Romanımı onlara bir oturuşta okudum. Hemen çaydan sonra başladık, gecenin ikisine kadar sürdü. İhtiyar, önceleri somurtuyordu. Çok yüksek, kendisinin anlayamayacağı, ama mutlaka yüksek bir şey bekliyordu; oysa çıka çıka her günkü basit, bilinen bir hayat öyküsü çıkmıştı. Romanın kahramanı hiç olmazsa büyük, meraka değer bir adam ya da Roslavlev ya da Yuri Miloslavski[15] türünden tarihi bir karakter olmalıydı, oysa kitapta söz edilen küçük, ezilmiş, hatta biraz kalın kafalı, ceketinin düğmeleri falan dökülen bir memurdu; dahası, bütün bunlar hepimizin konuştuğu sade bir dille anlatılmıştı... Tuhaftı doğrusu! İhmeneva Ana soran bakışlarını Nikolay Sergeyiç’ten ayıramıyordu, hatta sonra bir şeye gücenmiş gibi surat astı: Yüzünden, “Böyle saçmalar kitaplara yazılıp dinlenmeye değer mi, üstelik para da veriyorlar,” düşüncesi okunuyordu. Nataşa dikkat kesilmiş, can kulağıyla dinliyordu; gözlerini benden ayırmıyor, dudaklarıma bakarak her kelimeyi nasıl okuduğuma dikkat ediyor, arada bir o da güzel dudaklarını kıpırdatıyordu. Sonunda ne oldu? Kitabın yarısına gelmeden dinleyicilerimin hepsinin gözlerinden yaş akmaya başladı.
Erkek duygusal kadını, kolay bir yem olarak algılar.
Erkek sizi çantada keklik gibi görürken sizin duygularınızı ifade ediyor olmanız bir işe yaramayacaktır. Bunu erkeğe hareketle göstermeniz gerekir. Sürekli olarak duygularınızı ifade etmek yalvarma gibidir. Bu, asil bir görüntüden ziyade aciz bir görünüm yaratacaktır. Erkek sınırı aştığında kendinizi geriye çekmek oldukça asil ve saygın bir
Reklam
Oysa ki çocuklar bu dünyanın gamzeleridir.
Bir kadın bir çocuğa gülümsedi. Çocuğun içi güldü. Başka bir kadın bir çocuğa surat astı. Çocuk üzüldü. Bir diğeri surat asmakla, bağırıp çağırdı. Çocuk kendi içine büzüldü.
Sayfa 175 - İz Yayıncılık, 15. Baskı, İstanbul 2018Kitabı okudu
istekler...
... Kendi kirli, cinsel arzularının ötesine bakıp asil bir adamın kahramanca iştigal ettiği, ulaşılmaz olana ulaşmaya çalışmak gibi görkemli bir mücadeleyi göremeyen bir kadına tutsak olmak Teğmen Scheisskopf'un hayatının çilesiydi. "Neden beni hiç kırbaçlamıyorsun?" diye surat astı karısı bir gün. "Çünkü buna zamanım yok," diye tersledi Teğmen Scheisskopf onu sabırsızlıkla...
Sayfa 106 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Efendimiz (aleyhissalatu vesselam), terbiyesinde olan çocuklara karşı davranışlarını sevgi ve müsamaha üzerine bina etmiştir. Hatalarını tashihte de aynı yolda devam etmiş, azar, tenkit, tahkir, surat ekşitme gibi yollara başvurmamıştır. Hz. Enes’ten bu konuda yapılan muhtelif rivayetleri şöyle birleştirmek mümkündür: “Hazerde ve seferde on yıl
İnsanları dini veya mistik öğelerle aldatan birçok dini liderin de New Age toplulukların başlarındaki birçok gurunun da çevreleri tarafından insan-üstü niteliklerle tarif edildiklerine hatta ilahlaştırıldıklarına, bu liderlerin ve guruların da bu durumu onayladıklarına ve teşvik ettiklerine sık sık tanık olunmaktadır. Eğer Hz. Muhammed
Reklam
51 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.