https://1000kitap.com/yazar/Irvin-D-Yalom ile çoğu insan gibi 
Nietzsche Ağladığında ile tanışmıştım. Daha önce böyle bir kitap okumamıştım – psikoterapinin revaçta olmadığı zamanlardı- Psikanalizin doğduğu yıllar Nietzche, Brauer, Freud, bir de yazarın o kendine özgü anlatım tarzıyla birleşince uzun süre
üç açılmamış mektup
İşte o zaman gerçekten ölmüş olacağım - hiç kimsenin belleğinde varolmadığım zaman.
Sayfa 223Kitabı okudu
•Aşkın celladı, Irvin D. Yalom •
Merhabalar elimde uzun süre tuttuğum bir kitap ile buradayım, tutmamın sebebi sindire sindire okumak istediğim, kitabın içerisinde yazarın bizlere psikoterapi öykülerinden notlar alınması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın içeriğinden bahsedeceğim sizleree...
10 tane psikoterapi öyküsünü bizlere sunuyor, "aşkın celladı " " tecavüz yasal olsaydı"
"Şişman bir hanım" " yanlış çocuk öldü" " benim başıma geleceğini hiç düşünmemiştim" " usulca gitme" " iki tebessüm" " üç açılmamış mektup" " terapide tek eşlilik" " sahibini arayan düşler". Yalom bu kitapta bizlere asıl şundan bahsediyor insanların temel sorunları olan ve asla kaçamadığımız eninde sonunda yüzleşmek zorunda olduğumuz 10 psikoterapi öyküsünde bize anlatmıştır. Eğer bir psikolojik danışman bölümünde okuyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap, ve ilk dikkatinizi çeken şey şu olacaktır. Yalom terapileri çözmeye çalışırken kendini yeniden tanıyor. Ben okurken aşırı keyif aldım. Kitaplığınızda bulunması gereken bir kitapptırr...!!!
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri 
Irvin D. Yalom
meraklısına!!!
Kitabı okuyup bitirdikten sonra ufak bir yazar araştırması yapmak istediğimde çok da içi açıcı yazılarla karşılaşmadım :)). Aşk üçgeni mi, dörtgeni mi, çokgeni mi bir türlü anlam veremedim açıkçası... 20.yy da Fransa da oldukça ünlü bir şair olan 
Louis Aragon mutlu bir aşktan ziyade mutlu bir çiftin olup olmayacağını düşünmüş hep. Meraklısına
Olduğum en bilgilendirici yazı okumanızı tavsiye ederim
ÇÖL ÇİÇEĞİ : KADIN SÜNNETİ VAHŞETİ VE CESUR KADIN…
Üç yaşında küçük bir kız çocuğuyken bir sabah anneniz sizi apar topar uyandırıp evden çok uzakta kimsenin olmadığı bir araziye götürüyor. Nemrut suratlı yaşlıca bir kadınla buluşuluyor, kadın pis bohçasından paslı bir jilet ya da kırık cam parçası çıkarıyor. Anneniz bacaklarınızı ayırıyor ve
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma
DÜŞÜNÜRKEN ÖLDÜ
Tahterevalli bir alçaldı bir yükseldi. Dengeyi düşündü, ardından dengeyi tanımladı. Dengeyi tanımlayamadı. “Biliyor musun? Galiba neyin ne olduğunu bilmiyoruz Ayşe. Başta bunu öğrenmek lazım” dedi. “Ne alaka şimdi durup dururken?”. “Bilmem”. Daha da konuşmadı. Sözcükler dişlerine takıldı. Diliyle geri itti. “Anlamazlar ki sizi, anlaşılmayız” diye
üç açılmamış mektup
Haddinden fazla enerjik davranmanın birtakım dezavantajları olduğunun da farkındaydım. Fazla işgüzar bir terapist çoğu kez hastayı çocuklaştırır: Martin Buber’in deyimiyle, kişiye “açılması” için yol göstermek ya da yardımcı olmak yerine kendi yolunu zorla kabul ettirir.
Sayfa 230 - Remzi Kitabevi, Ekim 2020, Otuz Altıncı BasımKitabı okudu