Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz alışılmışın dışında olucak.. Çocuk gelinler olmadıkça, çocuk işçiler olmadıkça, mevsimlik işçiler güldükçe, madende katliamlar olmadıkça, töre berdel namus bekçiliği adına kadınlar katledilmedikce, başta Berkin olmak üzere tüm gezi şehitleri ve ellerimizden alınan tüm canların yakınlarının yüzü güldükçe, çiftçiler hasat zamanı ağlamadıkça, esnaflar siftah etmeden dükkan kapatmadıkça, toprak mahsül süt torna üretenin oldukça, mezarda emeklilik ler olmadıkça, asgari ücret altında insanlarımız ezilmedikçe, sınıfsız sömürüsüz bir toplum oldukça, kısacası açlık, yoksulluk ve adaletsizlikler ortadan kalktıkça BAYRAM BİZİM SOKAKLARA DA GELECEK.
Endülüs Abdüsselam : ( 1926 - 19 ) Pakistanlı Fizik Bilgini İlk nobel ödülü alan müslüman bilim adamı. Ahmed Bin Musa : ( 10 yüzyıl ) Sistem mühendisliğinin Öncüsü. Astronom ve Mekanikçi. in Hocasıdır Ali Bin İsa : ( 11 yüzyıl ) İlk defa göz hastalıkları hakkında eser veren müslüman bilim adamı. Ali Bin Rıdvan : ( ? - 1067 ) Batıya tedavi
Reklam
300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Nâzım Hikmet'in romanları da olduğunu duyunca gerçekten heyecanlanmıştım fakat YKY'nin arka kapak yazısı kitabı almama engel oldu. Burada da kitabın tanıtım yazısı olarak bulunan bu yazıda özetle, kitabın içeriğine değinmek yerine Nazım Hikmet işte yazarı, alın okuyun, "Nâzım Hikmet külliyatı bu romanlarsız düşünülemez." demişler. Bir kitabevinde kitabı gördüğümde ilk paragrafını okuyunca ( #9476034 ) hemen aldım. Roman torna ustası Nuri Usta, bir beyzade tarafından hamile bırakılmış ve sokağa atılmış Gülizar ve Usta'nın anası etrafında şekilleniyor. Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında İstanbul'da halkın yaşadıklarını akıcı bir dille anlatıyor Nâzım. Nuri Usta'nın gençliğinden, oğlunun gençliğine kadar geniş bir zaman dilimin anlatıldığı bu romanı okurken bir an bile sıkılmadım. Herkese tavsiye ediyorum, Nâzım'ı bir şair olarak seviyorsanız da, sevmiyorsanız da alın okuyun derim.
Kan Konuşmaz
Kan KonuşmazNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2017768 okunma
Şair İşçidir
bağırırlar şaire: “bir de torna tezgâhı başında göreydik seni. şiir de ne? boş iş. çalışmak, harcınız değil demek ki…” doğrusu
1893 – 1930Kitabı okuyacak
Konuşanı çok ama düşüneni az bir Türkiye de yaşıyoruz. Konuşan Türkiye ama''düşünen Türkiye'' değil! Torna tezgahında çıkmış gibi ''tek tip'' düşünenin ağır bastığı bir Türkiye bu. Farklı düşüneni, Aykırı düşüneni sevmeyen bir Türkiye bu. Herkesin ''devlet gibi''düşünmesini isteyen bir Türkiye bu. Herkesin ''kendisi gibi'' düşünmesini isteyen insanların yaşadığı bir Türkiye bu.Farklılıktan korkan, farklılığın renk ve yaratıcılık olduğundan habersiz bir Türkiye'de yaşıyoruz hala.Düşüncenin karşısına düşünceyle değil küfürle,sopayla,cezayla çıkılıyor bu ülke de hala.
Sayfa 275 - doğan kitapçılık
O yıl ( 1950’ler ) tüccar sayısı oldukça çoğalmış. Özellikle tütün işi büyük bir tırmanış göstererek, ticaret yaşamında ilk sıraya yerleşmiş görünüyor. İkinci sırada tekstil ürünlerinin toptancıları göze çarpıyor. Zahireciler Saathane Meydanı’nı tutarken Subaşı, zanaatçıların elinde. Ünlü bakırcılar yokuşu, torna tezgâhları, ayakkabı yapımcıları, terziler, eczacılar, yorgancılar, doktor muayenehaneleri gene aynı yerde. Kereste piyasasına, batı Trakya ve Yugoslavya’dan gelen göçmenler hakim durumda. Saathane Meydanı’nın dik uzanan sokaklarında kuyumcular bulunuyor. Şehir o günlerde ilçe ve köylerin akımından uzaktır. Ekonomik gücün yarattığı sosyal yapıdaki ayrım oldukça belirgin. Şehir kulübü üye seçiminde oldukça titiz davranmakta, zanaatçı tek üye kabul etmemektedir.
Sayfa 200 - Can Yayınları
429 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.