Tıpkı senin gibi... Artık sevmiyorum bilimkurgu okumayı...
Ahmet Mümtaz Taylan
' Dünya karşıtlık üzerine kurulu. İçine duygu koyarsak karşı tarafın yerine geçmek istemeyebiliriz. ''
İlk once hangi şartta olursak olalım, derin bir nefes almalıyız. Bazı şeyler elimizde değil. Yaşadığımız anda olduğumuzu fark etmek ve o anda kalabilmek için, aldığımız nefesi hissetmeliyiz. Olanlar olacak, kendinizi kurban edilmiş hissetmeyi bırakın; hayata hafif bakın ve rahat olun.
Sayfa 9Kitabı okudu
Olması gerektiği gibi olmamak bugünün telafi edilemez ilk günahıdır.
Sayfa 37 - Yüce zerey
Yalnızlığa övgü
Hani kitap okurken, gözlerin kelimelerin üzerinden süratle geçerken ansızın durur ve eline kalem alıp çizersin ya, işte o çizdiklerine bir daha bak.
Onlar sensin.
Söylemek istediklerinin hepsi orada.
Sayfa 41 - Yüce Zerey
Yalnızlığa övgü
"Yalnız kalmak, bir tepki değildir. Dolu dolu yaşamanın gerektirdiği bir tavırdır."
Sayfa 41 - Yüce Zerey
Ne tuhaf. Ah! 4 buçuk milyar yıl boyunca birbirimize alışamamış olmak!
Öleceğimizi bilerek ama hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz.
Sayfa 19 - Onur ÜnlüKitabı okudu
"Zengin olmak ya da güzel olmak zorunda değilsiniz. Sizi diğer insanlardan olumlu anlamda ayıracak bir farklılık yahut sıcaklık mutlaka başarıyı getirir."
-Betûl Mardin
#ahlat ağacı
Aslında o kadar da önemli biri olmadığımız ortaya çıktığında neden üzülüyoruz ki hemen?Bunu temel bir aydınlanma anı olarak ele alabilsek daha iyi olmaz mı ?İnanmak dediğimiz şey sonuçta insanın içinde başlattığı bir eylemdir ve güzelliğe ve aşka inanmak kadar ayrılığa da inanmak ,hazır olmak gerekir.Yani her güzelliğin sonunda bir kopuş,bir ayrılık pusuda bekler.Madem öyle, o zaman başımıza gelen bu gibi tatsızlıklara,bizi kendi bilinmeyenlerimizle yüzleştiren hayırlı felaketler gözüyle bakmamız gerekmez mi?
Soluksuz Okuyup Şaşırın... Haydi...!!
'Ağaçta sallandırılan büst!’ haberine çok şaşıran Yaşar üzerine pul biber serpiştirdiği yumurtanın sarısını ekmeğiyle patlattı, “Akıl almaz şeyler oluyor!” diye mırıldanıp ekmeği ağzına attı. “Ameliyatta hastası tarafından şişlenen doktor! ’, “Cemevine kayyum olarak atanan imam!’, “Kilise otoparkında anaokulu öğrencilerinin zikir töreni!’ başlıklı haberlere uzun uzun şaşırdı. “Pes!” dedi, “OHA!” diye haykırdı. Şaşırmak, Yaşar için artık bir mücadele biçimiydi.
Bireysel Mücadele Grubu’nda konuşan Ersin Hoca’nın sözlerini tekrar etti: “Şaşırın, hayret edin, hayretinizi haykırın! Şaşırmadığınız gün alıştmız, alıştıysanız da bittiniz demektir, unutmayın!”
Sayfa 28 - Tuhaf Dergi, Levent Kazak, ŞaşırmakKitabı okudu
Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuyda, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.
Sayfa 5 - Ocak 2018- Nazım Hikmet Ran
..ancak tıbbi müdahale gerçekleşmeden hayatını kaybediyorsun. Hayır, hayır. Hayatın sürüyor ...
Cenazen defnedilmesi için namaz kılınmalı. Mollalar cenaze namazını kılmıyorlar. Cenazen iki gün defnedilmeyi bekliyor. Böyle bir zamanda yaşadığım için utanıyorum Füruğ!
Sayfa 11 - Ekim 2017, Füruğ Ferruhzah
