Hayaller bir duvarda asılan geçmişe gidip hatalarımızı düzelttiğimiz tersine işleyen bir saat, ama gerçekler öyle değil. Gerçekler satın alınmış ama bir daha yüzüne bile bakılmamış, içinde sevgiliye yazılı mektuplarla dolu bir kitap, bir kızın sevdiğiyle birlikte dinlediği frekans ayarlı kalmış, ne var ki ayrılıktan sonra bir daha çalıştırılmaya cesaret edilmemiş bir radyo, delikanlının sevdiğiyle birlikte gözyaşlarıyla izlediği sayısız aşk filmlerine şahitlik etmiş tüplü bir televizyon, bir buluşma günü için sipariş edilmiş ama hiç kavuşamamış kol düğmeleri, mürekkebi çoğunlukla gönderilmeye cesaret edilmemiş şiirlere harcanmış bir dolmakalem hikayesi...
"Ya hep beraber ya hiçbirimiz!" yazarak imzalıyor Herlanda'yı İrfan Değirmenci. Ne düşünceler barındırıyor içinde bu güzel cümle. Tüm duygularımı, hissettiğim her şeyi bir cümlede birleştirip imzaladığını görünce bir kez daha sevdim onun mücadelesini ben...
Hiç uzatmadan konudan bahsedelim;
Herlanda... MS. 2104 yılında kurulmuş, 20
Bu ay içerisinde okuduğum Türkiye'nin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı Tuzağı adlı eseri, Cengiz Özakıncı ile tanışma kitabım olmuştu. Kurgu ile harmanlanmayıp, salt inceleme araştırma şeklinde meydana getirilmiş tarih kitaplarını okumayı pek sevmiyorum...Sevmemekten ziyade, okurken daralıp, bunalıyorum.Ama bu kez öyle olmadı..
İlk
Bir, malzeme olanlar; iki, özel insanlar. Özel insanlar yüksek durumlarından dolayı hiçbir yasaya bağlı değiller, hatta tam tersine, malzemeler için, yani şu süprüntüler için kendileri yasa yaparlar.
Sayfa 615 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sovyetler Birliği, bir şanstı. Hayır, şans doğru bir kelime değil, bir sonuçtu. Burjuvazinin sömürgen yapısının ve kapitalizmin kaçınılmaz krizlerinin bir sonucuydu. Bu sonuç, öyle ya da böyle tersine çevrildi ve Sovyet topraklarında kapitalizmin restorasyonu gerçekleşti. Bu sonuç da kendi içinde sebeplerini yaratan bir olgu. Sovyetler Birliği
...
Sanatı hakiki ustadan öğrenmeyen ve lafı ustaya bırakmayan hiçbir neticeye ulaşamaz. Ustalık uzun yılların toplanmış maharetidir.
Söz sende büyük usta...
Şiir Üzerine Bazı Düşünceler (Sadeleştirilmiş Metin)
Okurun bu kitapta okuyacağı Bir Günün Sonunda Arzu adlı manzume ilk yayımlandığı zaman, anlamı kimilerince gereğinden çok kapalı
Dikkat spoiler içerir!!
Okumayanlar okumasın incelememi.
Kitap 3 kısacık öyküden oluşmaktadır. Öyküler sırasıyla ;
- Lyon'da Düğün
- İki Yalnız İnsan
- Wondrak
Lyon'da Düğün : Fransa’da savaş döneminde gerçekleşiyor hikayemiz. O dönemde bir çok insan suçlu ya da suçsuz halde idam ediliyor. İdam edilecek insanlar bir mahsende bekletiliyor.
YEDİNCİ MEKTUP
Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına.
İyilikler,
Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hala
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılar kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
-üniversitedeki gençlere kyk yurtlarında bozuk yemek, çürük çarık meyve veriliyor.
-üniversitedeki gençlerin bahar şenlikleri kızlı-erkekli olduğu için iptal ediliyor.
-saçma salak sebeplerden her yere açılan üniversitelere bir umuttur deyip giden gençler istihdam edilmeyip üç kuruşa özel sektörde çalışmaya mahkum ediliyor. bunu kabul etmeyen