Yaptığın her iyilik manevi anlamda da kalbini temizleyecektir.
Ve temiz bir kalp tecelligâh-ı İlahi'dir,
Yani ALLAH'ın açığa çıktığı yerdir,
Der sufiler.
Suyun önüne bir kaya çıkacak olursa vazgeçmez yolundan ama onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya. Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler: “Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın. Etrafından dolanıp devam et yoluna.”
Sufiler derler ki, nefse lezzet veren pek çok şey ruha acı vermektedir, ruhta tat bırakan pek çok şey de nefste keder olarak hissedilir. Oruç nefse acı verse bile ruh ve kalp için bir lezzet, bir gıda ve bir ihtiyaçtır
Suyun doğası bir felsefe anlatır.
Mesela dağdan akan suyu düşünün.
En az direnç gösteren yolu seçer akmak için.
Yani önüne bir kaya çıkacak olursa onunla uğraşmaz,
kayayla mücadele etmez,
etrafından dolaşıp devam eder akmaya.
Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der
Köklerden göklere tohumundaki meyvenin rengini, mavi göklere salıp vatanını haykıran, Çiçeği ile Aşkın ne kadar asil olduğunu anlatan, sebat etmeyi, haysiyeti, alçak gönüllülüğü ve saflığı sembolize eden Manolya, Sen ne güzelsin...
Zeki Müren/ Benim Güzel Manolyam
youtu.be/YVDfTLuGjP8?si=...
Sufiler, "ilk hatır önemlidir" der. Şimdilerde buna, "izlenim" diyoruz. Dünyanın hatır üzerine kurulu olduğunu düşünürsek, izlenim, bir anda anlamını yitiriyor.
O ilk karşılaşmada, gözümüzün tutması, birinci şarttır. Göz tutar, gönül ısınır. Öte yandan, ilahi ölçü, kırkta birdir. Muhtemelen, kırk kişiyle tanışıyor, bir kişiyle dost oluyoruz. "Bir gül için bin dikene su vermek" gibi bir şeydir bu…
Kitabı okumanızı tavsiye ederim kitabın her bölümü nerdeyse şiir gibi akıp geçiyor sayfaları nasıl çevirdiğinizi bile anlamıyorsunuz bu kitaptan sonra aşkın sadece karşı cinse olmayacağını öğrendim tam bir şems mevlana aşığı oldum. Bir kaç alıntıyla özetlemek istiyorum.
"Hakikat ehli olan sufiler Allah ile kul arasında ki muhabbet ve lezzeti ispatlayıp aşka aynı cinsten olmanın şart olmadığını açıklamışlardır."
"Herkes mevlana ismini efendi manasında anlıyor. Oysa farsçada Mev: Yokluk arapçada la: Yokluk türkçede na: Yokluk demektir."
Mevlana nın hamdım piştim yandım sözünün gelmesi Şems ten önce hamdım ilmiyle beni pişirdi yokluğuyla yaktı demesinden geliyor.
Okuduğunuz için teşekkürler :) tavsiyem okumanızdır.
Aşkın Gözyaşları 2Sinan Yağmur · Karatay Akademi Yayınları · 201110,9bin okunma