Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Sokakta birisi Sokrates’e hakaret etmiş, bir de tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. Durumu görenler niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O da, ‘bir eşek beni ısırsa onu dava mı etmeliyim sizce?’ demiş.”
Sayfa 160Kitabı okudu
İçimde hep tohumun toprağa attığı tekme
Sayfa 49
Reklam
Kalpsiz!
"Vronski kızıp atın karnına bir tekme attı. Hayvan kımıldamadı. Ağzını toprağa yaklaştırarak, süvarisine o her şeyi anlatan bakışlarından birini çevirdi."
“ Bilişsel süreçler, davranışlar arasında ara değişken işlevini görür. Örneğin top oynarken Ahmet, Mehmet e tekme atar (davranış); Mehmet in tepkisi onun Ahmet in davranışının nasıl yorumladığı (Ahmet e nasıl bir niyet atfettiği )(biliş) ile belirlenir. Mehmet, Ahmet in kazara böyle davrandığını düşünürse ona hoşgörü gösterir, bilerek tekme attığını düşünürse, ona saldırganlık gösterir.(davranış)”
İnandığım İslâm
Ders arkadaşlarıma, meslektaşlarıma, hocalarıma, sanatçılara, entelektüellere, değişik ideoloji mensuplarına, hümanizm-demokrasi-özgürlük felsefelerine ilişkin çeviri kitapları okuyanlara, adalet taraftarlarına, insanlığın özgürlük ve kurtuluşunun sorumluluğunu hissedenlere ve benim sınıfımdan olanlara şunu demek istiyorum: İslâm sizin sandığınız gibi değildir. Benim bu dinle ilişkimi sürekli kılan ve koruyan İnsanî sorumluluk ve bilimsel bir akidedir,. Yoksa ne dinin sırtından rızkımı temin ediyor, ne itibar sahibi oluyor ve ne de sosyal bir mevki sahibi oluyorum. Belki dinî akidem hatırına bunların tümüne tekme vurmuşum. Ben, iş, toplum ve ekonomik maslahat adına değil; bir gerçek adına bu dine inanmışım. Senin gibi aydını ve senin hedef ve şiarlarına da inanıyorum. Ben de zulüm ve adaletsizlikleri, aykırılıkları, dengesizlikleri kökten kaldırmanın çabasındayım. Özgür insanın oluşması yolundadır gayretim. Öyle bir dinin izindeyim ki, yoksulluğu ve sınıf çatışmasını kaldırır. Öyle bir dine inanıyorum ki insanlara bu dünyada kurtuluş ve özgürlük bağışlar. Öyle bir sorumluluğu yüklenmişim ki, bu sorumluluk, hemen herkese bu dünyada dirilik ve olgunluk kazandırır. Öyle bir akideye inanıyorum ki, adalet terazisini ölümden önce çağdaş toplumda ikame eder. Müslüman oluşum bundandır işte.
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Reklam
Gazetenin üçüncü sayfasındaki " Mahkeme koridorlarında" köşesinde ve " Gün Uğursuzun" başlığıyla Sabahattin Ali'nin yazdığı yazı yine yakın ilgi (!) uyandıracaktır. "Sakin duruyor, suçlu o değilmiş sanki: - Suçun ne? diye sordular. Göğsünü kabartıp, bir matah yapmış gibi: - Siyasi! dedi. Bu kendi halinde
Son günlerde kendi kendimle çok muhasebe ettim, acaba ben mi haksızım, acaba taraftarı olduğum fikirler mi yanlış? diye çok düşündüm, uykusuz geceler geçirdim. Fakat karşı tarafın mücadele metodlarına bir göz atınca, onların haklı olmasını imkan olmadığı neticesinde vardım. Haklı olanlar bu yoldan yürümezlerdi, hayır, hak hiç bir zaman söz ve fikir tarafını bırakıp tekme ve balyoz tarafını tutmuş olamazdı.
Sokakta birisi Sokrates'e hakaret etmiş, bir de tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. Durumu görenler niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O da " Bir eşek beni ısırırsa onu dava mı edeyim sizce?'demiş."
Sayfa 160 - Doğan KitapKitabı okudu
Şehirde tekme yerseniz, o zaman belki iyi bir iş yaparsınız, senfoni yazarsınız veya başınıza darbe alırsanız iyi bir kitap yazarsınız - belki duruma göre. Başka türlü olmaz. Kremşantiden ortaya bir şey çıkmaz.
Sayfa 83 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.