Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

tuğbafiye

tuğbafiye
@tubiscee
105 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
192 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Ahmet Ümit okumayı sevdiğim yazarlardan birisi. Bu kitabı da mağazada gezinirken ismi dikkatimi çekti hemen aldım. Öykü türünde pek okumuyorum ama yazarın kalemini bildiğim ve ismi de dikkatimi çektiği için hemen aldım. Kitapta birbirinden farklı hikayeler mevcut yani tek kurgu yok. Her şarttan, her sınıftan aklınıza gelebilecek her türlü ortamda aşkın ne olduğu anlatılmaya çalışılmış bize. Aşkı "ya benimsin ya kara toprağın" zihniyetinde yaşayanlar, evli olduğu halde aşık olduğu insandan vazgeçemeyenler, terkedildiği halde hala dönmesini bekleyenler... Ahlaki ve etik olarak her hikaye tartışmaya açık ama her hikaye öyle bir açıdan anlatılmış ki kim haklı kim haksız diyemiyor insan. Genel olarak okuması güzel bir kitaptı yazarın dili sade, tespitleri güzeldi.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Doğan Kitap · 200414,4bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Almanyada savaş, ülkemizde de kurtuluş savaşını anlatan birçok kitap okudum ancak savaşta Japonyayı anlatan bir kitaba hiç denk gelmemiştim görünce ilgimi çekti ve hemen okumaya başladım. Birinci dünya savaşı sırasında Kanadaya sığınan veya kanadada olan "kanadalı japon" ların gözünden olaylar anlatılmış. Kitabı alırken baş karakterin
Obasan
ObasanJoy Kogawa · Ketebe Yayınevi · 053 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Eleştiriye nasıl başlasam ne söylesem bilmiyorum. Aklıma gelen ilk şey ne sıkıcı bir kitaptı oldu. Yazardan okuduğum en sıkıcı kitaptı sırada gönül kitabı var ama japon edebiyatına biraz ara vereceğim. Taşrada bir köyden gelen Sanşiro karakterinin eğitim için Tokyoya gelmesi ve onun gözünden belli karakterler etrafında gelişen olay örgüsü var. Başlangıçta Sanşiro kendisini derslere adıyor üniversitedeki eğitimden beklentileri büyük. Kendini geliştirmek için sürekli farklı derslere giriyor. Sonrasında tanıştığı Yojiro, Mineko, Hirota hoca karakterlerinin içinde farklı bakış açıları biraz da hayatın düşüncelerin gerçek yüzünü görüyor. Kitapta Yojiro karakteri üzerinden dönemin Japonyası, eğitimi eleştirilmiş. Japonyanın kendi sistemini veya batı sistemini istemeyen ayrı bir Japon sistemi istiyor ve bu sürekli vurgulanmış. Sürekli aynı şeyleri okuyor gibiydim bir karakterin evinde veya bir mekanda toplanma aynı eleştiri.. Sanşironun çekingenliği okurken baydı karşı cinsle iletişim kuramaması herhangi bir konu hakkında fikri olmaması.. Okurken sıkıldığım bir kitaptı akıcı değildi maalesef
Sanşiro
SanşiroNatsume Soseki · Maya Kitap Yayınları · 2017335 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
353 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Kitaba çoook uzun zaman önce başlasam da bugün bitirebildim. Murakamiden okuduğum üçüncü ve en sıkıcı kitaptı. Kitapta hiçbir karakter ismi olmayışı fare, koyun adam gibi lakapların olması okurken çok zorladı. Baş karakterin bile ismi yok yazar bahsetmemiş. Karakterin yıldızlı bir koyunu araması kitabın konusu ancak kitabın ortasına geldiğimde olaylar yeni yeni gelişmeye başladı bu da beni çok sıktı. Gereksiz tasvirler fazlaydı ve ucu oldukça açık bitti. Ne okudum neden okudum diye sorguladığım bir kitap oldu. Murakamiden okuyacağım bir kitap daha var ona ön yargı ile bakmıyorum çünkü ilk iki kitabı bana hitap etti. Japon edebiyatını seviyorum yeni yazar öneriniz varsa yorumlarda belirtin lütfen Natsume soseki, murakami, yukio mişima, mi ye lee okuduğum yazarlar arasında.
Yaban Koyununun İzinde
Yaban Koyununun İzindeHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,029 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
İsimlerini duyduğum ve ilgimi çeken insanların biyografilerini okumayı sevdiğim için bu seferki tercihim Frida'nın Gizli Defteri oldu. Frida'nın doğumundan ölümüne kadar olan süreç anlatılıyor. Frida'nın ailesinden az bahsediliyor ailede en çok bahsedilen kişi ise kız kardeşi Christina. Frida'nın sanata ilgisinin nasıl başladığı eşi Diego ile inişli çıkışlı ilişkileri, başkalarıyla yaşanan çarpık karmaşık ilişkiler... Ölümü yoldaş yapmış kadın sıfatına açıklık gelmiş bu kitapta. Frida vaftiz annesi ile bir anlaşma yapıyor her yıl ölüler gününde ona adak adayacak böylece Frida biraz daha yaşayacak. Tablolarının çoğunu ölmüş olan insanlardan ve ölümden esinlenerek yapmış. Kitapta ayrıca bölüm aralarında Meksika mutfağı yemeklerinin bize tercüme edilmiş hali de bulunuyor. Kitabı okudum ancak ne kadar tatmin etti bilmiyorum. Kitapta konu sürekli Diegoya kayıyor veya Frida'nın sanat anlayışından daha çok çarpık ilişkilerinden bahsediliyor. İzlenim sahibi olmak için okunabilir ama sanatsal yönden tatmin etmedi maalesef
Frida'nın Gizli Defteri
Frida'nın Gizli DefteriFrancisco Gerardo Haghenbeck · Zeplin Kitap · 202075 okunma
Reklam
436 syf.
10/10 puan verdi
·
62 günde okudu
Deprem gecesi başladığım ve bitirmek bugüne kısmet olan okuma listemin ilk kitaplarından... Yine müthiş gerilimli ters köşeli bir kitaptı, sonlarına gelene kadar katili doğru bilemedim. Nevzat başkomserin yardımcıları ile beraber "körebe" lakaplı katili yakaması anlatılıyor. Katilin peşindeyken taciz, organ kaçakçılığı, mülteci sorunu gibi pek çok toplumun içinden konular etkili bir dille anlatılmış. Bazı cümleler vardı çok etkileyiciydi, her sayfada yapılan tespitler de gerçekten nokta atışıydı. Yazarın okuyup da tatmin olmadığım hiçbir kitabı yok. Bu kitap da beklentilerimi karşıladı.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201931,7bin okunma
574 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Lisedeyken okuduğum bir kitaptı ancak o zamanlar üstünkörü okuyup geçtiğim için yeni bakış açımla bir daha okumak istedim. Kitapta Liesel yani kitap hırsızının hayatında ve çevresindeki gelişmeleri okuyoruz. Çoğu zaman üçüncü şahıs anlatıyor bu gelişmeleri. Savaşı, yarım kalan hayatları, açlığı... Himmel sokağının köşesinden bu mahalleyi izliyorum gibi hissettim okurken. Her bir karakteri zihnimde canlandırdım her karaktere ayrı üzüldüm. Kitabın dili sadeydi ama bazen öyle betimlemeler vardı ki "bir şey ancak böyle anlatılabilirdi" dedim. O küçük notlar ve betimlemeler kitabı daha akıcı etkileyici yapmış. Eksikliğini hissettiğim tek şey Lieselin savaş sonrası hayatına nasıl devam ettiğiydi. Mesela savaştan sonra nasıl yaşadı, bu travmaları atlatabildi mi? Birkaç sayfa da olsa Lieselin ağzından okumak isterdim. Bunun dışında sürükleyici ve etkileyici bir kitaptı.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112,6bin okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Sema Soykandan okuduğum ilk kitap, uzun zamandır sıkılmadan okuduğum sayılı kitaplardan aynı zamanda. Her bir sayfası öyle güzel aktı ki bir kere bile başımı kaldırmadım. Avukat Nilin hesaplaşma ve intikam için gittiği Mardinde yardıma muhtaç iki kadını da alıp İstanbula dönmesiyle başlıyor olaylar. Vicdanı ile evlatlığı arasında kalan Nilin güzel hikayesi. Kader öyle güzel işlemiş ki üçünü, birbirlerinin kaybettikleri aileleri olacaklar... Kitapta ayrıca güçlü kadın kavramı öyle güzel tasvir edilmiş ki hayranlıkla okudum, saygı duydum güçlü kadınlara. Aynı zamanda Mardinin tarihi, tanıtımı ve İtalya hakkında bilgiler orayı tur rehberiyle geziyormuş gibi hissettirdi. Okurken kendime olan saygım arttı neler yapabileceğimizin bir kez daha farkında oldum... Güzel bir kitaptı okunması gereken kitaplardan.
Kilit Taşı
Kilit TaşıSema Soykan · Alfa Yayınları · 2022271 okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Fransız edebiyatından Bel-Ami... Çokça eleştirilen bir kitap seveni de sevmeyeni de çok anladığım kadarıyla, bana gelecek olursak kitap bana pek hitap etmedi. Fransız edebiyatını normalde severim ancak bu kitapta kurgu ağır ilerliyordu. Birinci kısım zaten hep aynı şeyleri anlattı bana göre kitabı sürükleyen ikinci kısımdı. Eski asker olan Duroy tesadüf eseri arkadaşı Forestierle tanışınca kendisini sosyetede bulur ve kendine yer edinmek için her şeyi yapar. Evli kadınlarla ilişki, sürekli birilerine yakın olma çabası... Çekiciliğini ve kadınları kullanarak yükselen bir karakter Duroy. Kurnazlığı ve hırsıyla kendince mücadele ediyor ve ilk kısımda her satırda yüksek sosyeteye olan nefretini ve buna rağmen sosyetede yer edinmeye çalışmasını okuyoruz. Nefretinin sebebini kendine bir yer bulamaması diye yorumladım. Bu yönden çelişen bir karakter. Genel olarak yorumlayacak olursam kurgu aslında güzeldi ancak çeviriden dolayı mı anlatımı mı böyle bilmiyorum pek sürükleyici değildi.
Bel-Ami
Bel-AmiGuy de Maupassant · İletişim Yayıncılık · 2019614 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Ödül almış ve onlarca dile çevrilmiş Fransız edebiyatından bir kitabı bitirdim. Üç farklı dünyadan üç kadının hikayesini anlatıyor bize. Hindistanda kast sisteminde bile yer almayan Smita, italyada aniden olgunlaşmak zorunda kalan Giulia, kendini mesleğine adamış kariyeri uğruna anneliğinden vazgeçmiş Sarah... Üç kadın ayrı ayrı güçlü ayrı ayrı mücadeleleri var. Kitabı okurken her bir karakterin öyküsünden roman çıkabileceğini fark ettim özellikle Smita hikayesini daha uzun okumak istediğim bir karakterdi. Smitanın cahil bir toplumdaki cesareti, Giulianın genç yaşında dünyaya açılması, Sarahın ayrımcı iş hayatında her şeyiyle var olma çabası... Her birinin mücadelesi öyle güzeldi ki. Üç ayrı karakter okudum ancak öyle güzel bir şekilde işlendi ki yüzlerini görmemelerine isimlerini bilmemelerine rağmen birbirlerinin hayatına dokundular, değiştirdiler. Kitabın adı gibi saç örgüsü şeklinde birbirlerine bağlandılar.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,6bin okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
uzun zamandır hatta yıllardır öykü okumamıştım, kitapçıda gezerken resimleri dikkatimi çekti ve bir nöbette okurum diye hemen aldım. Nöbette olmasa da bir yemek arasında okudum hemen. Kitap yedi öyküden oluşuyor ve her öykünün başlığı, karakterleri, konusu farklı. Öykülerin kendisi bir yana resimleri ve isimleri bile o kadar da değişikti ki. Etten tıpa, bozuk lunapark, yüz kıyafetleri dükkanı... Resimler kesinlikle ayrı bir hava katmış üzerinde defalarca yorum yapılacak tarzda resimler. Öykülerde de öyle değişik bir anlatım var ki okuduğunuz ile anladığınız şeyler çok farklı. Öyküleri ayrı resimleri ayrı üzerinde konuşulacak bir kitaptı eğer bir saatlik bir boşlukta ne yapacağınızı bilmiyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz.
Yüz Kıyafetleri Dükkanı
Yüz Kıyafetleri DükkanıYaprak Koçak · Altıkırkbeş Yayınları · 202118 okunma
418 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Büyük bir merakla başladığım bir kitabı daha bitirdim. Kitabın ismini ilk duyduğumda dikkatimi çekmişti ama kitabı okuyunca ismin yetersiz kaldığını anladım. Daha doğrusu hem kitabı tanımlıyor hem de bir o kadar uzak geldi bana. Babasız ve beş kadınla büyüyen Asya ve çok uzaklarda farklı bir ülkede anne babası ayrı olan aşırı sevgi ve düşkünlükle büyüyen Armanuşun hikayesiydi. Elif Şafak her kitabında olduğu gibi bu kitapta da İstanbulu detaylı betimlemiş, ince ince işlemiş. İstanbulun her sınıfına yer vermiş. Karakterler kadın ağırlıklıydı ve güçlüydü bu da güzel bir detay ancak çoğu şeyin havada kaldığını hissettim. Mesela Asya babasının kim olduğunu öğrendi ancak tepkisini ve sonrasında annesine olan davranışını öğrenemedik. Aynı şekilde aile üyeleri de torunların babasının kim olduğunu öğrenmedi. Aile üyeleri ve asyanın Zelihaya(asyanın annesi) bir özür borçlu olduğunu düşündüm kitabı okurken. Armanuş atalarını araştırmak için İstanbula gelmişti ancak sonrasında geri döndü mü yoksa İstanbulda mı kaldı? İstanbula alıştığını ve benimsediğini hissetmiştim. Çoğu şeyin sonu belirsizdi ama okuma zevki veren bir kitaptı.
Baba ve Piç
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,8bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitabı büyük bir merakla almıştım ancak beklentimi karşılamadı. Yazarı "aşka susamış" isimli eseriyle tanımıştım. O kitabı okurken de başta zorlanmıştım ancak betimlemeler olay örgüsü daha akıcıydı. Bu kitabı yaklaşık 180 sayfa kadar okudum ancak kitap bir türlü akmıyor hep aynı şeyler farklı tek bir şey yok. Mişimanın kalemi bana hitap etmedi.
Bahar Karları
Bahar KarlarıYukio Mişima · Can Yayınları · 2018616 okunma
651 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Nihayet bitirdim....Murakami okumaya imkansızın şarkısı ile başlamıştım, bu okuduğum ikinci eseri oldu. Yazarla tanışmak isteyenlere önerim okumaya kesinlikle sahilde kafka ile başlamamak. Anlatımı biraz ağır geldi en azından imkansızın şarkısına kıyasla. Kitaba gelecek olursam, evden kaçan kafka tamuranın hikayesiydi ama bana göre Kafka ve Nakata olarak iki ayrı karakterin hikayesini okudum. Bir bölüm Kafka bir bölüm Nakata üzerinden ilerliyor. İki karakter ne zaman denk gelecek, aralarında bir bağlantı var mı diye bekledim. Kafka karakterinin bölümleri okuması nispeten daha kolaydı ancak Nakatanın bölümlerinde o kadar çok karakter, o kadar çok felsefik cümle vardı ki okurken çok yordu... Haruki bu kitabında yine kedi karakterini vurgulamıştı ancak sürekli cinsellik/ensest vurgusu bir yerden sonra rahatsız etti. Dikkatimi çeken diğer bir konu konudan alakasız cümleler kurulması okurken bir an bir yer mi kaçırdım diye düşünmedim değil. Kafkanın evden kaçışından eve geri dönüşüne kadar olan bir haftalık süreyi ilmek ilmek işlemiş. Kitapta havada kalan birçok şey vardı mesela Nakatayı o hale getiren olay neydi? Kafka döndükten sonra masumiyetini ispatladı mı? Hayatına nasıl devam etti? Annesini buldu ama ablasına ne oldu? Yoğun bir anlatımı olmasına rağmen önemli konular havada kalmıştı. Kitap beklentimi pek karşılamadı ama ilginç bir kitaptı.
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,9bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Okuma listemde olmayan, arkadaşımda gördüğümde inceleyip ödünç aldığım ve iyi ki okumuşum dediğim kitap oldu. On dakika ve otuz küsür saniyede ne anlatabilirsin diye sorsalar en iyi cevabı Leyla verirdi, kitaptaki namıyla Tekila Leyla. Çöp kutusunda ölü bulunan Leylanın on dakika içinde doğumundan ölümüne kadar her anına şahit oluyoruz. Aslında Leyla üzerinden hayatın ve toplumun her alanına bir bakış atıyoruz. Beş kadim dostum diye tabir ettiği beş arkadaşı üzerinden toplumda her cinsiyete, dine, ırka, mezhepe ait insanlar üzerinden hayata bakıyoruz. Kitabın her cümlesinde toplumla ilgili nokta atışı tespitler vardı. Töre, taciz, cinayet, biraz da siyaset... Sınıf farklılıkları, ahlaki kalıplar... Okuduğum her cümlede toplumun farklı bir yerine baktım bazen tanıdık geldi bazen hiç bilmediğim hayatlar... Kitabın Leylanın cinayeti üzerinden ilerleyeceğini düşünmüştüm ama leylanın cinayeti başlangıç değil sonuç oldu. En azından katiller yakalandı mı onu öğrenmek isterdim cinayet ve bu kısım çok havada kalmıştı ama bunun dışında kesinlikle su gibi akan bir kitap oldu atladığım tek bir sayfası bile yok.
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 20195,6bin okunma
46 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.