202 syf.
4/10 puan verdi
Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabını uzun zamandır okumak istiyordum.Meşhur Olric'i çok merak ediyordum çünkü.O yüzden sayfa sayısı da gözümü korkutmuyordu. :) Nedense bir türlü okumak nasip olmadı. Ben de bu kitabıyla hem yazarı tanımak hem de o kalın kitabı okumadan önce hikayeleriyle dünyasına giriş yapmak istedim bir nevî. Kitaba gelecek olursak, 8 hikayeden oluşuyor.Yazar, insanların kafasının içine oturmuş ordan yazmış sanki.Psikolojik hallerini yazdığı tipler genelde bunalımlı, yalnız, hayata küsmüş insanlar. Kitabı okurken birkaç hikaye daha okursam bunalıma gireceğim fikrine kapıldım ve neyse ki "korkuyu beklerken" korkulan olmadı. Depresyona girmeden bitirdim kitabı, çok şükür. :) 8 hikaye olmasına rağmen sadece "babama mektup" hikayesini beğendim "ne evet ne hayır" başlıklı hikayesinde o kadar sıkıldım ki anlatamam ama sonuna kadar okudum sadece "tahta at" hikayesinde fire verdim çoğu satırı atlamış olabilirim. :/ Karşılıklı konuşmalar düz yazı halinde.Pek alışık olmadığımız şekilde yani.Bazen kim hangi sözü söylemiş birbirine karışıyor birde onu ayırt etmekle uğraşıyorsunuz işin içine yazarın ara konuşmaları da girince ortalık iyice karışıyor. İtiraf etmeliyim ki beklentimi yüksek tutmuşum. Kitabı bitirdikten sonra kitabın kapağına takıldı gözüm yazarın kapakta duran resmini inceledim.Gözlerinin ardında bir hüzün vardı sanki belki de kitabın etkisinden dolayı bana öyle geldi, kim bilir? Velhasıl kelam kitabı moraliniz bozukken okumayın. Tutunamayanlara gelince -kitabı sevenler kızmasın bana- uzun bir süre okumayı düşünmüyorum, belki başka bahara... :)
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,9bin okunma
Akşam içtimasından sonra yatakhaneye giderken Mala'nın sözlerini düşündü, "Komşunu da kendini sevdiğin gibi sevmelisin." Tıka basa dolu koğuşta, çoğunda serili bir ot yatak bile olmayan tahta ranzalarda dört kişi bir arada yatıyorlardı, tuvalete kalkan dönüşte yerini kapılmış buluyordu. Her an bir kavga, her an bir itiş kakış yaşanıyordu sırtını dayayacak bir parça yer, bir lokma ekmek bulabilmek için. Nasıl sevebilirdi insanlar birbirlerini...
Sayfa 134 - İnkilap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
206 syf.
10/10 puan verdi
Kurgu bakımından Geothe'nin 'Genç Werther'in Acıları' adlı yapıtını andıran mektup formatındaki bu kitapta yazar, üstü örtülü bir şekilde İslami yaşamı, kendisince araçsallaştırdığı argüman ve metaforlara dönüştürerek aktardığını görüyoruz. Bütün bir kitap düşünüldüğünde akılda kalanın bu olduğu aslında görülüyor. Misal: Tahterevalli: İki ucuna birer kişi oturup, karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta kalas. Burada ise bir denge aracı olarak düşünülüyor ki insanın eylem ve davranışlarıyla uyumlu, ölçülü olması, dengeyi yakalaması istenilerek tahterevallinin her iki ucunun eşit ve dengeli bir doğrultuda, hizada olması yazarca aksettirilmiştir. Kaydırak: Çocukların oturup kayarak eğlenmeleri için, çocuk bahçe ve parklarında bulundurulan oyun aracı. Burada ise insan amel ve eylemlerince uhrevi hayatında ayaklarının kayıp kaymaması konu edinmiş. Ancak her iki metafor da yüzeysel olarak temel anlamlar, biraz üzerinde düşünüldüğünde mecazen uhrevi anlamlarınn kastedildiği anlaşılıyor. Kısmen konuların veya bazı satır ve paragraflarda anlatılanların birbiriyle uyuşmadığı, bağdaşmadığı görülse de; 'Sevgili Dost' hitabı, felsefik bir eda ve üslup, kelime oyunları ve hakimane tutum, özellikle mektup ruhundan gelen duygusal atmosferin büyülü etkisi bu olumsuzluğu okuruna unutturarak ben farklı bir kitabım, dedirtiyor.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020,1bin okunma
Fatih'in ikinci kez tahta geçişi ve Küçük Ahmed'i öldürtmesi
Babasının ölümünden on beş gün sonra II. Mehmet, bütün Osmanlı ülkelerinin Padişahı sıfatiyle Edirne'de ikinci defa tahta çıktı ( 18 Şubat M. 1451 - 16 Muharrem H. 855 ) yeni Padişah'ın ilk işi, müstakbel bir müddeyi bertaraf etmek düşüncesiyle henüz bir meme çocuğu olan İsfendiyar oğlunun kızından Küçük Ahmed'i ortadan kaldırmak oldu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Boğakükreten, Yeşil Ovalar Muharebesi'nde Gram Dağı goblinlerinin saflarına dalmış ve kralları Golfimbul'un başını tahta bir sopayla gövdesinden ayırıvermişti. Kafa havada yüz metre uçtuktan sonra bir tavşan deliğine düşmüş ve bu sayede muharebenin kazanılması ve Golf oyununun icadı aynı anda gerçekleşmişti.
Sayfa 47 - İthaki (2017-Aralık baskısı)Kitabı okudu
Soruyorum size.. yineleyeyim size soruyorum... herhangi bir biçim içindeki madde ya da et 13 hücrenin arasındaki boşluğu yalnızca yumruk vuruşlarıyla doldurarak hayali taşlarla hayali bir tahta üzerinde nasıl satranç oynayabilir
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.