Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İspatlanmayan her teori aynı derecede ciddiye alınmalıdır. Mesela yercekimi kanunu. Bilim kuralları yercekiminin tüm özelliklerini açıklar ama altında yatan sebebi açıklamaz. İşte Uçan Spagetti Canavari( Pastafarian) dini bunu açıklar. Bize göre belki de yer çekmiyor, tam tersine "O" yere itekliyor. Bunun tersi de ispatlanamadigina göre gerçek olması mümkün. Başıboş bir şekilde uzaya doğru ucmamamizi sağlıyor belki de "O". Sonuçta "O" görünmeyen ve mevcut bilimsel yöntemlerle aksi ispat edilemiyor.
“İnsanın aşkından ölmesinin dilde hoş görülebilir şiirsel bir abartı olduğunu düşünmüşümdür hep. O akşam, bir kez daha kedisiz ve onsuz olarak eve döndüğümde, yalnızca insanın ölmesinin mümkün olduğunu değil, benim de böyle yaşlı ve kimsesiz bir halde aşkımdan ölmekte olduğumu anladım. Ama aynı zamanda bunun tam tersi bir gerçeğin de geçerli olduğunun farkına varmıştım: Yaşadığım kâbusun verdiği zevki dünyada hiçbir şeye değişmezdim.”
Reklam
Ben hep şimdiki zamanda yaşarım. Geleceği bilmem. Artık geçmişim de yok. Biri, her şeyin mümkün olmasıyla çöküyor üzerime, öteki, barındırdığı hiçbir şeyin gerçek olmamasıyla. Ne umutlarım var, ne de pişmanlıklarım. Hayatımın bugüne kadarki halini -yani çoğunlukla, istediğimin tam tersi şekilde aktığını- bildikten sonra ne söyleyebilirim ki geleceğim hakkında, beklemediğim, dilemediğim bir şey olacağından, benim dışımdan bir yerden, hatta bazen kendi irademin bir oyunu olarak başıma geleceğinden başka? Geçmişimde ise, hatırlayıp da gereksiz yere yeniden yaşamayı arzulayabileceğim hiçbir şey yok. Kendi benliğimin izinden, onun bir benzerinden başka bir şey değilim ben. Geçmişim, olmayı başaramadığım her ne varsa onlarla dolu. Uçup gitmiş anlardaki duyguları bile özlediğim yok. Duygu şimdiki zamana muhtaçtır; o an geçtikten sonra sayfa kapanır ve hikaye sürer, öykü ise biter.
"Tuhaf bir düşünce ama onu gömmemek mümkün olabilir mi? Çünkü onu götürürlerse, o zaman... ah, hayır, onu götürmeleri imkansız! Ah, elbette, onu götürmek zorunda olduklarını biliyorum, ben aklımı kaçırmadım ve hiç de sayıklamıyorum, tam tersi, hiç bu kadar aklım başımda olmamıştı ama yine eskiden olduğu gibi evde kimse olmayacak, yine o iki oda ve yine rehine verilen eşyalarla baş başa kalacağım. Sayıklama, sayıklama, al sana sayıklama! Canını burnundan getirdim, olan bu!"
Sayfa 75 - Can Yayınları
TÜRKİYE’DE LAİKLİK
Bülent Daver’in de ifade ettiği gibi Atatürk inkılâbıyla birlikte Türkiye'de din ve vicdan hürriyeti konusunda yeni bir yaklaşım gelmiştir. Gerçekten de laiklik anlayışı, Türkiye'nin özel şartlarından doğmuştur. Batının laikliğe geçişinden ayrı bir farklılık gösterir. İslam dünyası açısından ele alınırsa, Hz. Muhammed'in devlet başkanlığından,
" Bazı ilişki başlangıçları aile sevgisi eksikliği ile yanlış tetiklenir. Babası kızına yeterince sevgi sunamaz. Gerçek hayatta mükemmel olsa bile evde sönük ve pasiftir. Kız da büyüdükçe kadınlığa yönelirken, babası gibi bir insan arar. Hataları ve artıları ile. Ya da babasının olmasını hayal ettiği gibi. Tam tersi de mümkün. Freud'un daddy issue dediği mesele. Fakat bazıları bundan dersini almak yerine yine saplantılı şekilde babasından görmek istemediği ne varsa ona yapışıyor gidip ve sonra ağlıyor. Aslında tam da istediği şey bu. Mutlu olamamak ve babasına benzer bir karakterle de iyi olabileceğini kanıtlamak. "
Sayfa 65 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Tam tersi de gayet mümkün
Güvenin şartı samimiyettir, kayıtsız şartsız samimiyet.
372 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.