Kur'an'ı okumak, onu önce diliyle telaffuz etmeyi (tilavet), ardından anlamayı (kıraat) ve peşinden de sindire sindire okumayı (tertîl) gerektirmektedir. Sözün özü şudur: Tilavet dilin ve organların, kıraat aklın ve zihnin, tertil ise kalbin ve gönlün okumasıdır. İdeal okuma bu üçünü de içerendir.
Sayfa 46
Peki, Rilke neden gülü “saf çelişki” olarak yorumluyor? Hakikaten gül, saf çelişkiden mi ibarettir? Evvela, Rılke'nin kabir taşına kazıtılmasını vasiyet ettiği bu harikulâde mısraları okuyalım: Rose, oh reiner Widerspruch, Lust, Niemandes Schlaf zu sein unter soviel Udem. Ey gül, ey saf çelişki, nice gözkapağının altında hiç kimsenin
Reklam
Sözün özü şudur: Bu yükselme hâli, yüce Allah'a yakınlaşma bakımından öyle bir noktaya gelir ki, ulaşılan bu mertebede bazıları Allah'ın, kendilerinin bedenlerine sızdığını (hulûl), bazıları Allah ile birleştiklerini (vahdet) ve bazıları da Allah'a kavuştuklarını (vuslat) zannetmişlerdir. Bunların tamamı yanılgıdır, yanlıştır. Bu noktada nasıl yanılgıya düşüldüğünü "el-Maksadu'l-esnâ" adlı kitapta açıkladık. Bu mertebeye mazhar olmuş kimsenin şu beytin ötesinde başka söz söylememesi gerekir: “Söyleyemeyeceğim şeyler oldu Sen hayra yor, haberini sorma"
Sayfa 149Kitabı okudu
Allah ehlinden bazı adamlar başkalarını kokuyla tanır.
Koku adamlarından bir grup gördük. Abdülkadir el-Cîlî de onlardandı ve kişiyi kokusuyla tanırdı. Arkadaşım Ebu Bedr bana şöyle bildirdi: İbn Kaid el-Evani kendisine gelmiş -ki İbn Kaid bu yolda nefsine ait bir pay görüyordu- Abdülkadir kendisini üç kez koklamış, sonra şöyle demiş: ‘Seni tanımıyorum.’ Bu onun hakkında bir terbiye idi. İbn Kaid’in
Gaye İnsan, Ufuk Peygamber
Sözün özü şudur ki; O'nu tanımak için dur durak bilmeden çabalamalı ama O'na dair öğrendiğimiz her yeni bilgiyide hayatımıza taşımalıyız. Unutmamalıyız ki bizi kurtaracak olan bilgi değil ameldir. Ve yine unutmamalıyız ki kurtuluşa en yakın olanlar O'na en çok benzeyenlerdir. Salat ve selam, tahiyyat ve ikram ver türlü ihtiram O'na, aline, ashabına, etabına olsun, ya Rab!
Sözün özü şudur ki; iktisadi güç, siyasi gücün anahtarıdır Kemal. Ne diyelim, niyet hayır, akıbet hayır."
Sayfa 145 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.