Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
173 syf.
9/10 puan verdi
Bir Yaban Yorumlaması
KISMEN SPOILER İÇERİR
Ön sözden,
<<
Yaban, objektif bir roman değildir. Bu, ne bütün manasıyla bir roman ne bütün manasıyla bir sanat ve edebiyat işidir. Yaban, çölde bir feryattır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
>>
Ortaokulda Türkçe derslerinde yaygın olarak kullanılan oku-özet yaz-anlat üçlemesi çerçevesinde aşina olduğum eser. Tabi o
Yorum spoiler içerir.
Ciddi anlamda sinir krizleri geçirerek okuduğum bir kitabın yorumuyla daha merhabalar.
Geçen ay ne kadar güzeldi. Yalnızca bir kitabı sevmemiştim derken bu ay bitirdiğim iki kitabın da beni delirtmesi üzücü olsa da bu şanssızlığıma alıştım sanırım. Sizi bu korkunç kitapları okumaktan kurtarmak adına uzun bir yorum yapmayı
Spoiler içerir
İçersinde 3 farklı hikaye bulunduran Stefan Zweig'ın mükemmel bir eseri.Stefan Zweig gerçekten severek okuduğum bir yazar her zaman bana farklı bir bakış açısı kazandırıyor.Bu kitabı da aynı şekilde çok farklı bakış açıları kazandırdı bana. Kitap çok akıcı ve güzeldi.
Kitaptaki 3 hikayede mükemmeldi ama beni en çok etkileyen son hikaye Ölümsüz Kardeşin Gözleri oldu. Virata'nın muhteşem dönüşümünü anlatıyor.
Bir savaşta bilmeden ağabeyini öldürür ve onun gözleri Virata'nın aklından hiç çıkmaz. Herkesten uzakta, günahlarından arınmış bir şekilde yaşamak ister ama yine de istemeden de olsa insanların hayatlarına müdahale eder.
Virata için sonunda üzüldüm bence bu harika adamın tarihi yazılmalıydı ama herkesin unuttuğu mezarının bile olmadığı bir adam oldu.
Kitap gerçekten herkesin çok ders çıkarabileceği ve derinden etkileyen muazzam bir eser. Bence herkes okumalı ve kitaplığında bulundurmalı.
Kendi distopyasını yaratan ütopya
Arka kapakta böyle yazılmış. Ütopya görünümlü bir distopyanın olduğu toplum düzeni. İnsanın düşünmesinin, hissetmesinin mümkün olmadığı bir hayat ne derece özgürdür, ne derecede gerçekten bir ütopyadır? Fiziksel şartların rahat olması, gelişmiş bir teknoloji ve yapay mutluluk bir ütopya yaratmaya yeter mi? Okuduğumuz genel fikirler bunlar
Dünya Ağrısı
Tetikleyici uyarısı: intihar
Ayfer Tunç'un kalemini çok seviyorum, inanılmaz bir gözlem yeteneği olduğunu eserlerinde hep belli ediyor. Yaptığı bireysel ve toplumsal tespitleri öyle doğal işleyip yerleştiriyor ki karakterlerine, "gerçekten böyle ya, yaşamış da mı biliyor acaba" dedirtiyor her zaman.
Dünya Ağrısı da yine çok iyi
Spoiler içerir..
Jack London 'un kendi döneminden bir çok izinde yer aldığı bir eser. Bir bakıma otobiyografi özelliğine de sahip diyebiliriz.
Eser aşırı derecede akıcı. Saatlerce elimden bırakamadım. İnsanın iç dünyasını temellerinden sarsıyor.
Neyde mi bahsediyor?
İşçi sınıfından olan kahramanımız geçimini gemilerle denize açılan bir tayfa olarak sağlıyor. Bazı rastlantısal sebepler kahramanımızın üst sınıf insanların hayatına kendi küçük penceresinden bakmasına yol açıyor ve kahramanımız üst sınıftan bir kıza aşık oluyor. Aşkına kavuşmak için kendi sınıfından kurtulup üst sınıfta kendi yer edinmeyi kafasına koyan kahramanımız kendini okumaya veriyor. Okudukça da kendisinde olan yazma yeteneğinin farkına varan kahraman aşık olduğu kız ve ailesi desteklemese bile yazar olmayı kafasına koyuyor. Çok büyük sıkıntılar yaşıyor, aç kalıyor, sevgilisi tarafından terk ediliyor. Aradan geçen kısa zaman sonucunda hedeflediği başarıya ulaşan kahramanımız artık eskisi gibi değildir. Sıkıntılı günlerinde yanında olmayan insanlar birden etrafında sevgi selleri oluşturmuşlar ve kahramanımızı da sonun yolculuğuna çıkaran ulaşmak istediği insanların iki yüzlülüğü olmuştur. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Eskiden içinde yer aldığı alt işçi sınıfı onu o olduğu için seviyor lakin kahramanımız kendini artık onların yanında da farklı ve mutsuz hissediyordur. Kahramanımız bu içinde bulunduğu hastalıklı halden kurtulamaz ve kaçınılmaz son gelir...
