Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Sayfa 269
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütun'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Azizler telaşlı, kilitli kapısıyla suskun bir kilise Her lehçe yalan gelir artık şu ezeli dilsize Devamı yok, kaçıncı final ve bu aptal klişe Ellerimi sıkı tut, kana karışıyor gülüşün Yağmur makamında üşüyor bak gözlerim… Tanzanya’da bir albino kurşuna dizilir Tedirgin olur içimde ki afro-beyaz yaralar İki dedektifin birlikte ağlaması şüphelidir diyorum Paramparça her halde halka açık sözlerim, Savaş soğuk, kuşlar güzel, Allah büyük
Profil KitapKitabı okudu
Savaş meydanlarında Zülfikar'ı ile en sert kayaları yaracak, un ufak edecek kadar cesur ve heybetli. Bağda bahçede kayaya vurduğu kazma darbesiyle alnından akan terleri buluşturacak kadar maharetli. Evde munis, sakin ve suskun bir kuzu yavrusu gibidir. Haksızlık karşısında demir pençeli bir kartal olan Ali (k.v.), Fâtıma'nın yanında avucuna konmuş bir serçe misali sevecendir.
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'i.in yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni tahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Reklam
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Bilmek
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Sayfa 41 - Bilgi Yayınları / 1.Basım Ağustos 1975Kitabı okudu
Reklam
Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Etrafımdaki her şey, hareketsiz ve suskun olsa da benim yüreğimde kopan bir fırtına, savaş, bir trajedi yok muydu?
Mobbing Bank Diyor ki;
Yeryüzü Acıları Kendi zamanından vicdanı olana sesleniyor bu koşuk Karanlığı bile bir başka karanlığın içinde anlatmak zorunda kalıyoruz Teknoloji ve bilim destekli sömürgeci değişimi insanlığın ilerlemesi yanılgısına düşenlerden olmamak adınadır bu isyanım! Alaca karanlık bir zamanın savaş çığırtkanlığına ses verip ayıplarını örtmeye
Sakarya savaşı, hem Türk ulusunun , hem de İstanbul şehrinin kaderinde bir dönüm noktasıdır. Bu zaferle birlikte Türk'ün asırlardan beri doğuya çekilişi durmuş; gene bu savaşın kazanılmasıyla İstanbul'da Mütareke başından beri kaybolmuş olan Türk'ün sesi yeniden duyulmaya başlanmıştır. Gerçekten bu savaşa kadar İstanbul, kozmopolit görüntüsü günden güne artan, başta İngilizler olmak üzere yabancıların, gayrimüslimlerin levantenlerin borusunun öttüğü bir şehir görünümündeydi. Sofrasının baş köşesinde bunlar oturuyordu. Padişah ve çevresi ile Milli Mücadeleye karşı olanların, İtilafçıların, yerli işbirlikçilerin bu sofradan ancak kırıntı toplamalarına göz yumuluyordu. Kuvayi Milliyecilerin sofraya bakmalarına izin bile verilmiyordu. Beş asırdır İstanbul'un efendisi olan Türklere artık yok olmuş bir milletin utanç verici kalıntıları olarak bakıyorlardı. Türk'e hakaret etmek, onları küçümsemek en doğal bir haktı. Ne yazık ki bu hakaretlerin bir kısmı gene Türk vatandaşlarından geliyordu. Bu durumda Müslüman Türk halkı ezik, suskun, içine kapanık bir umut ışığı gözlüyordu. Sakarya savaş ı bu umudu getirdi.
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.