Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beyindeki duygu sistemleri evrimsel bakımdan eski oldukları için birçok farklı türde ortaktır, buna karşılık akılcı sistemin evrimsel geçmişi çok daha kısadır. Ancak gördüğümüz ii/ere, akılcı sistemin görece yeni olması, onun tek başına üstün olduğu anlamına gelmez. Herkes, salt akılcılık ve sıfır duyguyla Mr. Spock gibi olsaydı, toplumlar şimdikinden daha iyi durumda olmayacaktı. Beyin için en iyisi, bir denge durumu, yani iç rakiplerin bir takım olarak çalışmasıdır. Adamı köprüden aşağı itme düşüncesinin içimizde uyandırdığı tiksinti toplumsal etkileşim açısından çok önemliyken, bir Tomahawk füzesini fırlatmak üzere düğmeye bastığımız zamanki vurdumduymazlığımız da uygarlık için yıkıcıdır. Duygusal ve akılcı sistemler arasında bir dengeye ihtiyaç duyulur ve bu denge, doğal seçilimin sonucunda beynimizde zaten optimize hale getirilmiş olabilir. Başka bir ifadeyle, iki parçalı bir demokrasi belki de tam ihtiyacımız olan şeydir; herhangi bir parçanın k on trolü ele geçirmesi kesinlikle daha az verimli ve daha az etkili bir sistemle sonuçlanır. Eski Yunanlar yaşamla ilgili olarak bu bakış açısını yakalayan bir benzetme yapmışlardı: Bir arabacısınız ve iki tekerlekli at arabanız güçlü kuvvetli iki at tarafından çekiliyor. Beyaz at aklın, siyah at tutkunun temsilcisi. Beyaz at sizi sürekli olarak yolun bir tarafına, siyah at da diğer tarafına çekmeye çalışıyor. Sizin işiniz dizginleri sıkıp ikisini de kontrol altında tutmak; çünkü yolun ortasından ilerlemeye devam etmenizin tek yolu bu.
Sayfa 117
Versene ağzının payını şuna?" Mister Spock ya da yeni adıyla Korkut Bey, derin bir nefes alıyor: "inançlarım gereği, bazı şeyleri tadında bırakıyorum."
Reklam
Dedelerden biri "Senden sonra, yedi milyar insan, hepimiz öleceğiz, söz!" diyor. Mr. Spock tetiği çekiyor. Çıt! Namevcut bir mermi alnıma değiyor. Böyledir. Boş tabanca diye bir şey yoktur. Tetiğe basıldı mı, değişikliği hissedersiniz.
“Doğduğumuz evlerde yazılır kaderimiz. Yıllar önce Dr. Spock adlı bir Amerikalı, annelere yeni doğan bebekleriyle ilişkileri konusunda öneriler sunduğu bir kitap yayınlamıştı. “Bırakın ağlasın. Göreceksiniz iki üç gün ağlayıp sonra susacak, uslu, sizin kurallarınıza uyan bir bebek olacak” diyordu Dr.Spock. O yıllar bu kitabı okuyan annelerin bebekleri günlerce yataklarında haykırarak ağlamış, kusmuş, boğulacak gibi olmuş ama anneler doktorun önerilerine uyarak asla bebeğin yanına gitmemiş, onu kucağına almamış, sallamamış, ona ninni söylememişti. Gerçekten de bebekler bir süre sonra susmuştu. Anneleri tarafından doyurulamayan bu bebekleri sonradan hayat hiç doyuramadı. Biri size, “ Bebeği kucağına alma, şımartma , bırak ağlasın” derse sakın kulak asmayın. Beynin gıdası ilişkidir. Bebeğin beynini aç bırakmayın.”
"Siz, Mister Spock'sınızı değil mi?" "Evet imam hazretleri, beni cehennemdem uzak, güvenli bir yere ışınlamanızı rica ediyorum" " İnşallah."
Mr. Spock hiddetlendi: “Destur! Peygamberimiz de âşık olmuştu Avni Bey! Aşk, Efendimizin mirasıdır! Hz. Ayşe’ye diyor ki ‘Sana kördüğümle bağlıyım.’ Bir zaman sonra, Ayşe Validemiz soruyor: ‘Kördüğüm ne durumda?’ Rasulullah ‘Eskisinden de sıkı’ buyuruyor.
Korkut ÜneliKitabı okudu
Reklam
"Özdüzenleme," diyor Ross Buck, "kısmen, kişinin kendi hisleri ve arzularıyla uygun ve tatmin edici bir şekilde başa çı­ kabilme becerisi olarak tanımlanan duygusal yeterliğe ulaşma- sını içennektedir."12 "Cool"un -duygulardan yoksunluk- ha- kim etik oldugu, çocuklara sık sık "o kadar duygusal olma" ve
02:40:06
"Kendine güven. Sen yaptığını düşündüğünden daha fazlasını biliyorsun." - Benjamin Spock
Yıllar önce Dr. Spock adlı bir Amerika­lı, annelere yeni doğan bebekleriyle ilişkileri konusunda öneri­ler sunduğu bir kitap yayınlamıştı. "Bırakın ağlasın. Göreceksiniz iki üç gün ağlayıp sonra susacak, uslu, sizin kurallarımza uyan bir bebek olacak" diyordu Dr. Spock. O yıllar bu kitabı okuyan annelerin bebekleri günlerce yatak­larında haykırarak ağlamış, kusmuş, boğulacak gibi olmuş ama anneler doktorun önerilerine uyarak asla bebeğin yanına gitme­miş, onu kucağına almamış, sallamamış, ona ninni söylememişti. Gerçekten de bebekler bir süre sonra susmuştu. Anneleri ta­rafından doyurulamayan bu bebekleri sonradan hayat hiç doyu­ramadı. Biri size, "Bebeği kucağına alma, şımartma, bırak ağlasın" derse sakın kulak asmayın. Beynin gıdası ilişkidir. Bebeğin bey­nini aç bırakmayın.
Sayfa 180Kitabı okudu
Ben küçükken babamla da böyle yapardık (...) Yeni dünyaları ve türleri keşfe çıkan Kaptan Kirk ve Mr.Spock gibiydik. Gezegenler karşısında büyülenen Galileo ve Kopernik; o gezegenlerdeki yaşamları düşleyen Carl Sagan ile Stephan Hawking'dik
162 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.