Bu liman sahipsiz, kalktı son gemi
Geride kalanlar çekip gittiler
Bir vakit susarken kalbin elemi
Mevsimler değişti, kuşlar göçtüler
Ne kaldı geriye, bilen olmadı?
Bu yokluk büyüdü, örten olmadı
Kelepçe vuruldu Mecnun gibiye
Leyla çöller aştı, gören olmadı
Geçmişin izinde saklıydı umut
Gizlendi bağrında aşığın sükut
Duydu da kalmadı, kimseler hoşnut
Sebepler tükendi, yazan olmadı
03.06.2018
Bir tefekkür koruna düşsen
Ödün kopmaz zalimden, dersin Allah daim
Toprak yer seni, etini kemiğini
İman ancak, sığmaz ağzına çevirmez dili
Sözde şehvet dilde şehvet
Hani sükut tevazu uzlet
Sen konuş şeytan mütebessim
Nerde korku karar basiret
Her sözün zarara
Emri maruf nehyi münker bir de Allah ı anmak müstesna
İster misin makam rütbe ölümden sonra
Allahı hakim bil diğerleri mahkumun-aleyh
"Sükut sadece altın olmakla kalmaz, aynı zamanda nadiren yanlış yorumlanabilir. "Hatta, "Buna bir cevap vermeyeceğim" bile demeyin. Zokayı bir kez yutarsanız, sizi hemen iğneli sözlerin oltasında sallandırıverirler.
Sözü hiç uzatmadan her şeyi ifade edivermene hayranım. Ama yetmiyor ki bana, sesin, sedan, kelimelere sadece senin kattığın o bambaşka tını. Keşke uzatsan biraz sözü, sözleri. Ne söylediğinin hiçbir önemi yok, sadece senin söylemen önemli. Ne olursa olsun. Birbiriyle hiç alakası olmayan kelimeleri arka arkaya getirsen de olur. Anlamlı bir bütün oluşturmaları gerekmez, muhtaç olduğum anlam zaten senin sesinde fazlasıyla mevcut. Sen konuştuğunda bütün sesler duyulmaz oluyor benim için. Başka hiçbir ses duymuyorum. Sanki bütün alem sükut veznine geçip nefes bile almadan sana kulak kesiliyor. Herkesin kullandığı kelimeleri kullanıyorsun, evet. Ama o kelimeler başka hiç kimsede senin kadar güzel durmuyor. Kendi anlamlarını
aşıp genişliyor, derinleşiyor, birçok şeyi birden anlatabilir hale geliyor kelimeler senin dilinde. Sanki bir tek kelime bile yetebilir gibi geliyor insanın içini bir ömür ısıtmaya, eğer onu sen söylemişsen. Biliyorum, zengin bir ifade etme kabiliyetin var, dile, kelimelere hakimsin. Ama yine de sözü biraz uzatmanın bir mahzuru olmaz, dile olan hakimiyetine hiçbir şekilde gölge düşmez diye düşünüyorum. Birkaç kelime daha fazla. Birkaç cümle. Belki arasına virgül konarak yan yana getirilmiş incecik kelimeler. Bir gelin tacı için birbirine özenle iliştirilen kır çiçekleri gibi rengarenk kelimeler. Biliyorum meramını anlatmak için yetiyor birkaç kelime sana. Ama yetmiyor ki bana, bize, senin için can kulağını sonuna kadar açan şu ucu bucağı olmayan sessizliğine alemin.
Sükut və narahatlıq içində keçən naharlarım burnumdan gələrdi. Həmişə hiss edərdim ki, masada artıq çəngəl, bıçaq, artıq boşqab var və onlar mənimdir; artıq yemək var və o mənimdir; artıq stul var və o mənimdir; artıq adam var və o mənəm!