Okuma listemde olmayan, arkadaşımda gördüğümde inceleyip ödünç aldığım ve iyi ki okumuşum dediğim kitap oldu. On dakika ve otuz küsür saniyede ne anlatabilirsin diye sorsalar en iyi cevabı Leyla verirdi, kitaptaki namıyla Tekila Leyla. Çöp kutusunda ölü bulunan Leylanın on dakika içinde doğumundan ölümüne kadar her anına şahit oluyoruz. Aslında Leyla üzerinden hayatın ve toplumun her alanına bir bakış atıyoruz. Beş kadim dostum diye tabir ettiği beş arkadaşı üzerinden toplumda her cinsiyete, dine, ırka, mezhepe ait insanlar üzerinden hayata bakıyoruz. Kitabın her cümlesinde toplumla ilgili nokta atışı tespitler vardı. Töre, taciz, cinayet, biraz da siyaset... Sınıf farklılıkları, ahlaki kalıplar... Okuduğum her cümlede toplumun farklı bir yerine baktım bazen tanıdık geldi bazen hiç bilmediğim hayatlar... Kitabın Leylanın cinayeti üzerinden ilerleyeceğini düşünmüştüm ama leylanın cinayeti başlangıç değil sonuç oldu. En azından katiller yakalandı mı onu öğrenmek isterdim cinayet ve bu kısım çok havada kalmıştı ama bunun dışında kesinlikle su gibi akan bir kitap oldu atladığım tek bir sayfası bile yok.