İnsanlık
İnsanın mükemmelliğine dair hiçbir inancım yok. Bence insan, insanlık üzerinde takdire değer bir nebze bile emeğe sahip değildir...
“İnsanın mükemmelliğine dair hiçbir inancım yok. Bence insan, insanlık üzerinde takdire değer bir nebze bile emeğe sahip değildir.”
Reklam
Abraham Lincoln
• Birçok ABD’liye göre Abraham Lincoln gelmiş geçmiş en büyük ABD başkanı sayılır. Eğitimsiz bir aileden gelmesine rağmen kendi çabalarıyla yükselmesi ve sonunda suikastla öldürülmesi, bu görüşün oluşmasına epeyce katkıda bulunmuştur. En takdire değer görülen başarısı Birleşik Devletler’i en zor zamanlarda bir arada tutabilmesiydi. Aynı zamanda köleliği kaldırması görev yaptığı sürece daha da parıltı katmaktadır. İçinde büyüdüğü yoksul çiftçi ailesi, genç Abraham’la birlikte Kentucky’den Indiana’ya ve oradan da Illinois’e taşınmıştı. Neredeyse hiç eğitimi olmadan tezgahtarlık yaparken zamanla avukatlığa yükseldi. 1834’ten itibaren Illinois Parlamentosu ve 1847’den 1849’a kadar ABD Temsilciler Meclisi üyesi olunca, kurucu ortağı olduğu Cumhuriyetçi Parti’nin güçlü Senato adayı olarak 1858’de ulusal çapta ün kazandı. Böylece 1860’ta başkanlık için aday olma hakkı elde etti. Köleliğe karşı belirsiz tutum nedeniyle Güney eyaletlerinin bölünmesini tetikleyen seçimden galip çıktı. 1861’de çıkan iç savaşta gücünü kısmen diktatörce kullanması, uzun vadede Kuzey eyaletlerinin üstün güç olmasına yol açtı. 1863’te kölelerin özgür olduğuna dair verdiği talimat, anayasadaki 13. maddenin değişikliğiyle 1865’te resmiyet kazandı. Güney eyaletleri teslim olduktan birkaç gün sonra Lincoln suikasta kurban gitti. •
Ne zaman intihar etmeyi planlasam bunu hep görkemli bir şekilde yapmayı hayal etmiştim. İster bir tabancayla ister bir hançerle olsun takdire şayan bir şekilde, başka bir deyişle insanlardan övgü alacak şekilde ölmek istiyordum.
Sayfa 204Kitabı okudu
Hz. Hüseyin diyor ki:"Babama Rasulullah(s.a.v.)'ın sükûtu nasıl diye sordum, şöyle buyurdu: O dört konu üzerinde sükut ederdi.Hilm, sakınma, takdir, tefekkür! Takdire gelince, insanları dinlerken ve onların işine bakarken susardı. Tezekkür veya tefekküre gelince, ebedi ve fani olanlar hususunda teemmül ederken susardı. Allah resulüne hilm ve sabır bir arada verilmişti. Hiçbir şeyi ona öfkelendirmez ve hiçbir şey onun sabrını tüketmezdi.
Sayfa 44
Cezayı hak etme ya da etmeme fikrini nasıl edindiğimizi daha sonra açıklığa kavuşturaca­ğız; ama bu ayrımın doğru ve yanlış kavramla­rının altında yattığına dair hiçbir şüpheye yer olmadığını düşünüyorum; biz bir davranışa yanlış demekten ziyade, yapan kişinin cezalan­dırılması gerektiğini ya da gerekmediğini dü­şünmemize bağlı olarak nefret edilesi [dislike] ya da yüzkarası [discredit] terimlerini kullanı­yoruz ve bir kişi için filanca şeyi yapmasının doğru olup olmadığını, yaptığı şeyi onun için sadece arzu edilen ya da takdire şayan olduğu için yapmasından ziyade, görmek istediğimiz bu kişinin buna ikna edildiği ve zorlandığı için değil, bu yolda hareket etmeye kendini mecbur [compelled] hissettiği için yapmasıdır.
Sayfa 143
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.