Cümleleri hiçbir şey ifade etmeyen, okuduğumda bana ekstradan hiçbir şey katmayan ancak ülkemizde aşırı şişirilmiş balon bir kitap. Bu kitaptan daha etkileyici olan ve insanı daha da şevklendirebilecek başka milyonlarca kitap ismi sayabilirim. Kesinlikle abartıldığını düşünüyorum, sırf yarım bırakmış olmamak için okumaya devam ettim. Kimseye tavsiye edebileceğim bir kitap değil.
Bir kitabı ya da herhangi bir şeyi beğenmemek. Bu düşüncelere gerçekten çok büyük bir saygı gösteriyorum fakat bu kitabı okumuş olmanız için okumuşsunuz. Şu an yani 2022 yılında 2. Okuyuşum. Şu an tekrar elimde. Kitaplarımın olmamasından kaynaklanan bir durumda değil. İstediğim kitap olsun. Bu kitabı böyle yargılamanın hiç hoş değil. Lütfen tekrar okuyun ve tanımadığınız arastirmadiginiz şeyler hakkında ön yargıda bulunmayınız😐
Schopenhauer’e göre “bütün aşklar, istedikleri kadar uçarı, tensellikten, dünyevilikten uzak, ayakları yerden kesin görünsünler, sadece cinsel dürtüde temellenirler.” Bu tanımlamadan sonra ilk olarak dikkatimi çeken, Schopenhauer ve Freud arasındaki benzerlik oldu. Onlara göre; irade-bilinçdışı dürtü bağlayıcıdır. Bu bağlayıcılığın hakimiyet
ne freud ne de schopenhauer haklı benim gözümde. ikisinin de görüşünü kesin bir şekilde reddediyor ve onları kınıyorum :) nasıl aşkı sadece cinselliğe ve üreme ihtiyacına indirgeyebilirler. hiç âşık olmamışlar mı acaba. ya da hiç bir kadını bedeninden öte kendisi olduğu için sevmemişler mi. çok tuhaf.
Merhabalar, yorumunuza saygı duyuyorum hatta incelememde de bahsettiğim gibi kitabın ilk başında Schopenhauer ile bu konuda baya ters düştüm ancak kitabı sindire sindire ve kendi mantık süzgecinizden geçirerek okuduğunuz takdirde büyük ölçüde katılıyorsunuz. Schopenhauer aşkın varlığını reddetmiyor sadece kökenin, irademiz dışında cinsel dürtüde temellendiğinden bahsediyor. Hatta kitapta bolca Shakespeare, Goethe, Chamfort gibi yazarların aşk ile ilgili alıntılarına yer veriyor. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum, olur da bir gün okursanız lütfen tekrar yazın.
Bu kitabın kitaplığımda olmamasına şaşıyorum. Orhan Veli'nin bütün şiirlerini okudum, bazı şiirlerini ezbere biliyorum. Müşfik Kenter'in "Bir Garip Orhan Veli" adlı Orhan Veli şiirlerini seslendirdiği albümü defalarca dinledim ama bu kitap, kitaplığımda yok. Bu kadar da olmaz. 😀