Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zey

Kocasının bir oğul istediğini biliyor ama içten içe kız olsun diye dua ediyor. Oğlan olursa ileride bir erkek olacak. Oysa erkeklere güven olmaz.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Eylemler olmadan sözcükler aldatıcı olabiliyor.
Sayfa 261Kitabı okudu
taşlar ya da sopalar, asla kıramaz kemiklerimi. fakat kelimeler öylesine kırdı ki beni tek tek sayılsa da kemiklerimin hepsi ve ölecek olsam bile, açlığa mahkûm ettim kendimi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen gerçek, yalanı yaşamak daha kolay olduğu için kendinizden bile sakladığınız bir sırdı.
Sayfa 107Kitabı okudu
Gümbür gümbür atan kalbini yavaşlatmaya çalıştı. Korkak, küçük bir kız değildi. Karanlıktan korkmuyordu. Ama karanlıkta saklananlara karşı olan korkusunu dindiremedi.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
"Ama acı denen şey de sadece kafamın içinde değil mi? Sevgi de sadece kafamın içinde değil mi? Hayatta önemli olan ne varsa, hepsi de tartıya vurulamayan şeyler! Hepsi de beyinlerimizin uydurduğu şeyler! Uydurulmuş olmaları onları önemsiz yapmıyor."
Sayfa 122Kitabı okudu
Dünya, gözle gördüklerinden ibaret olduğunda çok daha basitti. Hayalleri yaratan güçleri unutmak daha kolaydı. Gerçekliğin yalnızca tek boyutta olduğuna inanmak daha kolaydı.
Sayfa 179Kitabı okudu
Savaş bir kâbustu. Ağlamak istiyordu. Çığlık atmak, birisinin, askerlerden birinin arkasına saklanmak, sızlanmak istiyordu. Korkuyorum, bu rüyadan uyanmak istiyorum, lütfen beni uyandırın. Ama kimse yardıma gelmiyordu. Kimse onu kurtarmayacaktı. Uyanış yoktu.
Sayfa 216Kitabı okudu
Akıl insanoğluna has, çok kıymetli bir alettir. Ama insanın daha az insan ya da daha çok insan olması, daha az akıllı ya da daha çok akıllı olmasına parelel değildir. Madde ve teknolojinin birincil özelliği tarafsızlıktır. Bunlar, insanı yüceltmeye ve canavarlaştırmaya hizmet edebilir. Kendi ırkını yüceltmek için diğer ırkları yutan Hitler batı medeniyetinin acı meyvesi değil midir? Hitler'in inandığı gibi "kuvvet istilanın haklı sebebi" değildir.
Sayfa 109Kitabı okudu
"...ama yaralar eninde sonunda iyileşir." "Yaralar iyileşmez, Tobias," dedim. "Yara kelimesinin tanımında bu var bir bakıma."
Reklam
Müdür'ün, anlayamadığı her şeyi "tuhaf" diyerek nitelendirme huyu vardı; bu nedenle kendisi, mutlak bir biçimde "tuhaflıklar"dan örülmüş bir insan topluluğu arasında yaşardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bir şeye bir kez isim verdiğinde o isim, o şeyin bütününü ya da neden önem taşıdığını görmene engel oluyor. Kelimeye odaklanıyorsun ki o aslında en önemsiz bölümü, buz dağının tepesi.
Off... İnsanlar birbirlerini anlamıyor. Bakış açıları tamamen yanlış olduğundan, eşsiz dostluklar kurdukları fikrine kapılıyor, bunun ömür boyu farkına varamayıp, karşılarındaki öldüğünde arkalarından ağlayarak dua etmiyorlar mı?
Cehenneme inansam bile, cennetin varlığına bir türlü inanamıyordum.
"Babacığım. Dua edince Tanrı'nın her şeyi vereceği doğru mu?" Esas ben, o duayı etmek isterdim. Tanrım bana güç ver! İnsanların özünü anlamama yardım et. İnsanlar diğer insanların üzerine bassalar da cezası yok. Bana bir öfke maskesi ver!
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.