Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AZERBAYCAN ŞEHİTLERİMİZE...
Can Azerbaycan Masum çocukların gül yüzü, Sivilin tatlı nidası can Azerbaycan. Gazinin yarası, Şehidinin kefeni, Yollarının sözü, Seferlerinin özü, Kalp yürek, nar, canan Azerbaycan.
uygulamada yapılan son güncellemeye dair..
sayın
1000Kitap
1000Kitap
ve
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
, zamanında şöyle bir ileti yazarak ( #227797605 ) sizden yeni yapacağınız güncellemede uygulamaya yüksek lisans tezlerini eklemenizi rica etmiştim. bunu isteme sebeplerimi de iletide anlatmıştım. bu isteme sebeplerimden biri de yüksek lisans tezi yazan kişilerin uygulama
Reklam
Dudağımda son bir türkü, gülpembe Hâlâ hep seni söyler, seni çağırır gülpembe... Gözlerimde son bir bulut gülpmebe Hâlâ hep seni arar, seni bekler gülpembe... ~Barış Manço~
Benim Hikayelerim IV FİNAL
Böyle bizimkisi de ondan sebep; Her hikayenin bir sonu var yani, geldik bizim hikayenin de sonuna. Bazen gerçeklerden ne kadar korksanda onlardan ne kadar kaçmak istesen de zamanı belirsiz bir anı yüzüne tokat gibi çarpıyor bildiğin bütün gerçekleri.Umursamamak olan biteni; memleketi, dostları, öleni, düşeni yani hiç hiç umursamamak. Bakınca
IRKÇILIĞA SON VERİN!!!
Artık yeter gerçekten. Bu ülkede her milletten insanın rahatça yaşamaya hakkı var. Türkü, Kürdü, Laz'ı, Rus'u, Fransız'ı... Irkçılık yapabileceğiniz bir ülke değil burası! Tamam belki sevmiyorsunuz ama bu senin ülkende yaşayan ve sana zararı olmayan birisine işkence etme hakkını vermiyor. Kaldı ki Kürtler de aynı Türkler gibi bu ülkenin vatandaşı. Bu ülkede doğdular, bu ülkede büyüdüler ve bu ülke için canını verecek insanlar çoğunluğu. Sizler her ne kadar kabul etmeseniz de bizi aşağılamaya çalışsanız da bizde bu ülkenin evladı, vatandaşıyız. Neden gidip bir Fransız'a, İngiliz'e ya da vatana düşman olanlara bu ırkçılığı eziyeti yapmıyorsunuz? Onlara gücünüz yetmiyor mu? Sevmediğiniz için istediğiniz gibi eziyet edemezsiniz! Nasıl bir vicdanınız var diyeceğim ama vicdanınız olduğundan bile emin değilim. Allah sizin gibileri bildiği gibi yapsın. 😡
Rüya, Ankara Yolu, Köydeki Ev...
Bu yazım sevgili eşim
Ayçagül Akar
Ayçagül Akar
‘a ithaf edilmiştir. “Atma Babaaa..“ Yahu şu yoklukta, elindeki demir parayı taze betonun içine attı ya adam. Ben onunla renk renk akide şekerleri alırdım, gitti anam gitti! Tamam da ben büyüdüm, koca adam oldum, şimdi şu sekiz yaşımdaki köyde evin temel atılmasında yaşadığım anıyı
Reklam
Süvariler şehit olan üç arkadaşlarınla Uğurluca'da, düştükleri yerde vatanı ekleyip at binerler. Ne Gediz'e doğru vadi boyunca uzanan akasyaların görkemli güzelliğini izleyecek ne de kaybettiklerinin yasını tutacak vakitleri vardır. Ardahanlı çavuşun mırıldandığı türkü, süvarilerin önden giden yoldaşlarına son selamı olur. "Bir at bindim başı yok, bir çay geçtim taşı yok Burada bir yiğit ölmüş, yanında gardaşı yok"
"Sen"
Beni yoluma sadık kılan büyük çekimim, İlhamım ve son durağım, Kırılan yerlerimin çıt! sesi, Filizlenen arsız yeşilim, Göğsümdeki mabed, Kestiğim saçlarımda keder, İçtiğim sudan yorulan nefesim... Yolum sensin, sonum sen.
Eskiyen bedenime geçtim ve gidecektim Yaşama sevincim gibi Hevesi bir azaldı ki nefesimin Hani türkü yakmasam duracak dilimde Artık bir sus yeminidir içim Keder keder dolanıyor içimden şiirlerim Dudağımda tütün, dilimde anason Etlerimi soyuyorlar dişleriyle Öpücükler gül ölüsü ağzımda Sesim ulaşmıyor kimseye Benim gücüm kendime... Işıklar eksiliyor ve bir kenara itiyor ellerimi Dünya nimetleri gülünç Prova yaparken yüreğim ölümü, Son hüneri taş atmak mezarıma Ölümede varım, hazırım Dikişsiz ak libas da istemez hani Yaşadım ve payımı sevdim Şair kusurum bir soyhada gelmek kendine Yek geldim, yek gidiyorum dünyanızdan Gözüm arkada kalmayacak, izim de Benim kahrım kendime...
Garipler Mahallesi
"Merhaba. Bu mahallede Fadime Nene diye birisi varmış. Onu arıyorum." " Fadime Nene'yi hiç duymadım ama az ileride Ayşe Teyze var." diyor sokakta karşılaştığım adam. Teşekkür edip yanından uzaklaşıyorum. Ben ona Fadime Nene'yi soruyorum, o bana Ayşe Teyze var, diyor. Bu, "Buralarda eczane var mı?" sorusuna,
Reklam
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Sevi III
"Evet, bir baharı hak ettim Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim." Gelmişsin, ne zaman gitmiştin ki Uğurlamadım giden uğurlanır oysa Öyle öğrettiler küçükken "Gidene hoşçakal de" dediler Bir "hoşçakal" diyemedim hoşça kal. Sen hep "hoşça kal" istemiştim anlamadın Bu dünya hoşluğunu kirletmesin istedim
Vakitsiz Bir Kasımpatı
Ben şimdi, kasım ayın da evimin balkonun da solmuş kasımpatılar gibiyim. Tek yeşil yaprağı kalmadı ne hüzünlü.. Şimdi anneleri kayıp olduğu için bir bir ölen kedi yavrularının hüznünü yaşamaktayım bununla beraber. Kasım da solmuş bir kasımpatı ve vakitsiz doğup annesiz kalmış kedi yavrularından daha hüzünlü bir şey söyle bana. Kasımpatılarımın
Bu zamanlar da geçecek be abi" dedi Mehmet. Yarım yamalak böyle bomboş hislerle attığımız adımlar ile böyle kahveden uzaklaştık çıktık gittik. "Kartal İsmail’in meyhanesine mi gitsek" dedi Mehmet "İki tek atar kaçarız be abi"dedi. Yok dedim ya.. Öyle amaçsız öyle bilinçsiz evlere dağıldık.. Soyundum. Kendimi yatağa attığım
1.136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.