SONUÇ Doğan güneşlerin ve batan güneşlerin altında, ellerden, yüzlerden ve yürek çarpıntılarından değil de ayrılıklardan yapılmış bir taş yontu, bir yalnızlık imgesi, bir hüzün çağrışımıydı, durduğu yere uçurumlar açan. Herkes geri çekilerek onu öne çıkarmıştı, bütün sonuçların tek sorumlusu gibi. Bu tenhalık içinde kentin tek kalabalığıydı,
Berkley
Behey Berkley.! Behey on sekizinci asrın filozof peskoposu. Felsefenden tüten günlük kokusu başımızı döndürmek içindir. Hayat kavgasında bizi dizüstü süründürmek içindir. *
Reklam
Berkley...
Behey Berkley! Behey on sekizinci asrın filozof peskoposu. Felsefenden tüten günlük kokusu
Hapishane hikâyeleri
Dünyanın dört bir yanındaki esirler gibi, Eşref de Malta’daki esaret günlerinde bir hayli kalem oynatmıştı. O dönemden geriye kalan hatıralarının birçok kısmı oldukça uzun, detaylı ve zaman zaman neredeyse konudan konuya atlanan hikâyeler barındırıyordu. Bunlarda belirtilen faaliyetler ve yazıldıkları biçim, zamanının bol olduğunu
584 syf.
·
Puan vermedi
İlk Haziranda elime aldığım bu kitabı, yazarın tavsiyesiyle ağır ağır okumaya başladım. Dikkatimin en yüksek olduğu zamanlarda onar, yirmişer sayfa okudum. Yazın uzun bir zaman okuyamadım. Ama Ekim ayında artık normal rutinime girince rahatça okuyabildim. Birçoğu tefsir derslerinde işlediğimiz konuların tekrarı gibi oldu, bu açıdan çok faydası
Düşüne Düşüne Oku! - Uyan!
Düşüne Düşüne Oku! - Uyan!Gökberk Gökmenoğlu · Yüzleşme Yayınları · 202051 okunma
Tamamen yalnızdık. Kapının kapandığını ve Hudson'ın arkamdan geldiğini duy- dum. Bana yaklaşırken aramızdaki o tanıdık enerjinin etkisini hissetmeye başladım. Sanki birileri elektrik düğmesini açmış gibi bir vızıltı kulaklarımda çınlamaya başlamış, tüm endişe ve kor- kularım yerini ona duyduğum ihtiyaca bırakıvermişti. Bunu hisseden sadece
Sayfa 167
Reklam
202 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.