EI-Cilî, Besmele şerhine dair eserinde, noktanın bölünmez öz, diğer harflerin ise ondan vücuda gelen mürekkep harfler olduğunu söyler. (Nasr, 4042) Bu ve buna benzer mütalaalara Osmanlı mesnevilerinin giriş kısımlarındaki besmele şerhlerinde de sıklıkla rastlanır. Osmanlı hat sanatı da diğer sanatlar gibi devre uygun bir gelişim seyri izler.
Halil İbrahim Erbıyık / Ruhsal Detoks.
Dr. Halil İbrahim Erbıyık; şair, yazar, udi, bestekar, yönetici, hekim.
1958'de Sivas'ta doğdu Kuleli Askeri lisesi'ni birincilikle bitirdi. 1981'de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Dr. Alaeddin Yavaşca, İrfan Özbakır gibi hocalardan Türk Sanat Musikisi dersleri aldı 4 enstrüman çalıyor, 40 bestesi mevcut.
Günümüzde bilim ve teknoloji çok ilerledi. Artık her şeyi teknolojik aletlerle yapıyoruz, teknoloji ile bu kadar bütünleşirken sanki insan ruhunu ihmal ediyoruz. Psikolojik ve sosyal anlamda her gün problemlerimiz artarken bunlara çözüm yolları üretmekten yana dünya çaresiz kalıyor. Belki de teknoloji insanın fıtratını ihmal ediyor.
Yazar bir insana hedef olarak 150 yıl sağlıklı ve mutlu yaşama sırlarını verdiği kitapta, insan duygularını, organlarımızın kullanılma ölçülerini ve gerekçelerini anlatırken, kişisel gelişim ile ilgili de bilgiler vermekte, hastalıklar ve çeşitleri onlardan kurtuluş yollarını özellikle zihnimizde hastalıkları yenmenin yollarını ortaya koymaktadır.
Dikkat değişince, düşünce; düşünce değişince, duygu; duygu değişince, dil; dil değişince, davranış; davranış değişince sen değişirsin diyen yazarımız, her an durmaksızın değiştiğimizi de ifade etmekte bu anlamıyla da zihinsel bir terapiye ihtiyaç duyduğumuzu belirtmektedir.
#Kitapşuuruunsanlıkşuurudur.
Ruhsal DetoksHalil İbrahim Erbıyık · Hayat Yayıncılık · 201535 okunma
Efendim, cumhuriyetten sonra Batılılaşmak sevdasıyla,
Türk müziği önce okullardan kaldırılmış ve müzik derslerinde
Türk müziğinin öğretilmesi yasaklanmış. Bunu yapan Türkiye
Milli Eğitim Bakanlığı... Arkasından, “İstanbul Belediye Konservatuarı” adını alan “Dârülelhân"ın Türk Müziği Bölümü
1926'da kapatılmış, Böylece Türk müziği gençlere
" Polifonik (çok sesli) musikinin eriyişinde Türk musikisinin büyük etkileri vardır. Fakat daha önemlisi, Batı çok sesli musikisinde, musiki, etkileyici ses gruplarının birleşmesiyle oluşurken; ritmik düzen, yani musikinin zaman içerisinde bir olay olmasının bilinciyle meydana getirilecek güzellik hiç gündemde yoktu. Batı klasik yahut Barok musikisini kökünden sarsan hadise, cazdır. Cazı yapanlar 16. asırda İslâmlaşmış, Müslüman Afrika’dan zorla götürülmüş esirlerdir. Onlar kendi aralarında bu ritmik düzenin şiirini yaşıyorlardı. 1934 yılına kadar İstanbul’dan Tunus’a müzisyenler gider; usul, makam öğretip konserler verirlermiş. Bu insanlar Amerika’da bütün Batı Barok musikisinin dışında bir halk musikisi geliştirdiler. Bunda ritmik düzen ve emprovizasyon çok önemli. Emprovizasyon yani taksim, Batı musikisinde mevcut olmayan bir hadise. Bu iki unsur, bugün bütün Batı musikisinin, Türkiye’deki bazı çevrelerin evrensel sanat dedikleri, birkaç asilzadenin kendi sarayları için sipariş ettikleri musikiyi kökünden sarsmaktadır. "
Bektaşi der ki: "Rakı ağızdan değil, kulaktan içilir. Biz ona içki değil, dem deriz!"
Oturursun masaya, garson bir şişe rakı getirir, mezeleri sıralar, kadehini doldurur, içersin! Hayır, rakı öyle içilmez... Rakının nasıl içileceğini, ya da nasıl içilmeyeceğini bilelim...
Rakı güneş batmadan içilmez. Duvara bakılarak içilmez. Rakı