Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kütahya-Eskişehir yenilgisinden sonra, n bütün birlikler yeni ricat düzeniyle Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmişti. Yunan ilerlemesinin burada karşılanması uygun görüldü. Sakarya Meydan Muharebesi'ndeki strateji, daha gevşek olan Yunan güney hattına gizlice yönelmekten ve kuvvetleri süratle yığmaktan geçiyordu. 23 Ağustos ile 13 Eylül arası, yani 22 gün 22 gece süren savaş 900 yıllık Türkiye tarihi açısından en kanlı ve en inatçı direnişti. 100 kilometre genişliğindeki cephede atılan topların sedası yer yer Ankara'dan bile duyuluyordu. Ancak TBMM ordusunun sayıca tek üstünlüğü olan süvari kuvvetlerinin süratli ve ani hareketi çok kısa sürede Yunanların gerilemelerine neden oldu. 11. ve 12. yüzyıllardaki fatihlerin torunları ana yurdu savunmayı da bilmişti. Mühimmat ve teçhizat sıkıntısı içindeki Meclis Hükümeti bu zaferle kendine geldi." İlber Ortaylı
Sayfa 67 - Kronik Kitap / 4. Baski
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Yeşil Öldü mü? Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta olan Hakan Türk'ün 100'e yakın kitabı, yüzlerce haber, makale ve benzeri yazı dizisi vardır. Yazarın, Kim Bu Yeşil? kitabından sonraki, ikinci eseridir. Kod adı Yeşil olan Mahmut Yıldırım, kimine göre sıradan bir infazcı, kimine göre ise derin devletin bir elemanı olarak bu ülkeye zarar verenleri ortadan kaldıran bir kahramandır. 1990'lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki teröre destek verenlere karşı, acımasız mücadelesiyle tanınır. Ölümü hâlâ daha şaibelidir. Ktapta Yeşil'in hayatından bazı kesitler verilerek, Cengiz Ersever'le ilişkisine, onun Mit'ten Genelkurmaya ve Emniyet'deki faaliyetlerine dikkat çekilmektedir. Özellikle TBMM'deki Susurluk komisyonunun aldığı ifadelerden faydalanılmakta astsubay Hüseyin Oğuz'un ifadeleri de kitapta geniş yer işgal etmektedir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Yeşil Öldü mü?
Yeşil Öldü mü?Hakan Türk · Akademi TV Programcılık · 20066 okunma
Reklam
Kucuk Asya Felaketi/Kurtulus Savasi
Yunanistan'da iki aydan beri süren duruşmaların sonucunda, Aske- ri Mahkeme eski yöneticileri suçlu buldu. Yunan resmi kaynaklarının "Küçük Asya Felaketi" olarak adlandırdığı, 1919-1922 arasındaki Batı Anadolu ve Trakya'nın işgal girişimde, TBMM Ordusu karşısında hezi- mete uğrayan Yunan Ordusu'nun komuta kademesi ve hükümet yöne- ticileriyle ilgili karar 28 Kasım günü açıklandı. Mahkeme eski Başbakan Dimitri Gunaris'i idama mahkûm etti. İnfaz duruşmadan hemen sonra sandalyeye ters oturtulmuş şekilde sırtından kurşuna dizilerek uygulandi.
Mustafa Kemal Atatürk, şarta bağlanmış denetimsiz borçların ne anlama geldiğini, ulusal bağımsızlık açısından ne tür tehlikeler içerdiğini ve hangi koşullarda kullanılması gerektiğini sürekli olarak açıklamış ve Cumhuriyet Yönetimi'nin mali politikalarını bu açıklamalar üzerine oturtmuştur. 15 yıl boyunca, TBMM'ni açış konuşmalarının hemen tümünde bağımsız maliye, denk bütçe, vergi uygulamaları, milli kambiyo ve Türk parasının değerinin korunması üzerine görüş bildirmiş öneri getirmiştir, 1 Mart 1922'de savaş sürerken, Meclisi açış konuşmasında; "Herşeyden önce milli amacımız olan bağımsızlığımızı sağlamaya ulaşmaktan başka birşey düşünemeyiz. Bu nedenle bizce önemli olan mali gücümüzün bu sonucu sağlamaya yeterli olup olmayacağıdır" der ve 1920 ve 1921 yıllarındaki uygulamalara dayanarak, kalkınmanın kendi gücümüzle gerçekleştirileceğini açıklar. "Memleketimizin gelir kaynakları, milli davamızın güvenle sonuçlandırılmasına yeterlidir. Yoksunluklar içinde olsa da milli gücümüz, bugüne dek olduğu gibi dış devletlerden borç almadan memleketi yönetecek ve amacına ulaştırabilecektir.
30 Mart 1999 günlü Cumhuriyet Gazetesi, "Yok Denildi Petrol Fışkırdı" başlıklı haberinde şunları yazıyordu: "ABD'ne ait ARCO çokuluslu şirketinin yaklaşık on yıl önce açtığı ve petrol olmadığı gerekçesiyle kapattığı Diyarbakır-Kayayolu sahasında; TPAO tarafından yapılan yeni çalışmalar sonucu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en zengin ve en kaliteli Petrol yatağı bulundu." 60 Mustafa Kemal Atatürk bunları bildiği için, 1921 Aralığında TBMM'de şunları söylüyordu: "Biz yaşamını, bağımsızlığını kurtarmak için çalışan emekçileriz, yoksul bir halkız. Efendiler! Halkçılık, toplumsal düzenini emeğine, haklarına dayandırmak isteyen bir toplumsal doktrindir. Biz bu hakkımızı korumak, bağımsızlığımızı güven altında bulundurabilmek için, Meclisçe, ulusça bizi yok etmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı ulusça savaşı uygun gören bir doktrini izleyen insanlarız."
Même Özay
Dünya gözüyle Sefo Deresini görmek istiyorum. 1957 yılından bu yana düzenli olarak her yıl TBMM'ne dilekçeler veririz, Sefo Deresi'ni açın, gidip yüzümüzü sürelim. Hiçbir yanıt verilmez. işte iki yıl öncesi Menderes'lerin cenazelerinin İmralı'dan nakli geldi gündeme. Yeniden başvuruda bulunduk. Sonuç yok..
Sayfa 35
Reklam
Amerika'nın stratejik işbirlikçisi Nakşibendi çorbacısı Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı altında, TBMM Milli Eğitim Komisyonu, Ocak 1993'te imam okulunu bitirenlerin Harp Okullarına girmelerine engel olan yasayı değiştirdi.
Sayfa 154Kitabı okudu
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
öldükten sonra elbet millet gömüldüğüm çukurun üzerine bir taş daha diker
burada şu ana dek yazmış olduğum incelemeler arasındaki bu en uzun incelememi okuyan herkese şimdiden teşekkürler (ben olsam uzun demez okurdum. kendim yazdım diye demiyorum. valla. bak yemin ettim. lol.) okumuş olduğum bu kitap floridadaki ringling kolejinde mimarlık, sanat ve
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve Sürdürülmesi
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve SürdürülmesiChristopher S. Wilson · Koç Üniversitesi Yayınları · 01 okunma
1950'lerdeki kalem kavgaları: 1950'lerde Atsız'ın üç polemik yazısı vardır. "Faruk Nafize Bir İhtar” başlığını taşıyan yazı, 9 Şubat 1951 tarihli Orkun'un 19. sayısında; "Yalan” başlıklı yazı, 25 Mayıs 1951 tarihli Orkun'un 34. sayısında çıkmıştır. 1956'da da Ocak gazetesinde Nurettin Topçu'ya karşı bir
Atatürk ve milli mücadele ilk zamanları
İstanbul tarafından görevinden alınmış ve istenmeyen adam ilan edilmiş bir devlet memuru olmak, hiçbir geliri olmaksızın "sine-i millet"e sığınmak demekti. Ayrıca Amasya Tamimi'ne beklediği tepkiyi alamamış ve rotasını Erzurum'a çevirmek zorunda kalmıştı. Geleceği belirsizdi. Bu yüzden, Erzurum'daki havayı anlayıp oradaki
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.