Annelik kutsal mıdır? Ya da her anne mükemmel midir? Mükemmel anne diye bir şey var mıdır sahi? gibi sorularla başladım ‘Annemin Öldüğüne Sevindim’e. Kitabın isminden zorlu bir çocukluk okuyacağımı anlamıştım ama bu kadarını, hayır, beklemiyordum.
Jennette McCurdy bilmediğim bir ünlüydü. Oyunculuğa 6 yaşında başlayan, ünlü projelerde yer alan bir çocuk yıldızdı. Hikayesi (günlük ve iç dökme de demek mümkün) annesinin kendisi için hayal ettiği hayatı yaşatılmasıyla başlıyor. Anne istismarı ile geçiyor yılları. İstemediği bir kariyere doğru çekilirken; yeme bozukluğu-bağlanma sorunları da ekleniyor yoluna..
İnanılmaz yorucu bir ebeveyni anlatırken (ki duygu sömürüsüne oldukça açık bir konu) seçtiği dil sebebiyle sevdim Annemin Öldüğüne Sevindim’i. Başlığı çok sert olmasına karşın içeriğinde hayatı bir ucundan yakalamaya çalışan küçük kız çocuğu, hayal kurmayı bile unutan genç bir kız var.
Bu kitap aynı zamanda Tanrı rolü oynayan, kendi hayatlarında yapamadıklarını çocuklarına dayatan, sürekli bir minnet bekleyen ebeveynleri de düşündürdü bana.
‘Ebeveyninin ölümü ile rahatlayacak kadar ne yaşanmış olabilir?’, işte bu rahatlamanın da mümkün olabileceğini anladım.
Severek yaptığımız şeylerde çiçekler açabildiğimizi, güvenilir bir dostun hayatımıza nasıl da iyi geldiğini, tam tersi bizi dibe çeken kişileri hayatlarımızdan çıkarmanın da kendimize yapacağımız en büyük iyilik olduğunu gösterdi Jennette McMurdy.
Severek okudum.
.
Sevinç Seyla Tezcan çevirisiyle ~