"Mizah dergilerinin ne söyle(me)dikleri, neye güldükleri veya neyi eleştir(me)dikleri toplumu anlamak ve anlamlandırmak adına mutlaka dikkate alınmalıdır."
Geç tanıştım Orhan Pamuk’la, erken tanıdım ama gerçek manada tanışmam, kalemini okumam geç oldu ama iyi ki de daha erken okumayıp bu yaşlarda okudum diyorum; 10 sene önceki ben Orhan Pamuk’un hakkını veremezdim çünkü.
Metin T. Abi’nin dediği gibi romanın Mandrake’si Orhan Pamuk. Kaleminde bir sihir, bir büyü var Orhan
Kitap etkileyici bir dile sahip ve vermek istediği mesaj çok açık. Ancak kurgu, bu mesajın arkasında kalmış görünüyor ve bu durum da aslında mesajı bulandırıyor.
Şöyle ki;
(Bundan sonrası spoiler içerir)
Kitabı okurken Meursault'un ruhsuz ve vurdumduymaz tavrı gerçekten insanın sinirlerini bozuyor.
Kitapta anacığım diye bahsettiği annesinin
“Bir kişi çünkü, dünya demektir. Dünya da hikâye…”
Haruki Murakami’nin kitaplarla ilgili çok sevdiğim bir sözü vardır; “Rüyada bile olsa kitapları anlamak, onları okumak harika bir şeydir” diye. Bu söz okuduğum her iyi kitabın akabinde aklıma gelir. Rüyada bile harika olan bu his gerçekte çok daha harika olduğunu tekrar tekrar anlamış, birebir
Yazar özgürlük kavramını analitik olarak incelerken özgürlüğü farklı boyutlarla ele almış, aktörün ruhsal yapısı ve iç dinamiklerinden hareketle aktörün psikolojik tutumlarının topluma yansıyan yönünü değerlendirmiştir.
“ Özgürlük" ancak ve ancak çağdaş insanın kişilik yapısının bütünüyle çözümlenmesi temel alındığında tam anlamıyla
“Merhamet”in Gölgesinde Kadınlara Bakış Açımız Ve Tekerrür
“Korkma. Yaptığım onca şeye rağmen kelimelerim seni incitmez. Arada bir ağlayarak ve tırnaklarımı etime geçirip kendimi kanatarak da olsa, bundan sonra karanlıkta ses çıkarmadan yatacağıma söz veriyorum (S.7)” bu sözlerle başlıyor Toni Morrison kitabına. Bu sözler ilerleyen sayfalarda
Orhan Kemal, bu toplumu en iyi biçimde anlatan nadir insanlardan biridir bana göre. Üç arkadaşın köy de başlayıp şehirde bitmeye yüz tutan macerasını okuyoruz. Bugüne nasıl gelindiği anlamak isteyenlere rehber niteliği taşıyor. Haksız kazançlar, kapitalist düzen, biten ilişkiler, sahteleşen insanlar. Hepsi ve daha fazlası.
Bir Peri Masalı alt başlığı ile yayınlanan Hayvan Çiftliği, eşit toplum arzusunun bir masaldan öteye geçemeyeceğini eğlenceli ve anlaşılabilir bir üslupla anlatmış. 1940 sosyalizmini aşağılar bir nitelikte yazılan bu eser, Stalin rejimini hedef almış. Ve önsözde de anlaşıldığı gibi "lider domuz olan Napoleon" Stalin'i simgelemiştir. Lideri her zaman destekler bir tavır takınan koyunlar; gerçek dünya düşünüldüğünde cahilce konuşan, eleştirmeyen, her söylenene körü körüne inanıp sorgulamayan insanları temsil etmiştir. Kitaptan birçok çıkarım yapılabilir. Benim kitaptan çıkarımım ise; otorite esas alınan rejimler, toplumu baskıyla yöneterek kendi isteklerini yaptırırlar. Toplumu ayırmak ve birliği bozmak için var olmayan düşmanlar yaratırlar.. Dünyada olan olayları anlamak için okunması gereken bir kitap..
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · İthaki Yayınları · 2021246,1bin okunma