Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dokuz yaşında bir çocuğun hayatında demir paraların önemli bir yeri vardı. Adam Smith'in acımasız ekonomik ilkeleri para ticaretinde uygulanıncaya kadar bir büyük sikke, dört küçük sikkeye bedeldi. Sonrasında piyasa ekonomisinin görünmez eli, bir büyük sikkenin değerini beş küçük sikkeye pay etti.
Sayfa 36 - ZeplinKitabı okuyor
Niko olarak anılmaktan hazzetmezdi Nikola. Sırpçada "var olmayan kimse - hiç kimse" anlamına geliyordu çünkü bu.
Sayfa 25 - ZeplinKitabı okuyor
Reklam
Bir akşam, Nikola'nın kucağına alıp uğraşmayı sevdiği erkek kediyle ilgili tuhaf bir şey oldu. Mumları yakmaya giderken kediyi okşayınca avuç içlerinde kıvılcımların çıtırdadığını hissetti. Elini çevirerek sağına soluna baktı. Kedinin sırtıyla parmakları arasında ışık parıldıyordu. Bu da Tanrı'nın bir başka "güzel olay"ıydı. "Şuna bakar mısın?" diye bağırdı Djuka. Milutin, istisnasız herkesin tanık olduğu bu şeyin elektrik olduğunu anladı. Bu tuhaflığı elinden geldiğince açıklamaya çalıştı. Nikola, Tabiat'ın da dev bir kedi gibi olduğunu düşündü ilk kez. Merak ediyordu: Onu kim okşuyordu? Milutin, "Aydınlık bir dünyada yaşıyoruz." diye fısıldadı karısıyla oğluna. Djuka fısıltıyla sordu: "Aydınlık ne demek?" "İçeriden gelen ışık."
Sayfa 20 - ZeplinKitabı okuyor
Anneleri dünyayı yaratmış ve ardından babaları gelip onu kitaplara yerleştirmişti sanki.
Sayfa 15 - ZeplinKitabı okuyor
Dünyadaki evliliklerin küçük bir kısmı, zorla yapılan evliliklerdi. Geri kalan çok büyük bir kısmı ise birbirlerini sevdiklerini sanan insanların yaptıklarıydı. Daha doğrusu, seveceği insanı bulamadığında, korkudan bulduğu insanı sevmeye çalışanlar. Hoşlanma hissini aşk sananlar. Her taraf bu tarz çiftlerle doluydu. Acaba yeryüzünde gerçekten aşık olup beraber olabilen kaç kişi vardı diye merak etti Tesla. Kaç tane olabilirlerdi ki? Aslında yıllar önce Shakespeare meseleyi çok güzel özetlemişti. ‘Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu ‘aşk’ sanıyorsunuz’ cümlesi, ortalama bir insanın aşk sandığı fizyolojik süreci güzel ifade ediyordu.
"Neyim ben" diye düşündü. "Doğadaki bütün canlılar doğan güneş ile beraber beslenmek, hayatta kalmak ve çoğalmak güdüsüyle güne başlamışken, ben niye bir ayna karşısında varlığımı sorguluyorum" Aslında kız "ne" olduğu sorusunun cevabını çok iyi biliyordu. Ama her sabah yaptığı gibi kendisine hatırlatmak için dudaklarının üzerinde kalmış su damlacıklarını etrafa ve aynaya göndererek sesli bir şekilde tekrarladı: "Bugün 261. gün. Değişen hiçbir şey yok. Ben Tesla, içi su ve mikrop dolu, milyarlarca hücreden oluşmuş 57 kiloluk bir torbayım sadece. Öldüğüm zaman içimdeki su buharlaşacak, hücrelerim çürüyecek ve bu yerküre üzerinde benden geriye sadece mikroplarım kalacak." (...devam edecek)
Reklam
En sevdiğim kitabımın sözü (; Evrenin sırlarını bulmak istiyorsan enerji frekans ve titreşimi düşün ... Nikola Tesla
“- Aşka inanıyor musunuz? + Tanrı’ya inandığım kadar. - Öyleyse Tanrı’ya da inanmıyorsunuz. + Bilakis, dedi Tesla. Tanrıya her şeyden çok inanıyorum. Sadece varolup olmamasını pek önemsemiyorum. - Anlıyorum. + Anlamıyorsunuz.”
“Pek çok kişi dış dünyanın seyrine o denli kapılmıştır ki, kendi içinde olup bitenlerden tamamen habersizdir.”
Reklam
“O kadar cahilsiniz ki dininiz var diye ahlaka ihtiyacınız kalmadığını sanıyorsunuz…”
“Çoğu kimse dış dünya üstüne öyle derin bir tefekküre dalmıştır ki kendi içlerinde neler olup bittiğinden habersizdirler.”
“Başarısız olsak bile çabalarımız boşa değildir.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.