Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
Bir zamanlar, bahçesinde bir çok nar ağaçı bulunan bir adam vardı. Adam, yıllar yılı sonbahar narlarını gümüş bir tepside evinin dışına koyardı ve tepsinin üzerine kendi yazdığı notlar bırakırdı. Notlarda şöyle dedi: "Buyrunuz alınız bir tane." İnsanlar gelip geçti fakat hiçbiri narlardan alan olmadı. Adam da kendi kendine düşündü ve bir sonbahar, gümüş tepside narları koymadı evinin dışına, fakat daha da büyük harfler kullanarak şü notu yazdı: "Bu topraklarda yetişen en güzel narlar buradadır, ancak onları diğer tüm narlardan daha fazla gümüşe satarız." Şimdi ise sıkı durun: Mahallenin tüm kadınları ve erkekleri narları satın almaya koştular...
Tanrım kızacaksın ama, bazı kadınları kuş yapsan?
Tanrım ben bir kuşum, çatıda rakı içiyordum, göçü kaçırdım.Sana en dengeli halimle geldim. Düşünmüyorum, düşünsem de hatırlamıyorum şuan. Dediğini unutmadım; şemsiye açanların,şemsiyelerine sıçıyorum ama iyi bir şey sanip piyango bileti alıyorlar. Dediğini unutmadım; insanlara yakın uçmaya çalışıyorum ama şiir yazıyorlar. Fena değiller ama iyi yazanların çoğu ölmüş. Tanrım biliyor musun, nefret kokuyorlar. Birbirlerine kötü bakıyorlar, sonra birbirlerine gülüyorlar. Sana en dengeli halimle geldim. Üşümüyorum korkma! Kuşlar üşümez, sadece boş zamanlarında ölürler.Tanrım öldüğümde kanatlarımı bağışlamak istiyorum. Tanrım öldüğümde yalnız kalmak istiyorum. Beni gönderdiğin bu son şehirden çok sıkıldım. Normalde şehirler göç alır, burada insanlar göç alıyor. İçleri çok kalabalık, kim olduklarını bilmiyorlar. Aynı anda hem o kadar çok, hem de o kadar azlar ki, gençliğim aklıma geliyor. Ben güzel yaşamışım, hep uçmuşum. Bunlar ömür boyu ölüp, son gün yaşamaya kalkıyorlar. Tanrım kızacaksın ama böyle gecelerde, sen de bir duble içmelisin... Zaman daralıyor, çocuklar bizi unutacak. Zaman daralıyor, sonbahar gelsin artık. Napalım Tanrım? Can sıkıntısına hüzünleniyor buradakiler, ben de alıştım. Mevsimler daha güzel uçmaktan. Ve uçmak bazen koyuyor kuşa. Mahallenin zengin çocuğu gibi hissediyorum kendimi, utanıyorum.Güzel kadınlar keşfettik, kırık boyunlu, zarif gözleri var. Tanrım kızacaksın ama sana bir liste versek, bazı kadınları kuş yapsan? Özür dilerim...
Belki Yine Gelirim
Cemil Çakır hocaya Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa
Everest yayınlarıKitabı okudu
Belki Yine Gelirim
Cemil Çakır hocaya Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa
AHMET TELLİ (1946, Eskipazar/Çankırı)Kitabı okudu
Reklam
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu
Bir zamanlar, bahçesinde bir çok nar ağacı bulunan bir adam vardı. Adam, yıllar yılı sonbahar narlarını gümüş bir tepside evinin dışına koyardı ve tepsinin üzerine kendi yazdığı notlar bırakırdı. Notlarda şöyle dedi: "Buyurunuz alınız bir tane." İnsanlar gelip geçti fakat hiçbiri narlardan alan olmadı. Adam da kendi kendine düşündü ve bir sonbahar, gümüş tepside narları koymadı evinin dışına, fakat daha da büyük harfler kullanarak şu notu yazdı: "Bu topraklarda yetişen en güzel narlar buradadır, ancak onları diğer tüm narlardan daha fazla gümüşe satarız." Şimdi ise sıkı durun: Mahallenin tüm kadınları ve erkekleri narları satın almaya koştular...
bunları anlatmanın derin üzüntüsü içinde olduğumu bilerek dinle beni ceylanların su içmeye indiği tehlikeli ve mecbur yokuşların ardından devletin evlatlıktan reddettiği dört soluk renkli ağaç diye say bir egon schiele tablosunda ses veren hüzünlü sonbahar renklerini erkekler kadınları sevdiler, aldattılar; kadınlar da erkekleri dahası kadınlar kadınları, erkekler erkekleri durmaksızın aldattılar aldanmaya yüz tutmuş bir insan tasavvuruydu sanki manşetlere, haberlere gün be gün konu olanlar beteri, herkes herkesin aldatıldığından haberdar aldanmıyor diye aldatarak herkesleri!
Sayfa 280Kitabı okudu
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa ne kadar sakin bu
Reklam
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Göçmen kuşlar kaf dağına gider mi târümâr olanlar kıyâm eder mi Çağın ümmîlerine ve sana Gözleri olmayan mağarayı Ödünç verdiğim dudaklarımla Okuyorum kutsal sayfalarından Beyazın ve siyahın
Siyah Beyaz Tabletler
Siyah Beyaz TabletlerNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20161,023 okunma
538 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
CANIMM HALA'MA ITHÂFEN
Neden Vahşi Kadın? Neden Kurtlarla koşuyor? Ceylânlarla alımlı alımlı yürümek varken... Bir takım aromatik yağlar ve tuzlu su banyolarıyla dişiliğini câzibe adı altında silah gibi kulanmak varken.. Clarissa Pinkola Estes neden kadınlara, hemcinslerine sezgileriyle yaşayıp doğal kimliklerine dönmelerini, bütün duygularını keşfedip cesurca
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
Batı şiiri seçme şiirler, benim göğüs cebimde taşıdığım şiirlerdendir.
1- t. s. eliot - oyuk adamlar. 2- schiller - neşeye övgü. 3- h. heine - harz dağları. 4- ezra pound - 81. kanto. 5- b. brecht - anladık iyisin. 6- lord byron - elveda. 7- geothe - marienbad ağıdı. 8- yeats - ölüm. 9- c. marlowe - tutkulu çoban aşkına. 10- edgar allan poe - kuzgun. 11- a. rimbaud - şarhoş gemi. 12- p. b. shelly -
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.