Bu dünya üzerinde hijyen diye bir şey yok; hava leş gibi, yalnızca otomobiller ve fabrikalar yüzünden değil aynı zamanda onu sabahtan akşama yutup tüküren milyonlarca pis ağız yüzünden. Onların nefesinin içinde yüzdüğümü düşündükçe çölün en ıssız yerine kaçıp sığınmak istiyorum; bu denli iğrenç bir dünyada insan vücudunu nasıl temiz tutabilir ki?
Sayfa 91 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Ne yaparsan yap ama birazcık olsun temiz hava almama ve gün ışığını görmeme izin ver.
Reklam
Yapmaya gidiyorum hemenn Pencereyi açıp odanıza temiz hava ,temiz fikir doldurun.
Benim, sandalyeme çakılmış, yalnızlığımın içinde düğüm düğüm çözmeye savaştığım bütün sorunları, bu adam dağların arasında; temiz hava içinde, kılıcıyla çözmüştü.
Karanlık geleceğimizi konuşmayı çok dilediğimiz halde hep korktuk. Yine de duygularımızın ayrımına vardığımız yani insanlığımızın gülümseyişini hissettiğimiz ânlardı. Gerçi boğuntulu sokaklardı, hava almak için şehirden kaçmalıydı. Yine şehrin içinde sakladığı temiz havalar vardı. Sanki dışımızdaki dünyaya yabancı gibi, sanki bitmeyen düşte gibi, sonunun geleceğini bildiğimiz, ama zamanına kadar veremediğimiz -karar vermek elde miydi? Karar vermek de nereden çıkmıştı?- politikadan tiksindiğimiz, bir topluluga kõleleşmeyi içimize sindiremeyerek olmamayı ürkünç bulduğumuz, sonuçta yine evlerimize yalnız döneceğimizden emin, başı sonu olmayan bu beraberliği, kendimizden, hayatımızdan rızayla söz edebildiğimiz, bu kentte yuvasından uçurulan kuşlar gibiyiz- ayaklarımız yere basmazdı. Hani gerçekte basmasını istemeyiz, ama o boğucu işyerine her sabah gitmeye zorunluluk vardır. 'Net bir evlilikte, net bir insan.'
Sayfa 137Kitabı okudu
Hepimize gereken tedavi….
Tedavi, burada yaşamak" dedi. “Düzenli bir yaşam, egzersiz, dış dünyadan izole olmak, sessizlik, temiz hava. Toprağımız var ve hemen hemen tüm ürünlerimizi kendimiz yetiştiriyoruz; ne televizyon var, ne radyo. Hep duyduğunuz komün yaşam alanlarından biri gibi burası….”
Sayfa 129 - ReikoKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.