öğrenmem imkânsızdır. Çünkü, araştırmayı nasıl yapmam gerektiğini bilemem. Demek ki, bilimin değeri olmadığı gibi, başarıya ulaşma şansı da yoktur. Platon bu an­layışa karşı gelerek kendi "hatırlama" teorisini ileri sürüyor ve bilimin mümkün olduğunu söylüyordu. Çünkü Platon'a göre, her bilme, ruhun yeryüzüne gelmeden önceki hayatında doğ­rudan doğruya gördüğü nesneleri hatırlamasından başka bir şey değildir. Bu bilgi nesneleri İdelerdir ve bilimin yapması ge­reken iş, gerçek bilgiyi ortaya koyan bu hatıra imgelerini ruhun derinliklerinden çıkartmaktır. Diyalektik, bu ideleri bilinç ala­nına getirmemizi sağlayan bilimsel bir yöntemdir.
Bilgelik, en basit ifadeyle, insan hayatının anlamı ve değerine ilişkin derin bilgidir. Bilgelik, kendisine sahip olana mutluluk ve kurtuluş sağlayacağı, hayatına anlam ve değer katacağı varsayılan anlamlı ve değerli bilgidir. Bilgelik, Sokrates'in uğrunda ölümü göze aldığı bilgidir. Bilgelik, büyük İslam filozofu İbni Rüşt'ün, Kur'an'ın evrene bakarak bizi, onun yaratıcısı hakkında düşünmeye davet ettiğini söylediği bilgidir.
Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: d e ğ m e z . . . Her zaman ve her yer de aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: “ yaşamak — uzun süre hasta olmak demek: kurtarıcı Asklepios’a bir horoz borçluyum.” Sokrates bile bıkmıştı. — Neyi k a n ı t l a r bu? Neye i ş a r e t e d e r bu? — Eskiden denilmişti ki, (— ah, dediler bunu, hem de yeterince yüksek sesle ve bizim kö tümserlerimizden önce!): “Burada her halükârda bir hakikat payı bulunmalı! Consensus sapientum,* hakikati kanıtlar.” — Bugün de hâlâ böyle mi konuşacağız? h a k k ı m ı z var mı buna? Burada her halükârda bir h a s t a l ı k payı bu lunmalı” — b i z de yanıt veriyoruz: bu tüm zamanların bilgeleri, onları önce bir yakından görmeli! Belki hepsi de ayaklarının üstünde sağlam duramıyorlardı artık? geç? sal lantılı? dekadanlar? Yoksa bir karga gibi mi görünür bilge lik yeryüzünde, en ufak bir leş kokusuyla heyecanlanan?... *Bilgelerin görüş birliği
Sayfa 11
Çünkü "bilmek",bir konu hakkında kazanılmış bilgileri muhafaza edip yirirmemektir. Aynı şekilde "unutmak" da kazanılmış bilgiyi yitirmek değil midir Simmias?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.