Hayır, bize bunları öğretmediler: Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leonardo'dan önemsiz, Mevlâna Dante'den küçüktü, Itrî ise Bach'ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti, o kadar ki İkinci Dünya Savaşı sonrasında batılı emperyalizmin örgütlü politikasını uygulamaya kendimizden talip olduk(...) Oysa, bir kere yaptığımız batılılaşmak değildi, ikincisi batı bizim sandığımız gibi değildi, üçüncüsü batı'nın ulaştığı yer özenilecek bir yer değildi.
"Dipnot"
"Eski Türk edebiyatı, biri "divân" edebiyatı, diğeri "halk" edebiyatı, yani "hadarî" ve "bedevî" edebiyat diye ikiye ayrılmaktadır. Divan edebiyatı çok az sayıdaki kişilerin edebiyatı olduğu için zümre ve havas edebiyatıdır. Halbuki halk edebiyatı bedevîlerin, avamın, köylülerin ve göçebelerin edebiyatdır. Esas olan halk edebiyatıdır. Bu edebiyat divan edebiyatından önce ve onunla birlikte vardı, ondan sonra da vardır. Halbuki bu bedevî - halk edebiyatına göre, edebiyattaki bir bozulma hâdisesinin ifadesi olan divan edebiyatının ne öncesi ne de sonrası vardır. Yani aslında böyle bir edebiyat yoktu, bir ara oldu, sonra yine yoktur. Halk mûsikîsi-klasik sanat mûsikîsi (hafif müzik) için de aynı şey söylenebilir. Demek ki, edebiyat ve mûsikîdeki hadarîlik de bir bozulma hâdisesidir. Ancak bunu bir gelişme ve ilerleme şeklinde değerlendirenlerin de mevcut olduğu malumdur."
Sayfa 689 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Edebi Fikir Sayfasi
15 Maddede Yahya Kemal  1. Ahmet Agâh, Osmanlı İmparatorluğu içerisinde bulunan Üsküp’teki İshakiye Mahallesi Gazi İshak Bey Camii yanında bulunan büyükannesi Âdile Hanım’ın evinde dünyaya gelmiştir. Tarih, 2 Aralık 1984. Rumeli beylerinden Şehsuvar Paşa’ya dayanan soyu nedeniyle daha sonra “Beyatlı” soyadını kullanmıştır. 2. Gençliğinde birçok
544 syf.
10/10 puan verdi
Yaşadığım Gibi -Akıntılarımdan Derleme-
Önsöz "İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2019394 okunma
Hayır, bize bunları öğretmediler: Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leo­nardo'dan önemsiz, Mevlana Dante'den küçüktü, Itri ise Bach'ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk,...
Milli birlik ve beraberliğe ehemmiyet verenler, Türk halk ve sanat musikisine dört elle sarılmalı, bu musikiyi yayma, koruma ve geliştirmeyi milli kültür politikasının başlıca vazifesi saymalıdırlar.
Reklam
202 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.