Şimdi kim bu kadın desem, ben dahil herhalde bir çoğumuz cevap veremez...
Ama öyle bir kadın ki, Bilim Dünyası onu konuşuyor, aslında Türkiye'nin gurur duyması gereken bir kadın...
Adı Asu Özdağlar...
43 yaşında...
2 çocuk annesi...
ODTÜ Elektrik - Elektronik mezunu...
Peki neden Türkiye'nin gurur duyması gereken bir KADIN!!
Amerika'da bir üniversite var, adı Massachusetts Institute of Technology (MIT).
Sadece mezunlarının kazandığı NOBEL sayısı 72 ve bu Nobel ödüllerinin 15 tanesi son 5 yıl içinde.
Şimdi Asu Hanım, işte bu Üniversitenin Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Bölümü BAŞKANI oldu...
Eski Başkan Anantha Chandrakasanona görevi devrederken bakın ne demiş...
“Bir eğitimci olarak vizyonu ve özverisi de aynı şekilde etkileyici. Öğrencileri için yorulmak bilmeyen bir koç ve bu bölümdeki eğitim alanında yapılacak yenilikleri her zaman güçlü bir şekilde savundu...”
İşte bizim gurur duyduğumuz TÜRK KADINI...
Dünya'da TÜRK Kadınlarını Temsilen Asu Hanım,
İyi ki varsınız...
Altı milyon yıllık gelişmenin etkilerini aşmak için kısacık yaşam sürenizde, birkaç on yıllık bilinçli durumunuzda teknoloji ya da hüsnükuruntuyla beyninizin düzen yapısını yeniden kurabileceğinizi düşünmek aptallığın zirvesidir. Doğal ilerlemenin tersine belki geçici eğlenceler sağlayabilir ama zaman, zayıflığınızı ve sabırsızlığınızı acımasızca ortaya serecektir.
It is the height of stupidity to believe that in the course of your short life, your few decades of consciousness, you can somehow rewire the configurations of your brain through technology and wishful thinking, overcoming the effect of six million years of development. To go against the grain might bring temporary distraction, but time will mercilessly expose your weakness and impatience.
Sayfa 28 - Altın Kitaplar Yayınevi 5. BasımKitabı okuyor
AKADEMİK PDF KAYNAK SİTELERİ
Search(Arama) Çubuğu yardımı ile Akademik kitap ve makaleye ulaşmak için takip edilebilecek siteler
1.Google Akademik Veritabanı Arama Sitesi
scholar.google.com.tr
2.Google Kitap Arama Sitesi – Google Bazı Kitapların içeriklerinin tamamını, bazısının bir bölümünü Bazısının ise sadece içerik hakkında bilgilendirme
İçinde bulunduğumuz çağ teknolojinin her şeyi kolaylaştırdığı değil, her alanı etkileyen daha fazla karmaşıklığın ortaya çıktığı bir çağdır. Ticarette rekabet küreselleşti ve yoğunlaştı. Bir işadamının eskiye oranla daha büyük bir tabloya hükmetmesi gerekiyor ve bunun anlamı daha fazla bilgi ve yetenek demek oluyor. Bilimin geleceği uzmanlaşmakta yatmıyor, tam tersine çeşitli alanlardaki bilgilerin birleştirilmesinde ve çaprazlama büyütülmesinde yatıyor.
The era we have entered is not one in which technology will make everything easier, but rather a time of increased complexity that affects every field. In business, competition has become globalized and more intense. A businessperson must have a command of a much larger picture than in the past, which means more knowledge and skills. The future in science does not lie in increased specialization, but rather in the combining and cross-fertilization of knowledge in various fields.
Sayfa 96 - Altın Kitaplar Yayınevi 5. BasımKitabı okuyor
“we live in the world of a sad separation that began some five hundred years ago when art and science split apart. Scientists and technicians live in their own world, focusing mostly on the “how” of things. Others live in the world of appearances, using these things but not really understanding how they function. Just before this split occurred,
Note-self.
Most cleantech companies crashed because they neglected one or more of the seven questions that every business must answer:
1. The Engineering Question (Can you create breakthrough technology instead of incremental improvements?)
2. The Timing Question (Is now the right time to start your particular business?)
3. The Monopoly Question (Are you starting with a big share of a small market?)
4. The People Question (Do you have the right team?)
5. The Distribution Question (Do you have a way to not just create but deliver your product?)
6. The Durability Question (Will your market position be defensible 10 and 20 years into the future?)
7. The Secret Question (Have you identified a unique opportunity that others don’t see?)
¢---⋆Σ
Temiz teknoloji şirketlerinin çoğu, her işletmenin yanıtlaması gereken yedi sorudan bir veya daha fazlasını ihmal ettikleri için çöktü:
1. Mühendislik Sorusu (Kademeli iyileştirmeler yerine çığır açan teknolojiler yaratabilir misiniz?)
2. Zamanlama Sorusu (Şu anda kendi işinize başlamak için doğru zaman mı?)
3. Tekel Sorusu (Küçük bir pazarın büyük bir payı ile mi başlıyorsunuz?)
4. İnsan Sorusu (Doğru ekibe sahip misiniz?)
5. Dağıtım Sorusu (Ürününüzü sadece yaratmakla kalmayıp teslim etmenin de bir yolu var mı?)
6. Dayanıklılık Sorusu (Pazar konumunuz gelecekte 10 ve 20 yıl boyunca savunulabilir mi?)
7. Gizli Soru (Başkalarının göremediği benzersiz bir fırsat belirlediniz mi?)
777Kitabı okudu
The Paradox of our Time in history
We can list the Paradox of our Time in history as follows:
* We have taller buildings, but shorter patience.
* We have wider highways, but narrower perspectives.
* We spend more, but have less.
* We buy more, but enjoy less.
* We have bigger homes, but smaller families.
* We have more household supplies, but less time.
* We have more education,
In a world of gigantic administrative bureaucracies both public and private, searching for a new path might seem like hoping for a miracle. This would be depressing but for one crucial fact: humans are distinguished from other species by our ability to work miracles. We call these miracles technology. Technology is miraculous because it allows us to do more with less.
¤
Hem kamu hem de özel sektördeki devasa idari bürokrasilerin olduğu bir dünyada, yeni bir yol aramak bir mucizeyi ummak gibi görünebilir. Bu moral bozucu olabilir ama çok önemli bir gerçek var: İnsanlar diğer türlerden mucizeler yaratma yeteneğimizle ayrılıyor. Biz bu mucizelere teknoloji diyoruz. Teknoloji mucizevi çünkü daha azıyla daha fazlasını yapmamızı sağlıyor.
''From the river to the sea, Palestine will be free''
~
From the river to the sea, Palestine will be free...
Yes, true!
But, only if Palestinians, especially Muslim part, (not Christians, cause they are in a good economical, political, culturally safe position) regain their consciousness after all these 100 years of deception and unconscious sleep; work harder; focus on education, science, technology, art, and so forth; and firmly embrace their true Islamic values…
Only if they do so, they may gain economical and political freedom; build their very own defence systems; get rid of zionist controlled puppets Fatah and Hamas(!) and strengthen themselves against zionist israel and its worldwide purchased supporter countries, survive and be free from the River to the Sea!
Otherwise, massacres will continue till the last baby brutally slaughtered and there will be no freedom from the Jordan River to the Mediterranean Sea...
~
Not: Yazının çevirisi:
#223431162
Bülent Kaya
Alıntıyı okuduktan sonra filmi izlemeyi tavsiye ederim.
Amerikalı ünlü matematikçi John Forbes Nash, 13 Haziran 1928’de Batı Virginia’da doğdu. Babası elektrik mühendisi, annesi Latince ve İngilizce öğretmeniydi.
Sakin ve mutlu bir çocukluk geçiren John Forbes Nash, evde kendi kendine deneyler yapmaya başladığında henüz on iki yaşındaydı. Kendi başına olmayı seviyordu. O, diğer çocuklardan çok
Microsoft'un CEO'su Satya Nadella, Hindistan'da getirilen yeni vatandaşlık yasasının (CAA) kötü ve çok üzücü olduğunu ifade etti. Unutmayalım ki, yeni vatandaşlık yasa CAA, anayasamıza aykırıdır.
#Microsoft'un CEO'su Hintli.
https://www.indiatoday.in/technology/news/story/microsoft-ceo-satya-nadella-calls-caa-bad-and-sad-talks-of-talented-immigrants-1636566-2020-01-13
https://www.ndtv.com/india-news/citizenship-amendment-act-what-microsofts-satya-nadella-said-about-caa-2163499
Vibratörlerin şaşırtıcı biçimde uzun bir tarihi var. Rachel Mains’in The Technology of Orgasm adlı harika kitabında belgelediği gibi, MÖ 300’lerden 1920’lere kadar doktorlar, “isteri” için kabul görmüş bir tıbbi tedavi yöntemi olarak kadınların cinsel organlarına orgazm olana kadar masaj yapmışlardır. 1880’lerde bir hekimin elektromekanik bir vibratör icat etmesi tıp dünyasında büyük bir heyecan uyandırır – nihayetinde, o zamanlar en sık teşhis edilen “kadın rahatsızlıkları”nı tedavi etmenin daha hızlı ve daha güvenilir bir yöntemi bulunmuş olur.
"Hack" kelimesinin çıkış noktası
Hack kavramının ilk ortaya çıktığı yer ABD’deki Massachusetts Institute of Technology Üniversitesidir. MIT öğrencilerinin kendi aralarında yaptıkları eşek şakalarına verdikleri isim “hack”tir. “Dekanın lojmanının tuvalet kağıtları ile sarılması” veya “yatakhanedeki yatağınızdaki ahşap lataların çıkarılması” gibi şakalar MIT öğrencileri arasında “hack” olarak tanımlanır.
Sayfa 9Kitabı okudu
"The technology that we are using is not neutral, since its design is informed by the world views and values of its makers. Once their ideas, values and assumptions have been embedded or expressed in digital artefacts, they start to influence the options, behavior and thinking of users... The dilemma's and ethical problems we confront are a function of the programs that are running."
J. van den Hoven, 2017
"... kullandığımız teknoloji tarafsız değildir, çünkü tasarımı, onu üretenlerin dünya görüşleri ve değerlerinden beslenmektedir. Fikirleri, değerleri ve varsayımları dijital eserlere gömüldüğünde veya ifade edildiğinde, kullanıcıların seçeneklerini, davranışlarını ve düşüncelerini etkilemeye başlarlar... Karşılaştığımız ikilemler ve etik sorunlar, çalışan programların bir fonksiyonudur"