Türkiye, elbette ekonomik ve demokratik gücüyle olduğu kadar, sanatsal ve kültürel üst yapısını oluşturan geleneksel ve çağdaş müziği, sineması, edebiyatı, resmi, heykeli, kısacası kültür mirasıyla yarınlara kalacaktır.
Künye:[1]
Senaryo,Yapımcı,Kurgu: Tunç Okan
Görüntü Yönetmeni: Güneş Karabuda
Yapım Yılı: 1974 Tür: Dram, Komedi, Polisiye, GerilimOyuncular: Tunç Okan, Tuncel Kurtiz, Björn Gedda, Oğuz Arlas, Aras Ören, Hasan Gül Müzik: Zülfü Livaneli Yapım: Türk/İsveç Ortak Yapımı
Türk sineması yoktur. İran sineması vardır, hatta Suriye sineması da vardır ama Türk sineması yoktur. Sebebi çok basit, Türkiye'de sinema yapanların yüzde doksan dokuzu dünya vatandaşıdır, Türkiye insanıyla bağlantısızdır. Onun gibi yaşamaz, onun gibi hissetmez, onu tarafsız bir gözle izlemez... Bu ülke insanının inancı ve kültürüyle bağı olmayan sanatçıların yapay eserleri genellikle içtenlikten yoksundur. Türk sineması diyebilmek için bizim öykü anlatma geleneğimizle bağlantılı bir sinema dilinden söz edebilmemiz lazımdır.
Ömer Lütfi Mete
"Susuz Yaz"
Reji: Metin Erksan
Oyuncular: Ulvi Doğan, Hülya Koçyiğit, Erol Taş, Hakkı Haktan.
İlk tohumları 1960'lı yıllarınn başında atılan "toplumsal gerçekçilik" akımının önde gelen örneklerinden. Uzun süre sansürle takıştı ve gösterim izni aldıktan sonra "Türkiye'yi temsil etmek niteliğinden yoksun" gerekçesiyle Berlin Film Şenliği'ne katılması engellendi. Ama yurt dışına kaçınlarak, dünyanın en büyük üç festivalinden biri (diğerleri Cannes ve Venedik) olan Berlin Film Şenliği'nde (1964) "birinci" seçilip Alün Ayı ödülünü kazandı. Türk sinema tarihinin gerçek anlamda ilk büyük ödülü. Ve bir Metin Erksan başyapıtı. Toplumsal içeriğinin yanısıra kırsal kesim cinselliğini, bastırılmış erotik duyguları dışa vuran bir ilk deneme. Necati Cumalı'nın öykü kitabından alman film, ikinci kez Yılmaz Duru tarafından çekildiyse de (1973) Erksan'ın başarısını, hiçbir açıdan tutturamadı."
Milli birliğin kimler tarafından yıkıldığı görülüyor. Onu yıkan elleri dışarda aramayacağız. Maarifi ile, basını ile, sahnesi ile, sineması ile, ailesi ile, partisi ile, bölgeciliği ile hatta diyanet teşkilatı ve mezhepçiliği ile bütün kuvvetler ve bütün müesseseler milli birliği parça parça etmektedirler. (1968)
Nitelikli Okur / Standart Okur
Son yıllarda dergicilik sektörü üzerinde ciddi bir yoğunlaşma olması ilk başlarda çeşit bakımından seçenekler sunsa da ilerleyen zamanlarda bunun kötü sonuçları kendini göstermeye başladı.Kaliteli içerik üreten dergilerin bazıları kapandı bazılarıysa kaliteli içerik düzeyini okuyucuya göre ayarlayarak bu kaliteyi
CEYLAN 'a ithaf edilmiştir.. Dergiyi yerin dibine sokmuş, ben göklere çıkartmayacağım ama hakkını vereceğim. Ve incelemede ki sorularıma cevap istiyorum. İncelemene karşı inceleme yapıyorum sayın Örtmenim :)
Buyrunuz bir bakalım... :)
Öncelikle dergi'nin içeriği fazlasıyla dolu. Moğollar ve Hippileri