Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
HakanTürk/ Korkut Eken Kimdir.
Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu belli değildir. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta
Rıfat Ilgaz, 7 Temmuz 1993'te aramızdan ayrıldı. 1991'de kaleme aldığı son şiirinde şöyle seslenmişti:
Elim birine değsin
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım!
Bazı kitaplar bir çırpıda okunur ya, bu kitapta onlardan biriydi benim için.
İşin doğrusu
Ercan Kesal'lı tv'deki dizilerden özellikle bugünlerde atv televizyonunda ki, Aldatma dizisinde ki Avukat rolünden izlemekteyiz.
Bir gün istanbulda D&R da kitaplarını görünce popileritesini kullanıp kitap yazdığı ön yargısına varmıştım. Oysaki
Resimlerin haricinde, "Yandığımın resmidir...!" diye not düştüğü bir çizim bırakır.
1993 yılında Ankara Sanat Rehberi için kaleme aldığı bir yazıda, öldüğünde başını göğsüne yaslayıp ağlayabildiği tek şehre, hüznünün cilasına Ankara'ya gömülmek istediğini belirtmişti. Tahminleri istekleri ne yazık ki gerçekleşir. 2 Temmuz 1993 günü kaldıkları Madımak Oteli ateşe verilir. Çok sayıda yazar ve sanatçı bu yangında hayatını kaybeder. Metin Altıok da öldü sanılarak morga alınır. O sırada, bir gün önce imza gününe katılan bir doktor onu tanır. Nabız alamamasına rağmen Metin Altıok'un yaşadığını anlar ve dahiliye servisine ulaştırır. Sivas'tan helikopterle bilinci kapalı bir şekilde getirildiği GATA Ağır Yanık Ünitesi'nde yaşama tutunamaz ve 9 Temmuz 1993 günü vefat eder.