Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
239 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bir Ahmet Mithat Efendi kitabını daha tamamladım. Keyifle okunan, insanı Osmanlı köşklerinde geziniyormuş gibi hissettiren bir roman. Aynı zamanda yazarın son romanı olma özelliğini de taşıyor. Beni için için rahatsız eden ise kitabın konusunun batı hayranı, feminist düşünceleri ile dikkat çeken henüz on sekiz yaşına dahi gelmemiş bir kızın yaptığı akıl almaz kötülüklerle şekillenmesi. Böyle rahat tavırlı, sözünü sakınmayan bir kızla şarkı söylemek, dans etmek, içki içmek uygun ama evlenmek için mutlaka mazbut bir kız bulmalı fikri çok göze sokulmuş bence. Yazar şu ana kadar okuduğum diğer iki kitabında ve hatta bu kitabında bile kadınların eğitimine, kendini geliştirmesine destek veriyor, eşit haklara sahip olmaları gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Buna rağmen bu kitapta yer yer bu düşüncelerle zıt bir his oluştu içimde yazarla ilgili.Evet anlatmaya çalıştığı kontrolsüz bir şekilde batı hayranı olmanın insanları kötü davranışlara ve dolayısıyla kötü sonlara sürükleyeceği gerçeği ama yine dķe bu kadar keskin bir ayrım yapması biraz rahatsız hissettirdi. Sonuç olarak yazarın gerçekte savunduklarını anlayabilmek için daha fazla kitabını okumam gerektiğini anladığım bir kitap oldu benim için.
Jöntürk
JöntürkAhmet Mithat Efendi · Beyaz Balina Yayınları · 2005331 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Ruhuma Dokunan Hayalet- Ulduz Makh 8/10 Hepinize selam, yeni bir kitap yorumu ile sizlerleyim. Anaida, yıllar önce ailesinden ayrılmış, kimsenin bilmediği bir semte taşınmıştı. Orada da ayakta kalmak için bazen barmaidlik yapıyor bazen ise sahneye çıkıp şarkı söylüyor. Anaida, her gece birbirinden farklı ve ürkütücü dolu kabuslar görüyor, olur
Ruhuma Dokunan Hayalet
Ruhuma Dokunan HayaletUlduz Makh · Otantik Kitap · 202191 okunma
Birine bahsettiğiniz en son şey doğum gününüz olsun. Çünkü bu birbirine armağan edilen bir dizi, bir şiir, bir şarkı, bir resimden bile daha büyük kötülük. Bırakın sizde kalsın.
Son defa görsem seni, Kaybolsam yüzünde. Son defa yenilsem sana, Hiç anlamasan da. Son defa benim olsan Uyansam yanında... youtu.be/tN0tDRCachE?si=...
The End
Kahkaha ve beyaz yalanların sonu Ölmeye çalıştığımız gecelerin sonu Bu son
Reklam
The End
Bu son güzel arkadaşım Bu son tek arkadaşım Özenli planlarımızın sonu Ayakta duran herşeyin sonu Bu son
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
144 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Asla aciz değildi kadınlar! Her biri dünyaya bedeldi.
K A D I N "Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan." Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamlarından biri. Bir diğer anlamı: "Ev işlerinde çalışan bayan." Hatta daha iyi anlaşılsın diye bununla ilgili atasözleri, deyimler, kalıp sözler de koymuşlar: "Kadının yüzünün karası erkeğin elinin
Issız Kadınlar Sokağı
Issız Kadınlar SokağıCanan Tan · Doğan Kitap Yayınları · 20191,357 okunma
Reklam
"Gözlerin hoyrat, ihanetler gibi. Ellerin soğuk, zemheriler gibi. Kalbin buz tutmuş, son nefes gibi. Soğuk olsa da..." Mabel Matiz- Bir Hadise Var
122 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenler için sevebileceğiniz bir kişisel gelişim kitabı ile geldim. Hayatı daha iyi, güzel yaşamak için bu 4 maddeyi hayatımıza geçirelim. Kendimizle 4 anlaşma yapalım. 1- Söz büyüdür. 2- Hiçbir şeyi kişisel alma. 3- Varsayımda bulunma. 4- Yapabildiğinin en iyisini
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Şermin Yaşar’ı öykülerinden tanıyıp sevmiştim. İlk romanı da beni şaşırtmadı. Yüreğimde diğer kitaplarını arkada bırakıp 1 numaraya oturdu. “İyi ki okumuşum!”defim. Akıcı, insanı sımsıkı saran, zamandan- mekandan koparan bir kitap olmuş. Sonu sürprizli gibi yorumlar okudum. Ben hiç şaşırmadım. Şermin Yaşar’ın tıpkı üste olmayan bir hırkayı söker gibi aile içi sırları tek tek açıp yumak yapmasını keyifle okudum. Yazar kitabın başında “ Bu kitabın kahramanlarından Ethem, tamamen kurgu ama ben onu çok sevdim. Bu kitabı Ethem’e ithaf ediyorum.”diyor. Ben de kitapta en çok Ethem’i sevdim! Emin’e de gıcık oldum :)) Gelelim kitabın konusuna; Kazım bey üç oğlu, Emin, Ethem ve Ekrem ile her Cuma görüşerek gelinler ve torunlarla yemek yemektedir. Görünüşte herkes kendi halindedir. Kitap aile bireylerinin itirafları, iç hesaplaşmaları, kronik sıra ile olayları anlatışları şeklinde ilerliyor. Sanki bu yazılanları diğer kahramanlar da duyuyor ve şarkıyı kaldığı yerden devam ettiriyorlar. Yazarın usta kalemi tam bir edebi şölen yaşatıyor. Daha kitabı almadan şarkıyı söylemeye başlamıştım. Kitap bitti hala söylüyorum. Zaten bu makam hep böyle yapar beni ;) Kürdili hicazkar şarkı içinde hem umut hem hüzün barındırıyor. İsim seçimi kitap için çok yerinde olmuş. Tüm kahramanlara önce kızıyor sonra anlıyorsunuz. Ethem’in son bölümde anlattıklarını, insan ilişkilerini yorumlayışını çok sevdim. Psikolojik tahliller güzeldi. Çok güzel kitap olmuş. Kaleminden mürekkep eksik olmasın Şermin Yaşar :))
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,982 okunma
Yetişkinler çocukların yalnızca gösterişli şeylere, parlak renklere, yüksek seslere vs. karşı duyarlı olduklarına inanır. Bu tip şiddetli uyaranların onların dikkatini çektiği doğru; şarkı söyleyen insanların, zil seslerinin, dalgalanan bayrakların ya da parlak ışıkların çocukların dikkatini çektiğini hepimiz görmüşüzdür. Fakat dışarıdan gelen bu tür şiddetli uyaranlar tesadüfi olmaktan öteye gitmez; dikkat dağıtır, şiddetli bir biçimde dikkat çeker ve duyuları, uyaran neyse ona yöneltir. Biz yetişkinler de, her ne kadar tam bir paralellik olmasa da, eğer bir kitaba kendimizi kaptırmışsak pencerenin önünden geçen gürültülü bir bandonun sesini aniden duyduğumuzda gidip bakmak için yerimizden kalkarız. Sessizce oturup kitap okuyan bir insanın kitaba son derece yoğunlaşmış olduğunu fark etmeyen ve bu insanı sadece kalkıp bandoyu dinlemeye giderken gören biri, insanları en çok cezbeden şeyin ses olduğunu söylerdi. İşte biz çocukları bu şekilde yargıladık. Fakat güçlü bir dış uyaranın çocukların dikkatini çektiği gerçeği tesadüfidir ve şans eseri gerçekleşir. Bunun çocuğun iç dünyasına ait olan, zihninin derin ve oluşumsal kısmıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çocukların zar zor fark edilecek kadar küçük olan şeylere kendilerini kaptırdıklarını fark ettiğimiz zaman bu içsel sürecin belirtilerini de ayırt edebiliriz.
Sayfa 70 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Bizi sürekli farkında olmaya, şahit olmaya cesaretlendiriyorsun. Ama şahit olan sadece bir izleyici midir? Tanıklık etme bilinci gerçekten şarkı söyleyip, dans edip, hayattan tat alabilir mi?
Sayfa 71 - Omega
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.