"Vitalis, bu tiyatro da dilenciyi ya da kötürümü oynamak sana düşmüş olabilir. Ne yapacaksın? Ozanı mı suçlayacaksın yoksa oyundan mı çıkıp gideceksin? Rolünü iyi yap ve oyun bittiğinde kralı oynayan aktörle aynı alkışı bekle."
~Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir. Bu alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan; gülün, şarkı söyleyin, dans edin, aşık olun. Hayatınızın her anını değerlendirin...
"Vatan Yahut Silistre," Namık Kemal'in ünlü tiyatro eserlerinden biridir. Eser, 1873 yılında kaleme alınmış ve Osmanlı İmparatorluğu'nun güçlü devlet geleneği ile batılılaşma arasındaki çatışmayı ele almaktadır. "Vatan Yahut Silistre," milli değerlerin korunması ve batılılaşmanın getirdiği tehlikelere karşı duruşu savunurken, aynı zamanda insanın özgürlük arayışını ve özgürlüklerin sınırlarını sorgulamaktadır. Bu eser, Türk tiyatrosunun önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilir.
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,5bin okunma
Tüccar muhasebeci ve veznedarla çalışır; avukatın yetkilerini katipleri takip eder; yerbilimci, astlarının incelemelerini raporla§tırır; Kumandan Wilkes, Keşif Seferi'ne katılan tüm doğabilimcilerin bulgularını birleştirir; 14 Thorwaldsen'in heykelini taş işçileri bitirir;15 Dumas'nın yardımcıları vardır;16 Shakespeare tiyatro yöneticisidir, bir sürü genç adamın emeğini ve kalemini kullanır.17
14 Charles Wilkes (l798- 1877): Amerikalı deniz subayı ve kaşif. Amerika kıtasının çeşitli bölgelerini araştırmak için düzenlenen ve Güney Amerika'dan Güneydoğu Asya'ya kadar uzanan geniş çaplı "Birleşik Devletler Keşif Seferi"ne kalabalık bir doğabilimci, botanikçi, filolog, sanatçı ordusuyla çıkar.
15 Bertel Thorwaldsen (1770- 1884) : Yaşamının büyük kısmını İtalya' da geçirmiş ünlü Danimarkalı heykeltıraş. Burada onun, yardımcıları tarafından tamamlanmış "Lucerne Aslanı" heykeline atıf yapılmaktadır.
16 Baba Alexandre Dumas (l802 - 1870) , binin üzerinde roman yazdığını söyler; pek çok romanında gölge yazar kullanmıştır; en ünlüsü, "Üç Silahşörler" ve "Monte Kristo Kontu"nda işbirliği yaptığı Auguste Maquet' dir.
17 Shakespeare'in, bağlı bulunduğu tiyatro kumpanyasındaki rolü hakkında çeşitli spekülasyonlar ve efsaneler vardır. Emerson ise onu, yaşadığı dönemin ve önceki dönemlerin pek çok eserinden yaptığı alıntıları kendi yaratıcı dehasını da katarak derleyen bir ozan olarak görür.
Kitap ,Mustafa Kutlu'nun Yirmi yillik bir süre zarfinda yazdigi gazete yazilarindan hazirlanan seçkilerdir.
Öncellikle kitabın her türlü sorunlara değindiği görüyoruz , yirmi yıl önce yazdığı sorunlar halâ devam etmesi de ayrı mevzu.
Lafı uzatmadan bu sorunlara gelelim :
-İnsanın bedeninin kapitalizmin vitrini haline
Meyhanede Hanımlar, Hüseyin Rahmi’ nin 1924 yılında kaleme aldığı, 2022’de İş Bankası Türk Edebiyatı Klasiği olarak günümüz Türkçesi ile yayınlanan , az bilinen müthiş kitabıdır. Başka bir kitaba bakarken yayınevi satış temsilcisinin önerisi ile aldım. Bir solukta biten müthiş bir eleştiri kitabı yine okurla buluşmuş.
Kitabın teması 1920’de başlayıp 4 yıl süren alkol yasağı ve kadın hakları! Bahriye hanım kitabın baş karakteri. Zeki, sivri dilli, biraz şımarık ve baskın bir karakter. Önce kayınvalidesi ile kadın haklarını tartışıyor; sonra kocası ile Apostol’un meyhanesine içki yasağına rağmen içmeye gidiyor.Cumhuriyet’in getirdiği özgürlük havası ile kadın toplumda yavaş yavaş serpilirken Bahriye hanım üzerinden yazar bunun eleştirisini yapıyor. Yeşilay kurucusu Mazhar Osman Usman da, batı piyeslerinde isimleri Türkçeleştirip güya halkı medenileştiren tiyatro da payını alıyor. En güzel tespit kanunlar ve kanun yapıcılara yönelikti. Bir kaç alıntı ile incelemeyi tamamlamak istiyorum. Keyifli, güzel kitaptı. Tavsiye ederim :))
“ Habire aflarla iptal edilmek için kanun yapılmaz. Sonra halk hükümetle yüz göz ve polise karşı itaatsiz olur.”
“Hepimiz görünüşte medeni, fakat içimizde bir türlü değişmeyen fıtratımızla yaratılmış insanlarız.”
Meyhanede HanımlarHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20222,085 okunma
En iyimser tahminlere göre bile antik dönem Yunan edebiyatı, felsefesi ve biliminin yüzde 75’i kaybolmuştur. Geçmişe hiç de özlem duymayan tarihçi K.J. Dover şöyle yazar: “Yunanlar tarafından yazılmış olan her şeyin yalnızca küçük bir bölümü korunmuştur. Yüz kadar Yunan tarihçi adı biliyoruz, ama elimizde klasik dönemden yalnızca üçünün, sonraki dönemlerdense birkaçının yapıtı var. MÖ 500-200 arasında Atina’da iki binden fazla tiyatro oyunu sahnelendi, ama biz ancak 46’sını okuyup sahneye koyabiliyoruz.”
Tiyatro öneriniz var mı?? Sınıfta 3 dakikalık bir tiyatro oynamamız gerekiyor da uyarlama yapılacak kitap da olabilir. 3 kız 3 erkeğiz. Yardımcı olursanız sevinirim
" İyi şehir; iyi bir kütüphanede çalıştıktan sonra, iyi bir salonda, iyi bir tiyatro oyunu seyredebildiğin ve temsilin ardından güzel bir kafeye gidip sohbet edebildiğin şehirdir. "
Eskiden insanlarımız ölümle yanyana, hattâ içiçe yaşarlardı. Eskiden ölüm, küçük mezarlıklarıyla evlerimizin bahçelerine kadar sokulmuştu. Bu durum bir ihmal sonucu doğmamıştı: İnsanlarımız buna, bilerek izin vermişlerdi. Hattâ bu konuda ölümü teşvik etmişlerdi bile diyebiliriz. Her sokakta ahretin bir şubesi açılmıştı. Her şey belirli bir düzen içinde yürütülüyordu: Parmaklıklı pencereler, taş duvarlar, bu iş için özel olarak yetiştirilen serviler... ve her biri, temsil ettiği insana benzeyen o güzelim mezar taşları... (Başını sallar.) Hayır, hiç bir şey tesadüfe bırakılmamıştı.