Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Namaz neden beş vakittir, hikmeti nedir?(yorumu da okuyunuz inşallah)
Fecir(sabah) zamanı, tulûa kadar, evvel-i bahar zamanına, hem insanın rahm-ı madere düştüğü âvânına, hem semavat ve arzın altı gün hilkatinden birinci gününe benzer ve hatırlatır ve onlardaki şuunat-ı İlahiyeyi ihtar eder. Zuhr(öğle) zamanı ise, yaz mevsiminin ortasına, hem gençlik kemaline, hem ömr-ü dünyadaki hilkat-i insan devrine benzer ve
İki gün evvel, ism-i Hakem nüktesini okuyan bir Nakşî dervişi, güneşin ve manzûmesinin bahsini, Risale-i Nur mesleğine vech-i tatbikini anlamamış. Demiş: "Bu da ehl-i fen ve kozmoğrafyacılar gibi bahseder" tevehhüm etmiş. Yanımda ona okundu, ayıldı. Bu, bütün bütün başkadır dedi. Demek kozmoğrafyacılar gibi, ehl-i fennin en son ve geniş nokta-i istinâdları ve medâr-ı gafletleri olan perdelerde Nur-u Ehadiyeti gösteriyor. Orada da düşmanlarını takib ediyor. En uzak tahassungâhlarını bozuyor. Her yerde, huzura bir yol gösteriyor. Eğer güneşe kaçsa, ona der: "O bir soba, bir lambadır. Odununu, gazyağını veren kimdir? Bil, ayıl!" Başına vurur. Hem kâinâtı baştan başa âyineler hükmünde tecelliyât-ı esmâya mazhariyetlerini öyle gösteriyor ki; gafletin imkânı olmuyor. Hiçbir şey, huzura mâni olmuyor. Ehl-i tarîkat ve hakikat gibi huzur-u dâimî kazanmak için kâinâtı, ya nefyetmek veya unutmak ve hâtıra getirmemek değil; belki kâinât kadar geniş bir mertebe-i huzuru kazandırdığını ve geniş ve küllî ve dâimî kâinât vüs'atinde bir ubûdiyet dâiresini açtığını gördüm. Daha var, fakat şimdi bu kadar yazdırıldı. Kastamonu Lâhikası
Reklam
103 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Aldığımız her nefes "NEFİSLE" mücadeleden geçiyor. Hakikat arayışı bu mücadelenin akabinde, içinde, dışında.. Tecelliyat-ı Hudâ iledir kamû dü-cihân Cemâl-i Hakk’a nazar kıl, pây-i veche kân (İki âlemin tamamı Hakk’ın tecellîsi iledir. Hakk’ın cemâline nazar et) Hakkın cemaline nazar etmek... O’nun cemal ve kemali, zât’ının güzelliği, esmâsının güzellikleri, sıfatlarının nihayetsizliğine nasıl erişilir.. Erişilir mi? Ancak kusur kişinin kendindedir ki, isti‘dâdını ziyan eder... Hakikati aramaya çalışmaz bile.. E tez‘umu enneke cirmun sağîrun Ve fîke intave’l-âlemu’lekber (Sen kendini küçük bir cisim sanırsın, hâlbuki âlem-i ekber sensin ve o sende gizlidir.) Peki arayanlar... Şeribtu’l-hubbe ke’sen ba‘de ke’sin Femâ nefide’ş-şerâbu ve mâ raveytü (İlâhî aşkı kadeh kadeh içtim. Ne şarap tükendi, ne de ben kandım.) "Hakk’tan her neyi talep ettilerse talep ettikleri şey kendilerine feyzolunmuştur." İman ediyorum ya Rab. Talep ediyorum ya Rab. Adalet, iffet, kemal ve istikametine talibim. Gönül Hakk Teâlâ'nın servetidir. Gönül zikrin, tefekkürün, aşkın yurdudur.. Şer, gönülden uzak ola... De ki: ‘Eğer benim Rabbimin kelimelerimi yazmada bütün denizler mürekkep olsaydı denizler tükenirdi de Rabbimin kelimeleri yine de tükenmezdi’" (Kehf, 109) Bir kelimeden bin mana üreten İbn Arabiye ve özün özünü arayan, arayışta olanlara selam olsun. Allah en doğrusunu bilir!
Özün Özü
Özün ÖzüMuhyiddin İbn Arabi · Hayykitap · 2010587 okunma
Her vakit, her an insana emanet, hayat da bir emanet. Nasip var hiç şüphesiz, kısmet var, kader var, tecelliyat var. Bir program yapacağız ama bileceğiz ki o mutlak bir program değil, o her an değişebilir. Değiştiği zaman da üzülmeyeceğiz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Her vakit, her an insana bir emanet, hayat da bir emanet, her şey bir emanet. Nasip var hiç şüphesiz, kısmet var, kader var, tecelliyat var..
381 syf.
·
Puan vermedi
Kalbin Bir Miracı
Kalbin Bir Miracı ✿ ✿ ✿ İslâm ilahiyat profesörü olan ve çalışma sahası, Orta Çağ İslâm Felsefesi özel olarak İbn Arabî felsefesiyle ilgilenen James Winston Morris; Strasbourg Üniversitesi, Kahire Amerikan Üniversitesi, İran Felsefe Akademisi ve Tahran Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nde çalışmıştır. Vahye dayalı
Kalp Aynası
Kalp AynasıJames Winston Morris · İnsan Yayınları · 201510 okunma
Reklam
Şiir bu anlamda, şairin görünmeyen âlemlerde karşılaştığı tecelliyat ve tezahürat’ın; iç gözle görülen, iç kulakla işitilenlerin dile bürünmesidir.
İnsan insana muhtaç. Çünkü her insanda bir tecelliyât var ve siz o tecelliyâttan istifâde ediyorsunuz. Merhum Safer Efendi’den bir örnek verelim: Derdi ki, “Bir mesele zuhur ederse ve meseleyi çözemezseniz, istişare edin.” Peki kiminle edelim? “Sizi seven birisi ile”. Ama neden? Derdi ki “Ola ki Allah onun kalbine sizin probleminizin çözümünü ilham etmiştir. O size söyler siz de çözersiniz” Bu kadar basit. Birçok kez söylenmiştir: "Dert paylaştıkça azalır; muhabbet sürûr paylaştıkça artar." Sadettin Ökten
“Her vakit, her an insana bir emanet, hayat da bir emanet, her şey bir emanet. Nasip var hiç şüphesiz, kısmet var, kader var, tecelliyat var. Bir program yapacağız ama bileceğiz ki o mutlak bir program değil, o her an değişebilir. Değiştiği zaman da üzülmeyeceğiz.”
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
câhiller kadınların mazharında zâhir olan tecelliyât-ı hakk'ı idrâk edemediklerinden onlara karşı kalblerinde lûtuf ve muhabbet az olur. -ahmed avni bey
Hayat, kudret-i Rabbaniye mu'cizatının en nuranisidir, en güzelidir. Ve vahdaniyet bürhanlarının en kuvvetlisi ve en parlağıdır. Ve tecelliyat-ı samedaniye âyinelerinin en câmii ve en berrakıdır.
Gönül, gönüle değince yol dayanır mı? İnsan İnsana dayandığından, güç kuvvet bulduğundan, tüm zorluklar beraber sırtlanıldığından, neticede aynı rızâ gözetildiğinden, ne gönül büzülür, ne de bel bükülür. Yollar engebeli, düze çıkar muhakkak, insan isterse, eğer inanır yürürse. Her vakit, her ân bize emanet. Bizler emanetlerin bekçisi. Nasip var, kısmet var, tecelliyat var.. 1eymah
''Feleğin sen olduğunu anla. Doğru yolun sen olduğunu; senin, senden ve sana gidildiğini anla. Sen aradığın şeyin gayesisin.'' Arabî, Kitabu't Tecelliyat ve Kitabu'l Yakin
720 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.