Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sümeyye Aydoğan

Sümeyye Aydoğan
@sumeyyeaydogan
Bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta olmalıdır.!
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Tanizaki’den okuduğum ikinci kitap olan, “bir kedi,bir adam,iki kadın” kitabını yerinde ve tadında buldum. Güzeldi. Kedi lili, adam Şozo, iki kadın ilk karısı Şinako ve yeni karısı Fukuko. Şozo biraz etkisiz eleman bir erkek hep annesi tarafından pohpohlanmaya alışmış, her kararında annesinin onay vermesini bekleyen biri. İlk karısıyla yaşarken
Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın
Bir Kedi, Bir Adam, İki KadınCuniçiro Tanizaki · Jaguar Kitap · 20173,392 okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
On Gece Düşleri, Natsume Sōseki’nin 25 temmuz 1908de “birinci gece” başlığıyla asahi gazetesinde tefrika edilmeye başlayan 5 ağustos 1908de “onuncu gece” başlığıyla tamamlanan, kısa öykülerinden oluşan uzak doğu edebiyatıdır. Sōseki, bazı hikayelerinde ‘Şöyle bir düş gördüm’ giriş cümlesinin arkasına saklanarak hayal ile gerçek arasındaki ince çizgiye, japonyanın batılılaşma serüvenine, geçmişe, eski gelenek ve göreneklere olan özlemine değinmiştir. Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu kendisi devamı da gelecek. Yarımdı yoğunluktan okuyamadığım kitabı hastalıkta fırsat bilip tamamladım. Sevdiğim bir kitap oldu.
On Gece Düşleri
On Gece DüşleriNatsume Soseki · Africano Kitap · 2021275 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gölgeye Övgü bir deneme kitabı. Japon kültürünün evlere, yemeklere, kıyafetlere hatta tuvaletlere bile nasıl anlamlar yüklediğini okudukça, ben dahi onun gözüyle gördüm eşyaları bu kısacık anlatı boyunca. Tanizaki bunları anlatırken modern çağda Batılılaşma'nın Japon kültüründe neler kaybettirdiğinin altını çizmek istemiş. Sanki bu denemeyi de, kaybettiği değerlerin yasını tutmak için yazmış. Tanışacak olanlar Tanizaki'nin anlattığı dünyaya kurgu eserleri ile başlangıç yaparlarsa Gölgeye Övgü daha anlamlı hale gelir diye düşünüyorum. Japonların batılılaşması ve bunun sonucunda Japon kültürünün özlerinden uzaklaşması olayını iki olguyu karşılaştırarak nazik bir şekilde anlatıyor. Saldırgan ya da yargılayıcı değil, çok kibar ve tarafsız bir anlatımı var. ••Bütün bunları yazmamın sebebi, muhtemelen edebiyatta ve sanatta, hala kurtarılacak bir şeyler olduğunu düşünüyor olmam. En azından edebiyat için kaybettiğimiz bu gölgeler dünyasını tekrar hatırlatmak isterim. Edebiyat denen kutsal yerin saçaklarını uzun ve böylece duvarlarını gölgeli yapıp apaçık gözüken şeyleri gölgeye saklamak, gereksiz süslemeleri ise söküp atmak istiyorum.
Cuniçiro Tanizaki
Cuniçiro Tanizaki
Sümeyye Aydoğan
Sümeyye Aydoğan
Gölgeye Övgü
Gölgeye Övgü
Gölgeye Övgü
Gölgeye ÖvgüCuniçiro Tanizaki · İthaki Yayınları · 20221,990 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanlardan uzakta, deniz kıyısında kocasıyla beraber yaşayan bir kadın, resimleriyle hayatını değiştirdiğine inandığı dünyaca ünlü bir ressamı yaz boyunca kalıp çalışması için evine davet eder: Evin yer aldığı gelgit alanının ele gelmez, gizemli manzarasının ressamı da büyüleyeceğini, bu manzaranın resmedilmesiyle hayatının anlamının açığa çıkacağını ummaktadır. . Rachel Cusk, Diğer Ev’de aile, annelik, kadın özgürlüğü ve erkek ayrıcalığı üzerine bir hikâye anlatıyor; sanatçının özgürlüğü, sanatçılardan beklentilerimiz ve bu beklentiler karşılanmadığında yaşadığımız hüsran, sanatın yıkıcılığı üzerine çarpıcı sorular soruyor. Çok güzel yerlere değiniyor yazar. Dolu dolu altını çizdiğiniz cümleler ile dolu bi kitap benim için ben çok sevdim.
Diğer Ev
Diğer EvRachel Cusk · Yapı Kredi Yayınları · 2022121 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Dışarıya akmayan gözyaşı içeriye akar. İçeriye akarsa içeriyi zehirler. Çürütür insanı. Dışarıya akan gözyaşı, içini yıkar, temizler insanı.” Bu alıntı ile notlarıma son vermişim. Kitabın kapağını kapatınca uzun uzun bakıştım. Ben hem çok iyi anladım ve hissettim bu kitabı. Hem de o kadar karıştım… Ama bildiğim ve emin olduğum bir şey varsa tek
Mehmet'i Sakatlayan Serçe Parmağı
Mehmet'i Sakatlayan Serçe ParmağıGüray Süngü · Dedalus Kitap · 2015595 okunma
Reklam
207 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Eser tek bir kitapta yazarın iki ayrı eserine yer veriyor. Ki cemile yazarın şöhretin ulaşmasındaki en önemli eseridir. Her iki hikayede savaş döneminde geçiyor. ikisinde de savaştan kalan çocuklar, savaşın ardında kalanların her günü cepheden gelecek ölüm haberleri korkusu ile geçirdikleri ürküntülü yaşamlar konu ediniyor. Aşklar, savaşın birer yıkıntıya dönüştürdüğü yaşantıya tekrar sarılmak için yeryüzünde bulunamayan bağın, iç dünyada aranması halini alır. Cemile'de savaş biraz ikinci plana atılıp daha çok aşkın insana olmaz denileni yapacak cesareti vermesi anlatılsa da savaşın izlerini de görebiliyoruz. İlk hikayeden daha uzun olan ikinci hikaye olan Sultanmurat'ta ise savaşın izleri net bir şekilde görülürken aşk biraz daha geri planda işlenmiş. Savaş döneminde okula giden çocukların okullarda alınıp savaş için çalıştırılması anlatılıyor. Cengiz Aytmatov’un kitaplarını her zaman akıcı ve konu itibarıyla etkileyici bulmuşumdur, özellikle de Gün Olur Asra Bedel’i.
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20132,189 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Camus Yaz’ ı 1954 yılında, yayınladı, En ünlü yapıtlarının ardından geldiğine göre, bu yapıtı bir olgunluk çağı ürünü olarak mı değerlendirmek gerekir? Dağa, denize, güneşe,doğaya derinlemesine bir sevgi duymuş, kendisine bir sığınak, düşüncelerine bir yanıt aramış ve Akdeniz ışığında bütün yaşam felsefesinin imgesini bulmuş olan Albert Camus bu kitabında,Cezayir’in sıcak ve aydınlık doğasından Antik Yunan’ın ölçülü ve ışıklı düşüncesine uzanır. Avrupa’nın kapıldığı yıkıcı tutkuyu, yalın olduğu kadar hayranlık uyandıran bir mantıkla yargılar. Bu eserinde Camus ikinci dünya savaşı etkilerinden bahseder. Savaşın insanı ne derece yıprattığı ve bu durumun telafisinin doğada olduğunu anlatır. Tersi ve Yüzü'nde olduğu gibi bolca doğa metaforu kullanılmıştır. Güneş, ışık, deniz savaş sonrası yaraları iyileştiren sembollerdir. Camus’ün kült olmuş kitaplarını okuduysanız bu kitabı tabiki çok seversiniz. Çünkü siz bir Camus seversiniz. Ama ilk bu kitaptan başlamayı düşünüyorsanız bu düşünceden uzaklaşın derim. Denemeler arasında yıl farkı olduğu için kitap başta ağır gelse de sonra çok fena sarıyor. Ben dolu bi kitap okuduğumu düşünüyorum, çünkü Camus bir yeri çizdirecek kadar etkilemişse sizi gerçekten de çok etkilemiştir.
Yaz
YazAlbert Camus · Can Yayınları · 20211,890 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Rilke ara ara alıntılarını okuduğum bir şair. Kitaba gelirsek bu kitabı alış hikayem bile maceralı oldu aslında. Kendi yayınevinde bi kaç sene önce elimin gittiği ama niyeyse sonra alırım dediğim kitaptı. Seneler sonra bi kaç dergi için farklı bir şehirde bir sahafa gittiğimde gördüm, artık alayım dedim ve aldım. Kitabın elime geçmesi konusunda
Bütün Şiirlerinden Seçmeler
Bütün Şiirlerinden SeçmelerRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,553 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabın kendinden önce önsöz kısmını da çok beğendiğim gerçeği ile; |Uzaktan kumandalı kız| Uzaktan kumandalı kız, Hugo ödüllü olup, bu kısa romanımızı James Tiptree adı altında yazan kişinin yıllar sonra Alice B. Sheldon olduğu öğrenildiğinde yazarın yeteneğini inkar edemediler. Hayatın her alanında karşımıza çıkan bu kalıplaşmış tabular ve cinsiyet eşitsizliğinin örneklerinde biridir. Günlük hayatımızda o kadar fazla eşitsizlik yaşarız ki, bazılarımız bunu kaldıramaz. P. Burke bunu kaldıramayanlardan biriydi. P.Burke, Huckster Yasası gereği reklam panolarının, ilanların, logo, tanıtım ve sloganların ayrıca kamusal alanda intihar etmenin de yasak olduğu bir gelecekte yaşamaktadır. Yasağa rağmen yaşamaya daha fazla dayanamayan P.Burke toplumsal alanda intihar eder ve gözlerini hastane odasında GTX isimli yayın şirketinin çalışanlarıyla açar. GTX’in hayatından vazgeçmiş bu genç kız için bir teklifi vardır.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,273 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir farklı kafa, bir farklı bakış, bir farklı pencere… Evet yazarın dili akıcı ve tertemiz ama buna karşıt olarak okuyuş akmayıp ağır ağır gidebilir. İşte bunlar kitabı önermeye bir parça engel ama olsundu be, kendisini tam olarak hüsran kelimesiyle anlatanlar ve mucizelerin anlık olduğunu bilenler okumak için geç kalmasınlar. Beni şaşırtan, kafamın içinde birden fazla beni konuşturan yazar; Güray süngü. Eserde bir ‘intihar, ölüm’ kokusu tütüyor ama şu da var: öldü diyor ama bir sonraki satırlarda aslında ölmediğini görüyorsunuz ya da yaşayanın ölü olduğunu... Varın yok, yokun var olduğunu... Her şey bir anda oluyor. Kamuran Abi bir gün geliyor ve Bekir’e -ilk öykünün kahramanı-: ‘sıkılmıyor musun’ diye soruyor. Ertesi gün intihar ediyor. Böyle her şeyin hemen olup bittiği bir kitap. Buna en çarpıcı örnek de Bekir’in bir anda karısını öldürüp bahçeye gömmesi. Kitap genel olarak çok güzel ama içinden bazı öyküler biraz daha çok güzel. Güray Süngü’nün tarzını seven insanlar çok özeller.
Deli Gömleği
Deli GömleğiGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2019949 okunma
Reklam
99 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle Barış Bıçakçı’nın kalemini çok seviyorum bende tüm kitapları var ve hepsini okumuştum. Eylül ayında bir sürpriz yaparak yeni bir kitap çıkarmasına o kadar çok sevindim ki, ve bayadır istediğim bir şey olduğu için de direk aldım. Ve evet okudum bitti. Yine çok güzel bir iş çıkarmış ortaya. Bende ki yeri çok ayrıdır Bıçakçı’nın. En güzel kitabı diyemem ama güzel bir kitap. Sadece keşke daha kalın olaydı dedim. Bazı bölümleri diğerlerinden çok çok daha iyiydi. Başlıklarını yazıyorum; •Bizden sonra çakırdikenleri •Kusursuz kısırdöngü •Gülünç geçmiş •Anlaşılmaz şeyler Bu hikayeler çok çok iyiydiiiii. Yine çok güzel yerlerin altını çizdim. Kitabın adına gelince bile insan bir düşünüyor, doğum lekesi ve bir gülümseme… gülümseme ama yanında doğum lekesi var.. Çok iyi geldi şu ara Bıçakçı okumak. On dört kısa öykü ama hepsi çok derin… Hepsi uzatılsa uzar ama hepsinin tadı damağımızda kalmış lezzeti de burada saklı kalmış gibi. On dört hayatımıza değen öykü işte bunu yapmasını seviyorum Barış Bıçakçı’nın hayatıma dokunmasını…
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir GülümsemeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20211,815 okunma
744 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Öğretmenlikten ihraç edilen, eşinin desteğini alarak açtığı kitapçıda çalışan Kenan ve felsefe bölümünde okuyan Günsel’in etrafında dönüyor olaylar. Kendini solcu olarak gören bir adamın kendisi gibi düşünmeyen insanlarla çevrili hayatının içinde bir zaman sonra sıkışması ve buhranını anlatıyor. Bir sevgiyi, üzerine yıkılan bir dağ gibi yaşamayı bana göstermiş olan kitap. Bir aşk hikayesi fonunda bir dönemin, o dönemin de fonunda siyasetin, sınıf uzlaşmazlığının, mücadelenin ve devrimciliğin romanı. Hiç ben ölsem de şu insana aşık olmam onunla birlikteliğim olmaz çünkü o şöyle düşünüyor onun ideolojisi şu dediniz mi? Peki hiç benim ideolojim şu ben şunu giymem falancaya gitmem efendime söyleyeyim şu kitabı okumam bu adamla konuşmam dediniz mi? ••Küçük burjuva duyarlılığı. Bu cümleyi çok sevdim kitabı okuyacak olursanız sıkça karşılaşacaksınız.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Everest Yayınları · 20145,2bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Aldatılmış, terkedilmiş öyle bir başına bırakılmış erkeklerin yedi ayrı öyküsü bu kitap. Evet konuya göre çok az kalır sayfaları ama yazar öykülerin ucunu açık bırakarak okuyucuya bırakıyor işin zor kısmını, iyi de yapıyor zira çok düşünmek kafa yormak lazım bu konuya. Bir kadının özlemini çeken, yasını tutan, bir kadın tarafından aldatılmış, terk edilmiş olmanın acısıyla yaşayan, aşkla kendinden vazgeçen erkeklerin öyküleri. Haruki Murakami’ den aşka ve kadınlara yazılmış yedi ağıt.. “Birgün sende aniden kadınsız erkeklerden olacaksın.” dedirtir kitabın son öyküsünde ,Samsa adını verdiği kahramanına.. Bir erkek gerçekten sevdiği ve gönül dünyasına tesir eden bir kadını kaybettiğinde ondan sonra hayatına girecek bütün kadınları da kaybetmiştir aslında der.. Bu cümle mantıkla değil de hisle idrak edilebilecek bir manifesto gibi duruyor..
Kadınsız Erkekler
Kadınsız ErkeklerHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20183,994 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap, bir hastane odasında başlıyor ve girişi çok etkileyici. Öleceğimi öğrenince çok şaşırdım. Azrail’i atlatmayı umduğumdan değil; bir gün herkes gibi ruhumu yetkili makamlara teslim edeceğimi elbet biliyordum. Ama o gün öyle uzak ve muğlaktı ki, galiba ölümümü görmeye ömrüm vefa etmez sanıyordum. Bilmek farkında olmama yetmiyordu. … “Hatırladıklarımız gördüklerimizin tıpatıp aynısı olmuyor. Olmasını istediğimiz, olmasından korktuğumuz ya da olduğunu sandığımız şekilde hatırlıyoruz hadiseleri. Oldukları gibi değil. Genellikle öyle değil. Bu yüzden her şeyin tam olarak birazdan olduğu gibi olduğunu iddia edemem. Ama her şeyi birazdan anlatacağım gibi hatırladığıma yemin edebilirim…” •• Yaşamak, düşmekle kalkmak arasında geçirdiğimiz ümitli, telaşlı zamandı. Bu kitapta da düşe kalka yaşamaya çalışan bir Adalet karşılıyor bizi. Öleceğini öğrenen Adalet eski anılarını karıştırıp nerede yanlış yaptığını aramaya koyuluyor ve birden uzaklardan bir rüzgar ona Muhsini hatırlatıyor. Ve bir solukta okuyacağınız romanımız böylece başlamış oluyor. Adalet'in içindeki sesle, kendiyle olan zorlu savaşını, hayatın ona sillesini, günahlarından arınmak için çıktığı yolda başına gelenleri, rüzgarla olan o bağını, görüp sustuklarını, görmezden geldiği şeyleri, suçluluk duygusunun onu nasıl kendi içine hapsettiğini, insanlara güvensizligini, aşka olan bakış açısını, vuslata erişini ve nerden baksan bir kadının evrilişini okuyoruz bu yolculukta. Değindiği sorunlar okadar gerçekçi ve kanayan yaralarımız ki Adaletin kendini sorguladığı onlarca sayfada sizi de sorgulamaya düşürecek cinstendi.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yazarın ilk okuduğum kitabı fakat akıcı tekdüze bir anlatım ile bir çırpıda okuyacaksınız. Hikayemiz yüzbaşı ile karısı ve binbaşı ile karısından oluşan iki aile arasındaki ilişki ve yüzbaşının karısının eşini binbaşı ile aldatması etrafında şekilleniyor. Kitabımız bu çarpık ilişkinin karakterlerimiz üzerinde oluşturduğu psikolojik durumun değerlendirilmesi üzerinden ilerliyor. Bu karakterlerimiz dışında bir de sürekli onları dışarıdan gözetleyen, içine kapanık, asosyal ve tehlikeli diyebileceğimiz Er Williams adında bir karakterimiz var. Altın gözde yansımalar bizi ruhun karanlık dehlizlerinde dolaştıran romanlardan…
Altın Gözde Yansımalar
Altın Gözde YansımalarCarson McCullers · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014990 okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.