Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hugo'nun, genç yaşında kaleme aldığı bu eserindeki vurgu ki 19 y.y ilk yarısına denk gelmektedir.( Engizisyon mahkemelerinin iğrenç kararlarını yaşamış Avrupa nın ) Fransa da idam kararlarına karşı durabilmenin cesaretini net bir şekilde gösteriyor Kitabın asıl can alıcı noktası, algılanması gerekeni, Devrin yargılama sistemine, idama kararının acımasızlığına karşı duran 1932 Baskısının Ön sözün de yatmaktadır,. Modern Demokratik toplumun ana bel kemiğini oluşturan, demokrasinin vazgeçilmezi olarak " Hukuk Devleti" nor'muna inanan her kes bilhassa siyaset yaptığını düşünenler, Hukuk fakültesi öğrencileri, ibreti alem için, ders çıkartmak için, birazcık mantık, muhakeme çerçevesin de beynini olgunlaştıra bilmeleri bakımından 1800 lü yıllarda bu metni kaleme alan yazarın bu ön sözünü okumalarını şiddetle arzu ediyorum. Yazarın bir bölümde de kendi kitabını bir takım kişilerin ağzıyla ti ye aldığı komedi faslına şahit oluyoruz. İdama mahkum kişinin monoloğu ile devam eden kitabın ana fikri, idam kararının kaldırılması gerekliliği, mantalitesi mükemmel bir tarz da sunuluyor. bu fevkalade eser okunmalı diyorum...
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,3bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
bitmesin diye yavaş yavaş ve sindire sindire okudum bu kitabı. toplum ve ahlak kurallarının rahat bir yaşam sürdürdüğünüzde geçerli olabileceğini anlatıyor. onca felaketten sonra bile insanın asla vazgeçemediği şeylerin yemek yeme, dışkılama ve cinsellik gerekliliği olduğunu çarpıcı bir şekilde anlıyorsunuz. körlüğün anlatıldığı kitap görme duyumuza fazlasıyla hitap etmesi bakımından beni etkiledi. kitaptaki hiçbir kişinin ismi ile anılmaması da yine görme duyumuza hitap eden bir ayrıntı bana kalırsa. insanların isimleriyle değil de betimlemelerle anlatılması içeriği bakımından anlamlı geldi bana. yazarın okuyucuyu muhattap alıp bazı yerlerde bizlerle konuşması da tanzimat dönemi kitaplarımızı hatırlattı. o kadar etkilendim ki körlüğün nasıl bir şey olduğunu merak ettim, evimde de olsa bu deneyimi yaşayacak bir günlüğüne kör olacağım. en azından şimdilik! yazarın noktalama işaretlerini kurallara uygun bir şekilde kullanmaması dikkatimi uyanık tutmayı sağladı. bazen bir cümleyi birkaç kere okumak zorunda kaldım. yeni keşfettiğim Jose Saramago'nun hayranı oldum diyebilirim. sanırım filmi de varmış kitabın. okurken mutlaka yapılmalı diye düşünmüştüm zaten. onu da izleyeceğim aynı tadı vermeyeceğine emin olsam da. sözün özü: mutlaka okunmasını tavsiye ederim. tavsiyelere uydum ve pişman olmadım.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
Reklam
Sözün Gerekliliği
Dutmuşdı zamân-ı câhiliyyet Âlemleri dâ'vî-i fesâhet Bâzâr-ı Ukâz olurdı tanzim Eş'arını ederdi halk takdim Tiğ ile zebân ederdi da'vâ Hem-pâ idi irticâle gavgâ Vakta ki Hudâ-yı Hayy ü zî-şân Kur'an'ı cihâna kıldı ihsân İcâz ile cem' olup fesâhet Verdi füsahâ-yı kavme dehşet (Cahiliyye devrinde fesahat kavgası âlemi tutmuştu Ukaz'da panayır kurulur; insanlar şiirlerini burda sunarlardı. Kıkıç ile dil birbiriyle çekişir; kavga ile irticâlen şiir söyleme birbiriyle yarışırdı. Ölümsüz ve şânı yüce Tanrı lütfedip dünyaya Kur'an'ı indirdiğinde; «O kitapta» mucizevi söz söyleme özelliği ile feaahat bir araya gelip kavmin en güzel şiir söyleyenlerini dehşete düşürdü.)
Sayfa 180 - Muhammed Nur Doğan
Sözün Gerekliliği
Âciz kala tâ o kavm-i güm-râh Teklif-i nazîre etdi Allah El-ân yine kâim ü be-câdır İ'caz-ı kelâm-ı Hayy ü Kâdir Ger kalmasa şimdi fark u temyiz Bî-fâidedir o emr-i ta'ciz Ger şi'rü fesâhet ola nâ-yâb Kur'ân'ın olur bu fazlı güm-yâb Ger kalmasa şâir-i sühan-dân Bürhân-ı Hudâ bulurdı noksân (Allah, yolunu şaşırmış o topluluğu acze düşürmek için onlara (Kur'an'ın) bir benzerini söylemeleri hususunda meydan okudu* Her an diri ve mutlak kudret sahibi Tanrı'nın sözünün baş edilemez üstünlüğü hâlen de olduğu gibi devâm etmekte ve yeründe durmaktadır. Eğer şimdi (söz söylemede) estetik duyarlılık ve iyiyi kötüden ayırt ediş gücü kalmasa, o âciz bırakma işi anlamsızlaşır Eğer şiir ve fesahat yok olsa Kur'an'ın bu üstünlüğü ortadan kalkar. Eğer güzel sözden anlayan şâirler bulunmasa, Allah'ın delili noksan kalırdı.) *: Sure-i Yunus/38 : " Yoksa, «Onu uydurdu,» mu diyorlar? De ki: «Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz, onun misli bir sûre getirin ve Allah'tan başka gücünüz yettiği kimseyi de çağırınız.»"
Sayfa 181 - 760-764. Beyitler, Muhammed Nur Doğan
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
FELSEFİ VE BİLİMSEL YANILGILAR
Celal Çelik Doğuştan sonsuzluk duygu ve düşüncesine sahip olan insanoğlu “Ben nereden geldim, görevim nedir, sonum ne olacaktır?” diye sormuştur. Akıl yoluyla gerçeği ve mutluluğu bulmaya çalıştığını iddia eden filozoflar da, tarih boyunca ortaya koydukları sistemleriyle bu sorulara cevap vermeye çalışmışlar, ancak tatminkar, açık, tutarlı ve
Reklam
180 syf.
·
Puan vermedi
Inceleme değil kitabın kısa özetidir.
  Müslümanların siyasi tarihi gözden geçirildiğinde, tarihi süreçte en çok tartışma konusu olan problemlerin ve birçok siyasî-itikâdî mezhebin ilk varoluş sebebinin “Halifelik Sorunu” olduğu görülecektir. Halifelik konusunda birçok dini-siyasi tartışma yapılmış, kanlar dökülmüş ve mezhepsel ayrılıklar meydana gelmiştir. Hilafet meselesinden dolayı
Halifelik Tarihine Giriş
Halifelik Tarihine GirişMehmet Azimli · Çizgi Kitabevi Yayınları · 201234 okunma
541 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Karanlık aydınlığın doğduğu ve tükendiği yerdir...
Sessizim, siz 1000Kitap okurlarını esinler. Her şey aslına ve ahdine uyarak düşünmeyle başladı. İnsan hem yaratılmışların en güçsüzü ve hem de yaratılmışların en güçlüsüdür. İlk yaratılmış olarak kabul edilen Hz. Âdem düşüncesizliğinden mi atıldı cennet adı verilen bahçeden? Karşısında zekâyı iyi kullanan bir kötü vardı, ismi Arif olan. Hz. Âdem’i
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri
Ünlü Filozofların Yaşamları ve ÖğretileriDiogenes Laertios · Yapı Kredi Yayınları · 2017279 okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Kadın belki de yazını artık kendini ifade etmek amacıyla değil bir sanat aracı olarak kullanıyordu." Virginia Woolf kitabında dünya edebiyat tarihinde kadın yazarların var olma gayretini anlatır. Woolf yaşadığı yüzyılda kadın yazarların geri planda görülmesini, yazarlara olan küçümseyici bakış açısını, kadın yazarların edebi çevrelerde yetersizmiş gibi görülmesini eleştirir. Kadınların alayvari tavırla horlanmasını kabullenemez.Kitabın yazım kaynağını olarak yaşadığı dönemde kadınların günlük yaşamda, eğitim almada yaşadığı zorluklar kütüphanelere kabul edilmemeleri oluşturur. Birçok yazara ve şaire, kadınlara ve kadın yazarlara olan bakış açılarından dolayı yer verir Woolf. Eserin cümleleri okuyucuyu düşünmeye, farkında olmaya davet eder. Woolf eserinde "Kadının yaşamda eğitim alıp kendini geliştirmesinin, kendi ayakları üzerinde durarak parasını kazanmasının , kadının yazar olma yolunda ilk adımının uygun bir kendine ait odaya sahip olmasının, elalem ne diyecek düşüncesini bırakarak kadının edebi cevherini keşfetmesinin gerekliliği " mesajını verir sözün özü.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Toptan Kitap · 202037,9bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
İnsan insanın kurdudur...
Yerleşik hayata geçme Göbekli Tepe keşfine kadar çiftçilikle bağdaştırılıyor olsa da bu keşiften sonra amacını değiştirmiş ve insanların bir araya gelmesi, iç içe yaşaması tapınaklara yakın olabilme isteği amacını ortaya çıkarmıştır. Göbekli Tepe’de bulunan T Sütunları ilk insanların sosyalizasyon nedenidir. Dinsel ritüeller aracılığıyla
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.