Kırılıyordu, demek kalbi vardı ama bir kez kırılınca bir daha toplanmıyordu. Toplansa bile bir daha eskisi gibi olmuyordu ve kalp bu yüzden en fazla da cama benziyordu...
SÜRVEYAN HEKİM
“Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında.
Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur.
Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız.
Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
/şehre her gün yeni bir reklam panosu getirdiklerinin ben de farkındayım canım. Aldırma/
1.
Kalp sekseği günler
çok iş, çok insan
yorgunluk ve sessizlik oysa
sek sek sek sek...
Duymak yerine görmek mi ? Rezalet bir düşünce. Aptalca bir takas olurdu bu. Kulaklarına, gözlerimden daha çok güveniyorum. Şu an bile gözlerim bana yabancı. Belki de beni hayal kırıklığına uğrattılar. Dünyayı hiç senin gözlerinden gördügüm kadar açık ve canlı bir şekilde, parlak ve güzel görmedim onlarla. Benim gözlerim yarım ayı yarım ay olarak görüyor, yarısını senin yediğin bir karpuz olarak değil. Benim gözlerine göre bir taş büyülü bir balık değil, sadece bir taş. Gökyüzünde su bufaloları, çiçekler, kalpler yok. Sadece bulutlar var.
Değerli Aysel Doğan Hanımefendi'nin izni ile, yaşamından ufak bir kesiti paylaştığı kitabını
buraya da taşımak isterim.
Kitap basında tükenmiş, sponsor bulunamadığı için tekrar basıma verilememiştir.
Kaydedip pdf dosyası yapabilir, çıktı alabilirsiniz.
ilk baskı ismi; 'anılarım, acılarım ve şizofreni'
ikinci baskısı ise; '18 yaşında uyudun 29
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI...
Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
YAĞMUR
Vâreden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat
Yıllardır boz bulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur,
Kayan her bir yıldıza selam durup, taş atan avuçlarını okşamalısın çocukların.
Sonra Mekke’den gelen rüzgara yüz sürmelisin.
Eski zamanlardan kalma selamlar doluşmalı koynuna…
Taşın altındaki siyah adamın iniltilerine kulak kesilmelisin ve hayat her sabah yeniden yaratıldığında ,SEN yeniden ayaklarının altında kanayan yaralarını sarmalayıp yürümelisin…
Dikbaşlı yürüyüşlerin olmalı…
Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi, umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin…
Fakat hiç kimse bir yaprağa gözyaşı dökebilecek olmanı anlamamalı!
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat
Yıllardır boz bulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni