Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
MEHMET AKİF VE ARUZ Rahmetli Mehmet Akif hakkında edip ve şairlerin ittifak ettikleri bir nokta da onun aruz üzerindeki mutlak hâkimiyetidir. Şimdiye kadar aruz vezniyle şiir yazan Hiçbir şairimiz üstadın o vezindeki kat’i saltanatına eremedi. (Süleyman Nazif) merhum diyor k i : ≪Zebur sahibi Peygamber Davud Aleyhisselamın yedi icazında
(Süleyman Nazif) diyor ki: — Mehmet Akif güzel olmak şartıyla her eseri sever, şekil ve mevzuu ne olursa olsun. (Fuzuli) nin Gazeliyatı gibi, (Muhteşem-i Kaşani)nin Mersiyesi, (Alfons Dode) nin (Cak) ı, (Safo) su gibi, Abdulhak Hamid’in bir (Sefilenin Hasbihali) onu müteessir etmekte hem kudret ve yekahenktir. Heccav-ı binazir (Eşref) merhumun müstehcenatını bile aşk-ı sanatla takdir ettiğini biddefeat gördüm... — Mehmet Akif bir eseri sevmek için onda, meslek ve mektep noktasından tetkik ve intihap etmeksizin, alel’itlak güzellik aramaktadır. Nasıl ki (Viktor Hugo) yı da pek ziyade beğenir. — Şairlerimizden (Nedim) i de çok sever. — (Nef i) yi sevmez... — Mehmet Akif ihtimal ki sanat yalnız sanat içindir düsturuna verilmek istenilen vüsat ve mutlakıyeti biraz tahdit, biraz takyit etmek isteyenlerdendir. — Hala o fikirdeyim ki takva ile sanat ve mürebbi ile münekkit biri birinden büsbütün ayrı şeylerdir. Biz ileride Mehmet Akif’in yazılarını tetkik ederken göreceğiz ki ≪Safahat≫ şairi de her yerde bu kayd ile mukayyet bulunmuyor. Ahlaksızlığı takbih etmesi onu çirkin bulduğundandır.
Reklam
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
"çıkdım semevâta hâk-ber-ser indim semevât ile berâber" beytini okuyan süleyman nazif'e, tevfik fikret "bu iki mısrada hamid bir lisan hatasını, ne kadar şiddetle, iki defa tekrar ediyor." süleyman nazif durgunlaşınca "ne gibi?" diye soruyor. tevfik fikret ise "semâvât, arabî bir ism-i cemi'dir, semevât şeklinde tahfif edilemez" diyor. süleyman nazif gibi çok iyi lisan ve kavaid bildiği halde hamid hayranlığından lisan yanlışına dikkat etmeğe vakit bulamamış. bunun üzerine yahya kemal diyor ki: "çıkdım eflâke hâk-ber-ser indim eflâk ile berâber" demeliydi mamafih bu takdirde, bu beyit ancak lisanen doğru olur, şiir zevki bakımından iyi bir şey olmaz. yani zevksizce bir tumturak olur. semevât kelimesinin varlığını; kaba saba tumturak, uydurma büyüklüğün, sahte bir felsefe tablosunun ifadesidir diyerek açıklıyor. tam arkadaş olunacak adammış. hamid için en büyük kötülüğü onu pohpohlayıp duran dini bütün meftunları yaptı diye anlatıyor.
Süleyman Nazif diyor ki:
Süleyman Askerî, vatanı için,vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek fedâ etmiş bir dava adamıdır.
Süleyman Nazif diyor ki:
Sen bugün, yarın ne olursan ol, fakat unutma- ki o şehitlerin ebedî bir yetimisin.. Bu din, bu dev­let, bu vatan gibi, bu gayz, bu kin, bu intikam da onların sana mübarek bir mirasıdır!. Dünyada bir Rusya ve bir Rus kaldıkça, bu hakkına ve bu vazi­fene hürmet et: Hakkın öldürmek, vazifen gerekirse derhal öl­mektir, Türk oğlu!.. Irkına, vatanına, târihine ihanet etmiş olan kim­selerin hiçbirini Unutma, Türk oğlu!, Unutma ve af­fetme!.
Reklam
Balkan Harbi’nden sonra, felâketin verdiği dehşete, memleketin istikbali için bütün benizleri sarartan endişeler de karışınca, hasta adama her biri kurtarıcı birer deva koşturmak derdine düşen fikir sahipleri arasında bütün meseleleri ortaya döken münakaşalar başgöstermişti: Türk tarihi Sultan Osman’dan mı başlar, daha evvelden mi? Timurlenk
23.1.1937 — (Süleymaniye kürsüsünde) münasebetiyle: rakik hissi, pür temkin aklı, dakiki, zevki, derin ilimi ve bipayan aşkıyla içini, dışını, hissimize, aklımıza, zevkimize tavaf ettirirken, nasıl coştuğunu ve nasıl bitabı tahassüs düştüğünü gözlerinizle görürsünüz.. Mihraplarını, sütunlarını, kemerlerini, yarım ve tam kubbelerini, hasılı
568 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
2020 yılında ezoterizm eğitimi sırasında okuma listeme almış olduğum güzel bir kitap ile bir kez daha karşınızdayım. Araya başka araştırma ve merak konuları girince bu kitabı okumak biraz zaman aldı. Gnostik İttifak adlı bu kitaptaki konular iyi araştırılmış, delilleriyle ortaya konulmaya çalışılmış, güzel ve sağlam kaynaklar kullanılmış olduğu
Gnostik İttifak
Gnostik İttifakKemal Kaplan · Hermes Yayınları · 20207 okunma
Süleyman Nazif diyor ki:
Evet, Allah'ın yalnız şehidleri değil, şâirleri de var. Mehmet Akif gibi mızrâb-ı beyânı âlâm-ı İslâm olan ve bu âlâmı kendi kalbine yerleştirerek, kalb-i İslâm'ı göğsünün içine sığdıran bir şâiri görünce, şehidler 'Biz bu kadar eziyet çekmedik; ve ıstırâbın bu derecesine biz tahammül edemeyiz!...
Reklam
HANGİ ŞAİRLERİN TE’SIRİNE UYDU? (Süleyman Nazif) merhum diyor ki : ≪Mehmet Akif’in şahsiyet-i edebîyesinde dört şairin nüfuzu en ziyade bariz görünür; Evvela muallim Naci’yi seve seve okumuş, sonra Abdülhak Hamide şiddetle meftun. Bir aralık da Kemalzade Ali Ekrem’in (Elvah-ı tabiat) iyle, Tevfik Fikret’in tarzı tahkiyesine muncezib olmuş. ≪Mesela: (Safahat) taki bir (Hasbihal) inde Mehmet Akif tam bir muallim Naci’dir : Ey Bülbül i terzebanı irfan, Dembeste nevalarınla vicdan, Hem safveti ruh olan o avaz, Oldukça harim-i canda demsaz, Pamalim olur bütün avalim, Lahute kadar cıkar hayalim. Eşvakıma dar gelir de eb’ad, Eyler fikrim fezalar icad. Beyitleriyle başlayarak, Müstakbeli almayıp hayale, Gel biz dalalım bu hasbihâle. Edvarı hayat perde perde, Allah bilir ne var ilerde! beyitleriyle nihayet bulan ve şairin diğer asarı derecesinde zevk ve heyecan vermeyen ve hatta kaarie irası teab ve kelal eden elli beytlik bir manzumenin zirinde (Muallim Naci) imzasına bedel (Mehmet Akif) ismini görmek insanı birdenbire muteaccib ediyor. Bu neşıde (Ateşpare) de olsaydı o, mecmua-i eş’arın en güzel parcası sayılırdı
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
27 öğeden 16 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.