Banazlı Koca Haydar nam-ı diğer Pir sultan Abdal hakkında hikâye olunur ki;
Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlar.
Hızır Paşa emir verir: “Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.”
Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona
Bir dost çıkar gelir dokunur gönlüne.
Sen gelene değil, getirene bak.
Söyleyene değil, söyletene bak.
Bil ki Hakk'tandır o cismi yabancı gönlü dost kimse...
Âlimin işi sözüne uymazsa, onu yine de can kulağınla dinle,
Bakma sen, 'gafil, gafili uyandırmaz' diyen şarlatan kişiye.
Kulağına küpe etmeli insan, duvara kazınmış öğüdü bile.
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz.
Evet bende sohbetin gücüne ve bereketine inanıyorum. Bu kitabı yeni keşfettim. Bekir Develi'yi yeni duydum. Dünyadan bir haber yaşıyormuşum da haberim yokmuş... Belki de tanışmamızın zamanı vardı. Sizlerle tam da benim ihtiyacım olduğu zamanda tanıştım.
~
Kitabın satırlarında parmaklarım gezerken (coğu zaman) göz bebeklerimin büyüdüğünü hissetip hemencecik yeşil kalemimi elime alıp satırların altını bir bir çizdim. Durup durup düşündügüm, tekrar tekrar okuduğum yerler oldu.
Yaralara merhem oldu..
~
Evet iman var ama nasıl iman? Fatma namaz kılıyorsun da nasıl kılıyorsun? Kulsun da nasıl bir kulsun? Cevaplar aradım..
~
"Bizler annesinin tokadından korkup annesinin göğsüne sığınan çocuk gibi Allah'a sığınırız. Bunun dışında herkes korktuğundan kaçar ama sadece Allah'tan korkan yine O'na koşar. Tövbe işte bu hâldir. O'ndan korkup O'na sığınmaktır. Bu kapı ölene kadar açıktır. "
~
Hiçbir şeye muhtaç olmayan , gani olan Allahü azimü'ş-şan sen tövbe edince seviniyor; işte bu , AŞKIN ŞAHİDİDİR.
~
"Ey kulum! Seni kendim icin yarattım. Her şeyi senin için yarattım. Senin icin yarattığım şeyler, seni benden alıkoymasın. Seni meşgul, seni benden gafil etmesin."
Yani Allah sana cenneti hazırlamış, sen dünyada çer çöpe aldandın... Olur mu bu? Ahde uyar mı?
~
Sohbette herkes nasibinde olanı alır. Söyleyene değil, söyletene bak derler..Biz de nasibimize düşeni aldık. Az da olsa sizlerle burada paylaşmış olduk.
Bence artık uyanma vaktidir
Sen iyi bir falcıyla daha tanışmamışsın
Söyleyene değil söyletene bak şaşarsın
Mezardaki taşlarla sakın konuşmaya kalkma
Onlar seni zaten duymaz hiçte konuşmaz
Çünkü sonsuzdaki en derin uykudalar..
'İntak_ı bilhak' ne demek diye sordu Serap
Şöyle cevapladı doktor " Hakkın konuşturması, yani Rabbin söyletmesi bu. Serap ben senin kalbinden geçeni sen de benim kalbimden geçeni insan olarak asla bilemeyiz. Ama kalplerimizin sahibi olan Allah, her ikimizi de yaratan o yüce Yaratıcı içimizden geçenleri bilir. Senin sormayı düşündüğün sorulara beni konuşturmak suretiyle cevap verir. İşte intak_ı bilhak bu demek"
Çocuğa söz dinletebilmek için, çocuğu dinleyebilmek gerekir. Herkes kendi akli ve ilmî seviyesine göre konuşur. Hâliyle çocuğun konuştuğu şeylerin seviyemize hitap etmeme ihtimali çok yüksektir. Anlattığı bir rüya dahi olsa dinlemek ve uygun bir cevap vermek lazımdır. Yusuf (a.s.) ve babası Yakup (a.s.) arasında geçen bir diyalog böylesi bir hadisedir: "Bir gün Yusuf, babasına demişti ki:
'Babacığım! Ben rüyamda on bir yıldızla güneşi ve ayı
gördüm; onları bana secde ederken gördüm." [ Yusuf, 12/4 Hz. Yakup'un cevabı için bkz. Yusuf, 12/5-6 ]
Çocuklara kulak vermek, çocuğun olduğu kadar bizim hayatımıza da yön verebilir. İbrahim'in (a.s.) babası ona kulak verseydi ve yanlışından dönseydi onun da hayatında çok şey değişecekti. [ Enam, 6/74 ] Evet belki İbrahim (a.s.) bir peygamberdi ve bundan sonra bir peygamber gelmeyecek. Ancak çocuk saf ve duru olup günahtan arıdır. Söyleyene değil söyletene bak hesabı, onun söyleyeceği bir söz, manevi dünyamızdaki bir yanlışımızı düzeltmeye veya ufkumuzu açmaya vesile olabilir.