"Su, güveni temsil eder de ondan.Hayattaki temel ihtiyaçlardan biridir.Aynı zamanda suyun temiz ve berrak olanı tercih edilir.İçine bakıldığında arkası görüleni,seni bir bilinmezliğe götürmeyeni..."
Sayfa 20
Insanın ruhunda taşıdığı en önemli temel ihtiyaçlardan biri de "olan bitenlere tutarlı bir anlam" verebilme ihtiyacıdır.
özgürlük de temel ihtiyaçlardan..
İnsanlara özgürlük verin, dimağlarını aydınlatın ki yaptıkları sözleşmelerin ne manaya
geldiğini bilsinler; o zaman bilgi ve yetenek üstünlüğüne bakılmadan, en âlâsından
eşitliğin alışverişlere hâkim olduğunu görürsünüz. Ve ticari işlerde, yani toplumsal
alanda üstünlük lafının manadan yoksun olduğunu kabul edersiniz.
pdfKitabı okudu
4 temel öğe;
Amaç: Grup bireylerinin bir araya gelmesine neden olan hedefler, ilgi ve ihtiyaçlardan oluşan ögedir.
Lider: grubu oluşturan öğeleri etkileyebilen örgüt üyesidir.
Izleyenler/üye: liderin yaptığı etkiyi kabullenen kişilerdir.
Ortam: üyelerin yeterliliği, ilişkilerin düzeyi, hedeflerin gerçekleştirilebilirliği ve motivasyon düzeyi gibi faktörlerden oluşan temel ögedir.
Sayfa 4 - Efil yayınları
Bütün bu düşüncelere temel olarak belirtmemiz gerekir ki, genç nesiller, kendi kültür ve medeniyetlerine asla yabancılaştırılmadan, "çağdaş gelişmelerden" ve "yeni beşerî ihtiyaçlardan" haberdar edilmeli ve "genç sanatkârlar" dehânın, psikolojik olduğu kadar sosyolojik dinamiklere bağlı olduğunu bilmelidirler.
Çalışma yaşamın temel ihtiyaçlarıyla bağlantılıdır. Kendi içinde bir amaç değil araç,hatta zorunlu bir araçtır,gereksinimleri tersyüz eden bir yaşama-aracıdır. Dolayısıyla,özgür bir adama layık değildir çalışmak. Soylu bir aileden gelen biri ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorunda bırakılsa,bunu gizlemek zorunda kalacaktır. Çalışma onun özgürlüğünü elinden alır. Boş zaman bütün kaygılardan,ihtiyaçlardan,zaruretlerden muaf olma durumudur. Bir insan ancak bu durumda insan olur.
Sayfa 95Kitabı okudu
Insanın ruhunda taşıdığı en önemli temel ihtiyaçlardan biri de "olan bitenlere tutarlı bir anlam" verebilme ihtiyacıdır.
Sayfa 47Kitabı okudu
96 syf.
6/10 puan verdi
Yazar hakkında kısa bir bilgi :
Yazın dünyasına yayımlanan şiir ve eleştirileriyle girdi. Cumhuriyet, Güneş, Özgür Gündem, Aydınlık gibi günlük gazetelerde yazıları ve röportajları yayımlandı. Ardından haftalık 'Deli' dergisinde yazdı. Halen 'Leman' dergisinin yazarları arasında yer almış bir takım sorunlar nedeniyle ayrılmıştır. Şu an 'Deve' ve 'Islık' dergilerinde de yazmaktadır. İnsan-dünya ilişkisini, duygular ve olaylar karşılaştırması yaparak anlattığı çoğu eserinde hayatı sorgular. Gündelik zorunluluklardan, en temel ihtiyaçlardan ve insanın vazgeçemediği tutkularından bahseder. Eserlerinde yoğun bir melankoli ve karamsarlık fark edilir. İnsanın iç yolculuğunu melankolik bir dille anlatan bir yazardır.
Hayallerini yak evi ısıt , yazarın 2000 yılında kaleme aldığı bir eserdir . Manzum mensur karışık bir şiir kitabıdır . Sade , akıcı ve hüzün dolu bir eserdir . Nesir türünde hikaye tarzında yazılmış şiirlerden meydana gelmiştir .
# KİTAP ŞUURU İNSANLIK ŞUURUDUR
Kitap Şuuru
Marx ağlıyor
ASKON web sitesindeki kısa filmler Batılı olay örgüleri ve karakterler kullanarak bu temayı geliştirmektedir. Bu filmlerden birinde okyanusta seyreden güzel bir geminin batışı anlatılır. Gemide zengin yolcular iyi vakit geçirirken yoksullar temel ihtiyaçlardan bile yoksundur. Geminin batmasının sebebi zenginlerin bencilliğine isyan eden yoksulların aptallığıdır. Zenginlerin insan kardeşlerinin çilesine duyarsızlığı felaketi tetikler.
Sayfa 195Kitabı okudu
Radcliffe-Brown’un işlevselciliği, yapısal yönlerle Özellikle ilgili idi. Bu bakımdan onu, “yapısal fonksiyonalizm” diye isimlendirmek doğru olacaktır. Çünkü bu görüş, sosyal hayatın önemli yönlerine ciddi bir rol atfetmekte ve dolayısıyla yapısal devamlılık iddiasına katkıda bulunmaktadır. Onun, Hint Okyanusu’nda yer alan Andaman Adaları’ndaki, Durkheim’dan büyük ilham alan çalışmaları, aslında, Durkheim’in, dinin, kolektif kimlik ve sosyal dayanışmayı devam ettirme fonksiyonuna sahip olduğunu iddia eden hipotezinin bir sağlaması gibi gözükmektedir. Sosyal bütünleşme; festival, dans ve tören organizasyonları sayesinde sürdürüldü. Bu durum, Radcliffe-Brown’un ilgisinin, kültürden ziyade toplum kavramına yönelik olduğunu gösterir. O, işlevsel kanunlardan bahsederken; sosyal morfoloji gibi, yapı ve sosyal fizyoloji ile ilgili kavramlar kullanmıştır. O, Malinowski gibi doğrudan, ihtiyaçlardan bahsetmese de, temel varoluşsal durumlardan söz etmiştir.
