Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda, damağımda, ruhumda.
Efsun & Fetih
"Daha iyi misin?" diye sorarken tavrı belki çok sıcak değildi ama benim bakışlarım o kadar mesafeliydi ki kötünün iyisi olarak kalmıştı.Başımı salladım hafifçe. Elindeki kupayı bana uzattı. "Al," dediğinde kısa bir an yüzüne bakıtm. "Bitki çayı tarçın kokuyor ama çeşidine bakmadım yaparken. lyi gelir midene. Tarçınlı karanfilli çaydı. O koca çekmecede fazla çeşit arasında en sevdiğimdi....
Sayfa 223 - İndigoKitabı okudu
Reklam
"Herkesin duygusal yönleri vardır. Bazıları bunu rahatlıkla gösterirken bazılarımız gösteremez."
Mükemmel
Sakız pembesi ile ateş kırmızısı, şeftali şerbeti rengiyle parlak tarçın karışımı.Elbette turuncu ve morun tüm tonları.
Sayfa 38 - Bir büyü,bir tılsım kelimeleri gibi ... Harika ve tam benim tarzımda bir cümle.Kitabı okudu
''Hayat her zaman önümüze harika seçenekler çıkarmıyordu ancak sahip olduklarımızla ne yapacağımız da bizim elimizdeydi."
İslâm'ı küçük bir eşyamız kadar bile tutmuyoruz.
İslâm'a arabamıza baktığımız kadar bile baktığımız yok. Onu sadece yemeğimizin üzerindeki biber gibi, tarçın gibi tuz gibi, ağzımızın tadı daha iyi olsun diye tutuyoruz. Kendimize göre bir yaşayış yolu tutturmuşuz. Müslüman olmasak içimiz rahat etmeyecek, vicdanımız bizi içerden dürtecek, rahatsız edecek. Onun için birazcık da müslümanız. Ama aslında yirminci yüzyılın dünyaya tapan, maddeye tapan insanlarıyız.
Mahmud Esad Coşan
Mahmud Esad Coşan
A. Bergüząr

A. Bergüząr

@berguzaar
·
12 Eylül 2021 11:54
"Ne gurbettir çöken İslâm'a İslâm'ın diyârında?"
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Sayfa 158
Reklam
Şanssız mıydık? haksızlık olur şimdi Düşünsene nasıl geçmiştik hızla Birleşen iki güvercinin arasından Hiç dokunmaksızın onlara Bende tarçın sende ihlamur kokusu Az mı dolandık Başkentin sokaklarında Ama işte şölenin kaçınılmaz acısı Bizim payımıza düştü sonunda Aşkımız şimdi görklü bir hayatın Yabancaya berbat bir çevirisi Sen metinde üç beş satır atladın Ben geçmiş zamanda dondurdum fiilleri Sen ki özenle katlanmış bir mendil gibiydin Düşünür müsün zaman zaman acaba Nelerle ödedik şu mevsimi Ve gün nasıl vuruyor topuklarımıza Şanssızım diyemem ben kendi payıma Oluyor böyle şeyler ara sıra Sözgelimi okul kitaplarına girmez şiirim Bütün çocuklar anlar da
ROMAN OKUDUM SENİ DÜŞÜNDÜM
Bende tarçın sende ıhlamur kokusu Yürürüz başkentin sokaklarında Bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi Üstünde iki yonga: Çarşamba, bir de cuma Ayrılık lâfları etme sevgilim Önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa
Akşamdan 1 litre Sürahiye Limon Tarçın Karanfil ilk defa denedim ve lezzetliydi değişik bir kıvamı vardı…
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.