Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Selâm Azrail'e, doğan bebeğe Selâm tatlı sona, acı gerçeğe İmana, irfana, zindana selam Selâm umut, sabır ve geleceğe.
Sayfa 11 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
Her derdin ilacı; bir tatlı tebessüm, iki güzel söz.
Reklam
"Şu bahar mevsiminde insanın aklına hep tatlı, heycanlı düşünceler geliyor. Her şey göze pembe görünüyor."
‘Sen aklıma gelince her şeyler gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.‘
Çok tatlı ve çok iyi yürekli Tanrı, seni ne kadar sevdim ve ruhumun gizliliğinde pışpışladım ve okşadım! Kim sana şükürlerini sunacak, kim senin için giriş, dipnot ve ilavesiyle bir savunma yapacak, kim seni benim seni sevdiğim kadar sevecek ki?
Hamlet’in TavsiyeleriKitabı okuyor
Reklam
"Şu bahar mevsiminde insanın aklına hep tatlı, heycanlı düşünceler geliyor. Herşey göze pembe görünüyor."
"Bu tatlı küçük şey benim için mi ıslandı?"
Onun yanında acı mantar bile bal gibi tatlı olur.
Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin. Ayrılık atını eğer ledin inadına. Git yeni ülkeler gör büyülü diyarlarda gez. Ama benimle eglestigin toprakları da unutma, hatırla e mi!
Reklam
Freud’a atfedilen bir söz var: “ Geriye dönüp baktığında en güzel günlerinin mücadelelerle geçen günler olduğunu fark edeceksin.” Sanırım geçmişe dair hikâyelerin bizi büyülemesinin sebebi, yaşarken hissedilen acıların, anı haline geldiği zaman tatlı bir hatıraya dönüşmesi…
"YA RABBĨ! CEBRAİL, MİKÂİL, İSRAFİL, AZRAİL HÜRMETLERİNE VE ŞEFAATLERİNE..." Bir gün bir duâda, "Ya Rabbil Cebrail, Mikäil, İsrafil, Azraîl hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin şerlerinden muhafaza eyle" meâlindeki duâyı dediğim zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail námını zikrettiğim vakit gayet tatlı ve
Heyhat! Bir zamanlar kavuşmalarımız o kadar tatlı geçerken şimdi kavuşmamız için de mi olacaktı göz yaşları!"
Macide kendini yapayalnız hissetti. Bu his, ona şimdi yabancı bir şey gibi geliyordu. Evvelce de uzun yalnızlık seneleri yaşamıştı, fakat o zaman bundan kurtulmak için çabalıyor ve bir şeyler, bir şeyler yapıyordu. Halbuki şimdi ruhunda en ufak bir kımıldama bile yoktu. Yalnızlık hissi asabına tatlı bir rahatlık veriyor ve kafası, uzun zaman koşup yorulduktan sonra güneşin altına ve sarı otlara yatan bir çocuk vücudu gibi ince sızılarla karışık bir uyuşukluğa gömülüyordu.
"Tanrı aşkına, bu tatlı, azgın kızla ne yapacaktı?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.