Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Serinin son kitabı.Bitmesine çok üzüldüğüm bir kitap.Hogwartsda son kez bulunmanın heyecanını yaşadık.Ve daima sürecek bir dostluğa şahitlik ettik.Teşekkürler Rowling.
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201623bin okunma
Anastasya, esirlerin arasından alınıp Bosna Saray'ına getirildiğinde, kaderinin kendi elinde yazılmayacağını anlamıştı. Gördüğü rüyalardan uzak diyarlara cariye olarak gitse de Sultan olup dünyaya ismini Mahpeyker Kösem Sultan olarak duyuracağını henüz bilmiyordu...
1604 yılın Ocak ayının ilk günleri, Sultan Ahmet Han önemli bir karar almak durumundaydı. Babası Mehmet Han, Fatih Kararnamesi ile on dokuz kardeşini katlettirmiş ve kendisi bu olaya çocuk yaşta şahitlik etmişti...
Mahpeyker Kösem Sultan doğurduğu şehzadeler ile sarayın ve Sultan Ahmet Han'ın gözdesi olmuş ve sarayda devlet işleri dahil her konuda fikir yürütmeye başlamıştı. Entrikalar ile dolu saray koridorlarında ne kadar gözde olursa olsun ölüm korkusunu taşımaya alışmıştı...
Valide Safiye Sultan hem güzelliği hem de çevirdiği oyunlar ile Mahpeyker Kösem Sultan'a örnek olduğunun farkına varsa da, hala sarayda onun sultanlığı geçerliydi...
Sultan Ahmet Han'ın ani ölümü ile gelişen olaylar payitahtın ve Valide Safiye Sultan ile Mahpeyker Kösem Sultanı karşı karşıya getirecekti...
Şeyhülislamların kararları,Sadrazam ihanetleri, yeniçeri ayaklanmaları, Mustafa Han'ın tahta çıkışı, Osman Han'ın öldürülmesi, Murat Han'ın devleti yeniden yapılandırması ve İbrahim Han'ın tahta çıkarılışı ve Mahpeyker Kösem Sultan'ın kendi evladına layık gördüğü son; sizi tarihin tozlu yollarında bir gezintiye çıkaracak...
Yazarın dili sade ve akıcı. Olayları özetler şeklinde roman tadında kaleme almış. Bu kitabı almama yazarın dünyada yaşayan on üç Sultan'dan bir tanesi olması sebep olmuştu. Bundan sonra ki eserlerini ise kalemini beğendiğim için alacağım...
Modern Abd.60 'lı yıllar fakat renk ayrımı zirvede .Siyahlar hizmetçi olarak kabul ediliyor.Ve onlar beyazların yemeklerini yapıyorken, çocuklarına bakıp onları eğitirken normal iken hastalık taşıdıkları gerekçesi ile tuvaletleri bile ayrılıyor, ve bir anda tukaka bir güruha dönüveriyorlar.O dönemde:
Zenci erkeklerin koğuşunda beyaz kadınlar
James Bond karakterinin gerek filmleri gerekse de romanları her daim ilgimi çekmiştir. Son filmi hariç diğer 23 filmini izlemiş ve 3 kitabını da okumuşumdur. Daha okuyacak bir dolu da romanı vardır. Rusyadan Sevgilerle James Bond'un ilk İstanbul ve Türkiye macerasına şahitlik eden romandır. Sean Connery'li film en sevilen James Bond filmlerinden olurken romanı ise daha kıymetlidir benim gözümde. James Bond seviyorsanız bu kitapla veya Dr. No ile başlayabilirsiniz.
Kitap güzeldi diyebilirim. Baş karakterimiz kimliksiz bir çocuk, yaşadığını kanıtlayan resmi bir evrak yok bu nedenle toplumdan izole bir hayat sürüyor ve ciddi davranış sorunları mevcut. Küçük yaşta yaşadığı travmatik bir olay var ve bu olayın Frank'in üzerinde bıraktığı izlere ve ağır sonuçlara şahitlik edeceksiniz. Bu kitap sırf sonu için okunur. Beklenmedik bir son ve yazarın notuyla daha da bir anlamlı.
218 syf.
8/10 puan verdi
Kendisini dış dünyadan olabildiğince soyutlamış kendi iç dünyasında yaşattığı bir hayatı anlatan ve öyle ki tasavvur ettiği hayatta mutlu günlerinin geçtiği günleri dahi kendince güzel hatırlayıp kutlayabilen isimsiz bir kahramanımızın -hayalperestimizin- münzevî bir hikâyesidir. Gerçek ile düş arasında gidip gelmeler yaşayan nahif bir karakterin birgün, bir gece yürüyüşünde karşılaştığı 17 yaşındaki Nastenka'yla birlikte hikâyesi gelişir ve ilerler. Hüzünlü dili ve akıcılığı ise tek solukluk bir kitap olma özelliğinin yanısıra hikâyeyi gözlerinizin önüne serebilecek nitelikte bir yapıt olma özelliği barındırmaktadır. Kısaca; keyifle okunup hüzünle son bulan bir aşk üçgenin içinde (Hayalperest,Nastenka,Genç Kiracı) yer alıp buna şahitlik edebileceğiniz bir Dosto klasiği...
Ahmet Altan’ın En Güzel Romanı
“SPOT: Ahmet Altan “Son Oyun” kitabında bir yandan derin bir aşka, bir şehvette yer verirken diğer yandan da bir topluluğun sarhoşça davranışlarını, sorumsuzluklarını ve bu sorumsuzluğun doğurduğu iktidar ve güç kavgasına yer vermektedir”.
Semih Gümüş 13.06.2016 tarihinde Radikal Kitapta yazdığı “Edebiyatın Üstüne
Oldukça genç bir adam, deriden yapılma trampetini sert hamlelerle döverek Fırat Nehri'nin hemen doğusunda yer alan Uruk kentinin meydanına doğru ilerliyordu. Halk bu sesle adeta hipnotize olmuşcasına bu adamın peşi sıra İştar Tapınağı'nın önüne kadar geldiler. Baş rahibe ve İştar'ın yeryüzündeki en genç tezahürü İlluna, riyakar bir gülümseme ile
Kitabın adı bütün hikayeyi özetliyor aslında, bir beklenti çevresinde yaşanan olaylar anlatılıyor. Ülkesine hizmet etmiş maaşını almaya çalışan bir Albay ve eşi üzerinden hikaye sonuna kadar bir beklentiyi hissediyorsunuz. Acaba ne olacak? Karınları doyacak mı? Maaş ne olacak? Oğullarının hatırası Horoz ile ilgili ne karar verecekler? gibi sorular eşliğinde ülkenin siyasi durumu da harmanlanarak güzel kısa bir hikaye anlatılıyor. Bağlayıcı bir son yerine espirili bir son tercih edilmiş. Güzel bir hikayeye şahitlik edebilirsiniz.
175 syf.
10/10 puan verdi
#KitapYorumu
#SonUmut
#HalitErtugrul
Sayfa Sayısı :175
Konu : Yaşanmış Hayat Hikayesi
#ŞiddetleTavsiyeEdilir
Bir insan düşünün ki dünya imtihanı çok mu çok çetin ... inanan ve inancından imanindan hangi koşulda olursa olsun bir genc kızın hayatına şahitlik edeceksiniz satırlarda ...
Yürek parçalayan bir hayat hikayesi ve nasıl derman bulduğu nasıl yol aldığını gösteren bir yol haritası mahiyetinde bir kitap ...
Herdaim kendisini ve inancını sorgulayan bir genç kız ... Karşılaştığı her sorunda kendisini sorgulamayan geri durmayan ve yalnızca ALLAH'a sığınan umudun tükendiği anda hızır gibi imdadına yetişen olaylar ve insanlar silsilesi ... Okurken yer yer gozyaslariniza sahip cikamayacaksiniz ... Elinde olmadan insanı duygu yoğunluğuna sürükleyen kitap dediğim gibi zamane gençlerimize rehber niteliğinde bir kitap ... Mutlaka okunması ve tavsiye edilmesi gereken bir kitap ... Ve izlenilen hayat programı ... Dil tutulur lâl olur ... Uygulayabilmeyi hepimize nasip etsin Rabbim ... Tabi birde sevda var ki onu hangi kelimeler ifade eder ki bilmem ... Okuyup anlamak kendi yuregimizde yorumlamak en iyi çözüm bence ...
Adının hakkını veren bir kitap olmuş. Gerçekten de o "huzursuzluk" sayfalar ilerledikçe hissediliyor. Livaneli bu kitabında; roman karakterlerine yada konuya hayran bırakmaktan ziyade bizleri yaşanılan olaylara şahitlik etmeye davet etmiş. Meleknaz karakterinin başından geçenleri ana konu edinip; Mardin, Suriye, İstanbul ve Amerika'ya kadar uzanan olaylar silsilesinin hikayesine ortak oluyoruz. İşid zulmünden kaçan Meleknaz ile Hüseyin karakterinin sığınma kampında tanışması ile hikaye başlıyor ve peş peşe yaşanılan acılar devam ediyor..
Sağlam karakter, etkili karakter, süper son vs. gibi bir yorum çıkartamadım kitaptan ama kitap baştan sonra bir gerçeklik veriyor. Yüzeysel olarak İşid zülmünü az çok biliyoruz ama ne boyutlarda olduğunu, neler yaşanabileceğini, ne canlar yitip gittiğini, sağ kalanların ise ne acılardan geçtiğini kafanızda canlandırıyorsunuz..
Yazım dili yine muhteşem, bir günde okuyup bitirilebilecek bir kitap. Sonu biraz havada kalmış gibi.. Okumanız gereken kitaplardan.
"Huzursuzluk" içimdeki huzuru paramparça etti. Savaşı uzaktan düşünerek tasvirlemeye çalışmak ile Meleknaz'ın yaşadıklarının içinde yol almak, onun çocuk-kadın ruhundaki yaraların derinliğini anlayabilmek, sanırım bir okur olarak imkansız...
İnsanların birbirine sadece dininden dolayı bu kadar zulmetmesi ne yazık ki dünya var
Doğu Karadeniz'de 2 asırdan fazla yaşamış gizli hristiyanların,Krifosların , hikâyesi "Kutsal İkona" ... son zamanlarda okuduğum en başarılı romanlardan biri diyebilirim. Elimden atamadığım ve okurken bir sonraki bölümleri merak ettiğim sürükleyici bir eserdi. .. Efrâim (Teodor )karakteri kimlik bocalaması yaşayan bir insan olarak yazar tarafından çok iyi tahlil edilmiş ve her bölümde yaşadığı ruhsal iniş çıkışlar başarıyla anlatılmış. Bir yanı Hristiyan bir yanı Müslüman olan bir gencin yaşamıyla, Müslüman görünümlü krifosların Tanzimat sonrası hayatlarına dahil oluyorsunuz ve yaşadıkları her türlü çıkmaza, menfaat ilişkisine şahitlik ediyorsunuz.Dönemin tarihine ışık tutan bu romanı okumalısınız. Farklı bir tarihi gerçeğin tatlı bir anlatımla size sunulduğunu farkederken romanın zevkine varacaksınız. ... Ve aşk... Bu romanda da farklı bir aşkı bulacaksınız, sıradışı bir saflıkta tablovari bir aşk. ...
