O kadar abartılıyor ki yazar da kitap da insanın beklentileri had safhaya ulaşıyor. Normalde okusam en azından hayal kırıklığına uğramayacağım bir kitapken oluşturulan beklentiler kitaba da hak ettiği değeri vermeme engel oldu sanırım.
Dili de çok sade ve sıkıcıydı. Ben zaten kitabın diliyle düşünüyorum. Beynimin içindeki sıkıcı sesten şikayetim olmasa kitap okuyacak değilim.
Bunun dışında tanrı ile olan münasebeti, git gelleri, ateist olmasına rağmen dua etmesi, zinadan pişman olması hatta başına iyi bir şey geldiğinde şükretmesi, bir yandan da yine de inanamıyor olması fakat inanmak istemesi kısaca günümüz modern dünya insanının kendi içerisinde yaşadığı çatışmayı satırlara dökmüş olması benim için önemli ve değerliydi.
Kitapta kadınların anlatılış şekli ve genel olarak kadın tiplemesi çok berbattı. Nedense kadınlar özellikle psikolojik anlamda güçsüz, insan gibi davranılmayı hak etmeyen adi varlıklar gibi anlatılmış. Camillayı geçtim, şimdi adını hatırlamadığım bedensel kusuru olan rahatsız kadın neden ortaya çıktı bir anda ve neden kayboldu? Anlamsız geldi. Burada sanki başka psikolojik nedenler var gibi geldi bana yazarla ilgili olarak da, şimdi çok araştırmadım ve tanımıyorum kendisini yanlış bir şey söylemek istemem hakkında. Gıcık oldum, gıcık. :)