Toplumsal ekolojinin ilkeleri
Toplumsal ekolojinin ilkeleri Toplumsal ekoloji birbirleriyle ilişkili bazı önermeler üzerine ku- ruludur: • Insan doğanın bir parçasıdır, ancak eşsiz bir toplumsal farkında- lığa sahiptir. • Çevresel kriz toplumumuzun merkezindeki hiyerarşik iktidar ya- pılarından kaynaklanmaktadır. • Bu iktidar yapıları insanlara da, en azından çevreye verdiği kadar zarar vermektedir. • Toplum yapısını ekolojik ilkelere dayandırarak doğa ile ilişkileri- mizi değiştirebiliriz. • Bu ekolojik ilkeler eşitlikçi ve karşılıklı yardıma, şefkate ve toplu- lukçu değerlere dayalıdır. • Bu değişim radikal kolektif eylem ve işbirliğine dayalı toplumsal hareketlerle elde edilecektir
Anarşizm, hayatın manevi alanlarındaki büyük öğreticileri ve önderlerine göre, bir dogma değildi; insanların kanını kaynatıp onlardan fanatikler, diktatörler ya da iflah olmaz baş belaları çıkarmak isteyen bir akım hiç değildi. Anarşizm, insanın ufkunu açıp onu serbest kılan ve özgürleştiren bir güçtür; çünkü insanlara kendi yeteneklerine güvenmeyi, onlara özgürlüğe inanmayı öğretir, kadınları ve erkekleri, herkesin özgür ve güvende olacakları bir toplumsal hayat için mücadele etmeye teşvik eder.
Sayfa 3 - Agora Kitaplığı | Feminist Kitaplık - 1 | 1. basımKitabı okudu
Reklam
Her toplumsal grupta o grubun kültürünü bir kuşağın sonraki kuşağa sistemli bir biçimde öğretmesi sonucu, grup üyeleri ortak özellikler geliştirirler ve böylece o grubun temel kişilik tipleri oluşur. Bir grubun genç üyelerinin eğitimi ne kadar yoğun ve tek yönlü olursa, üyeler de o ölçüde birbirine benzerlik gösterir ve bireysel farklılıklar azalır. Böylece sınırlı ve değişmez görüşleri olan bir toplum oluşur. Doğa toplundan bireyin özgürlüğünü sınırlar, ama karşılığında ona, dünyanın gerçekte nasıl olduğu, kendisinin nasıl bir insan olduğu, kendisini ve dünyasını ne kadar değiştirebileceği, doğru ve yanlış ya da iyi ve kötünün ne olduğu konularında oldukça kesin tanımlanmış bir varsayımlar sistemi sağlar.
·
Puan vermedi
"Aydınlanma klasiklerine" tanışıklığım olduğu için herhalde, çok boş bir kitap gibi geldi. Arka arkaya dizilmiş sloganlar gibi. Derinlik yok. Konusu din olan hesabını tutamayacağım kadar çok kitap, dinin tanımını yapmıyor. Bu da onlardan biri. Bu durumda yazarın dinden ne anladığını varsaymak zorunda kalıyoruz. Çünkü din,
Tanrı ve Devlet
Tanrı ve DevletMihail Bakunin · Öteki Yayınevi · 2016477 okunma
Her insanda hayatın iki yönü vardır: ilgileri ne kadar soyutlanrnışsa o kadar özgür olduğu kişisel yaşam ve onun için belirlenmiş yasalara zorunlu olarak uyduğu doğa, kovan yaşamı. İnsan bilinçli olarak kendisi için yaşar ama tarihsel, evrensel hedeflere ulaşılması için bilinçsiz bir alet olarak hizmet eder. Yapılan bir iş geri alınamaz ve insanın, milyonlarca başka insanın eylemiyle aynı zamana denk gelen bir eylemi tarihsel bir anlam kazanır. Bir insan toplumsal merdivende ne kadar yukarıda duruyorsa, ne kadar çok insanla bağlantısı varsa, başka insanlar üzerinde o kadar nüfuzu vardır, her eyleminin önceden belirlenmişliği ve kaçınılmazlığı da o kadar aşikardır.
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
• Christopher McCandless'ın 1992 yılındaki trajik ölümü, hikayenin merkezine damgasını vuran temel olaydır. Ailesinin ve toplumunun dayattığı kalıplara karşı isyan ederek, doğanın vahşi güzelliklerine olan tutkusuyla yanıp tutuşan genç McCandless, Jon Krakauer'ın eserinde bir olağanüstü figür haline gelir. Krakauer, McCandless'ın bu
Yabana Doğru
Yabana DoğruJon Krakauer · Siren Yayınları · 20131,087 okunma
Reklam
1.000 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.