Yahudiler esrarlı mahlûklar... (Kapitalizm) i o kurar, (Komünizm) i o yapar, sonra o yıkar. Şimdi Yahudiyi şöyle, kısaca tahlil edelim:
Biri bir adım ileri attırsa, diğeri gelir, o adımı geri aldırır. Peki, nedir bundan murad?.. Hiçbir yerde birlik bırakmamak... Bâtılda bile
buluşturmak istemez insanları... Yahudi budur; ve hak veya bâtıl, her birliğe düşmandır. Tek gayesi, gizli yahudilik hegemonyasını
kurabilmek için insanlığı bölmek, ufalamak, çözmek ve çürütmek...
Tasavvufun ilk gayesi bizleri narsistik egolarımızın(nefs-i emmaremizin) zulmünden azat etmektir.Neyse ki bu mücadelede çok büyük bir müttefikimiz var.Allah...
Babasının en hararetli şakirdlerinden Bürhaneddîn Muhakkik Termezî, Celâleddîn'in tâlim ve terbiyesini deruhde etmiş ve Gazâlî'nin orthodoxe akîdelerile mezc ve telif etdiği tasavvufu takrire devam etmişdi. İşte bu esnâda bir mucize, Celâleddîn'in fikrini -bir lâmbayı yakan bir kibrit gibi- nurlandınp uyandırmışdı.
Bu mucize bizzat Şems-i
Dünya hayatı kendisine bir imtihan âlemi olmak üzere bahşedilmiş bulunan insanoğlu, şu murad-ı ilâhî sebebiyle hem hayır ve hem de şer temâyüllerle donatılmıştır. Menfî temayüllerin kaynağı "nefis"tir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilhâm edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran (tezkiye eden) kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyân etmiştir." Şems Sûresi / 7-10
Dinin ve hâssaten onu takva ölçüleri ile yaşamak demek olan tasavvufun gâyesi, nefsi Allah'a itaat ettirmek, kötü huylardan tezkiye etmek (temizlemek)tir. Nefiste en köklü menfi temâyül ise, egoizm (benlik)tir. Onu diğergamlaştırmak ise dinin gayesi olduğu gibi bu işte başarı elde etmek de en büyük mükâfatı gerektirir. Nitekim yukarıya meâlini dercettiğimiz ayet-i kerimeden bu durum açıkça anlaşılmaktadır.