Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
25.04
Saatlerden göç mevsimidir İşte birikiyor gidişler mavi bahçemizde Kıyıda köşede vuslat bir garip Memleket boynu bükük suskun Serilmiş soframıza dünya telaşı Bu hengamede Bu savaş sessizliğinde Seni düşünmek bir direniş Düşlemek diriliştir!
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütun'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Reklam
Masal anlatmak istiyorum ; sana… Gökyüzünün serin, bulutların ağlak olduğu zamanda ; taammüden biriktirdiğim anılarımı havai acımtırak renklerle nasıl aylaklaştırdığımı … Bir masal; belki kötü olacaktı sonu… Hep aynı rüyayı görüyordum o zamanlar, yüzümde garip bir ifadesizlik ile uyanıyor , canımın acısını yüzüme çarptığım suyun serinliği ile azaltmaya çalışıyordum. Oysa çaresi belliydi , koşarak kaçmalıydım olduğum yerden , bir adım yanılma payı bırakmadan kaybolmalıydım, koordinatlarını kimsenin kestiremeyeceği, mutluluk enlem boylamları arasında yaşamalıydım geri kalan ömrümü… Önceden tembihlenmiş gibi suskun olacağıma , alabildiğince konuşmaktan dilim ağzımda büyüyor; fakat susamıyordum. Nasıl bir ırmaktım öyle gürül gürül, fakat şimdi döküldüğüm deniz bile rengimi ayrıştırmış gibi kabul etmiyor beni… Hıçkırık düşleri ile gülmeli oynaşmalı bir hayat umut ederken ; ümidin keşfine mahal bırakmayan düşlerin elinde oyuncak olmuştu kaderim. Yutkunmak istiyorum boğazımdaki yumru bile seni hatırlatmaktan geri kalmıyor, “masalın dinamiklerine aykırı acılıkları “ ,savaş stratejisi yapar gibi hayatıma yerleştiriyordu geleceğe düşülen notlarım. Ağzımın kenarına iliştirilmiş gülümseme ile akşamı çok ettim ben, belki işten güçten belki bastırma isteğinden , hatırlamadım gibi davranıyordum… Hiçbir sabah bir önceki ile aynı değil biliyorum fakat onca zaman sonra kelimelerin seninle buluşma isteğini kendime anlatamıyorum. Masal anlatmak istiyordum sana, fakat masal bitmiş … Senden kalan bir şey yok… Posta kutusu boş, birkaç fatura ve broşür; hayat gibi! Hasan SABAH
Azizler telaşlı, kilitli kapısıyla suskun bir kilise Her lehçe yalan gelir artık şu ezeli dilsize Devamı yok, kaçıncı final ve bu aptal klişe Ellerimi sıkı tut, kana karışıyor gülüşün Yağmur makamında üşüyor bak gözlerim… Tanzanya’da bir albino kurşuna dizilir Tedirgin olur içimde ki afro-beyaz yaralar İki dedektifin birlikte ağlaması şüphelidir diyorum Paramparça her halde halka açık sözlerim, Savaş soğuk, kuşlar güzel, Allah büyük
Profil KitapKitabı okudu
Savaş meydanlarında Zülfikar'ı ile en sert kayaları yaracak, un ufak edecek kadar cesur ve heybetli. Bağda bahçede kayaya vurduğu kazma darbesiyle alnından akan terleri buluşturacak kadar maharetli. Evde munis, sakin ve suskun bir kuzu yavrusu gibidir. Haksızlık karşısında demir pençeli bir kartal olan Ali (k.v.), Fâtıma'nın yanında avucuna konmuş bir serçe misali sevecendir.
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'i.in yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni tahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Reklam
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bir İsmet Özel değilim ama _ "Atlara ve uzaklara hayrandım" Bir İsmet Özel değilim ama _ "Yoruldum dünyayı tanımaktan" Bir İsmet Özel değilim ama _ "Demedim dilimin ucuna gelen her ne ise" Bir İsmet Özel değilim ama _ "Acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim" Bir İsmet Özel değilim ama _ "Beynimde hep
Umursamaz olduğumu düşündüğüm her gün, kırılganlığım bana savaş açıyor.
Kitabsever
Kitabsever
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘O, fethedildiği halde tam anlamıyla ele geçirilememiş geniş ülkeler gibi benim için.’ . Eric, Sophie, Conrad ve hepsini kapsayan, dörtnala koşan bir savaş. Bir Ölüm Bağışlamak adıyla yaşayan, bağışlanan ölümün de yük olabileceğini gösteren kısa bir hikaye. Aşkını bir türlü kendine itiraf edemeyen Eric, hayata suskun Conrad, uyanmayı bekleyen Sophie ile akıcı bir metin aynı zamanda. Edebiyatta tanrı anlatıcıyı sevsem de Eric’in yer yer tanrı anlatıcılığa soyunmasını içselleştiremedim bu eserde, bana çok kararsız-tutuk geldi Eric belki de bundan sebep Sophie’yi de olanca saflığıyla göremedim.. Yazar Marguerite Yourcenar’ın diğer eserleri de listemde. . Hür Yumer çevirisi ve yazarın önsözüyle ~
Bir Ölüm Bağışlamak
Bir Ölüm BağışlamakMarguerite Yourcenar · Helikopter Yayınları · 2011286 okunma
Reklam
Dilimden dökülen sözlerim sahipsiz kaldı yokluğunda. Geceler üstüme bir kabus gibi çökerken, cümlelerim asılı kaldı parmaklarımda gizli. Ruhundaki pınarlarından akan sular kadehimi doldurmaz oldu. Bakışlarınla sarhoş olan ben, şimdi sarhoşluktan uzak, saymadım bu kaçıncı kadeh. Yüreğimin akılla olan asma köprüleri işgal altında
Tutkuların evinde savaş kırıkları var; Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var. Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde, Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Dilimden dökülen sözlerim sahipsiz kaldı yokluğunda. Geceler üstüme bir kabus gibi çökerken, cümlelerim asılı kaldı parmaklarımda gizli. Ruhundaki pınarlarından akan sular kadehimi doldurmaz oldu. Bakışlarınla sarhoş olan ben, şimdi sarhoşluktan uzak, saymadım bu kaçıncı kadeh. Yüreğimin akılla olan asma köprüleri işgal altında
Savaş meydanında yaralı asker gibiyim, Cephanesi tükenmiş ordu misaliyim. Meydan da benim, duşman da benim. Kazanan da benim, kaybeden de benim.
Kitabsever
Kitabsever
407 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.