Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nisa suresi 3. Ayet.
Uhud Savaşı'nda altmış beş Müslüman öldükten sonra, arkalarında bakıma ihtiyacı olan eşlerini ve ailelerini bırakmışlardı. Bu yenilgiden sonra, Müslümanların dört kadın almasına izin ve­ren bir vahiy geldi. Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar ) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil ) , size helal olan (başka) kadınlardan ikişer , üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler ) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur . Sure 4:3. ...Ölen adamlar arkalarında sadece dullar de­ğil, yeni bir hamiye ihtiyaç duyan kızlar, baldızlar ve diğer akrabalar da bırakmışlardı.
Sayfa 293 - Koridor Yayıncılık.
Meleklerin, şehit Hanzale'yi yıkaması
Mahmud b. Lebid (r.anh) anlatıyor: Amr b. Avf'ın kardesi Hanzale b. Amir, Uhud Savaşı'nda Ebû Süfyan ile karşılaşmış ve onu alt etmişti. Ebû Süfyan'ı tam öldürmek üzereydi ki, Ebû Süfyan'ın imdadına yetişen Seddad b. Evs, Hanzale'yi sehit etti,Allah Resûlü, Hanzale hakkında şöyle buyurdu: "Arkadaşınızı melekler yıkıyorlar. Ailesine sorun, durumu hakkında bilgi alın." Hanımı: "Hanzale'nin gusül etmesi gerekiyordu; ama çağrıyı duyar duymaz çıktı gitti." dedi. Allah Resûlü: "Demek meleklerin onu yıkaması, bu sebeptenmiş." buyurdu.
Sayfa 403Kitabı okudu
Reklam
Çatışmalar hakkında neticelerine göre hüküm vermek isteyenlerin bu değerlendirmeye göre şöyle demeleri gerekir: (Ki bizler bundan Allah'a sığınırız) "Uhud savaşı bâtıl bir savaştır! Böyle bir savaşa girişmekle Resûlullah hata etmiştir! Çünkü yenilgiye uğramıştır." Yenilgi ise, fitnecilerin ve cahillerin mezhebine göre, menhecin bâtıllığının delilidir.
Sayfa 35 - Küresel KitapKitabı okudu
552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İslâm Tarihine Farklı Bir Bakış
Tarih bilimine yeterli saygınlığı göstermediğimiz için bizdeki tarih bilgisi genel itibariyle sathîdir. Bildiklerimiz kulaktan dolmadır. Sorgulamadan kabul eder, hatta tarihî şahsiyetler arasında taraf tutar, saf belirleriz. Tarih, belki de dünyanın hiçbir medenî milletinde bizde olduğu kadar sulandırılmamış, içi boşaltılmamıştır. Resmî tarihimiz
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1Adem Apak · Ensar Neşriyat · 2022717 okunma
John Davenport’un Müslümanlık Hikayesi
Sonradan Müslüman olan John Davenport kendisi­nin Müslüman oluşunu bakın nasıl anlatıyor: Ben bir tarihçiydim. Her şeyi incelediğim gibi İslam'ı ve Hz. Muhammed Aleyhisselâmı da inceledim. Bu çalışmamı ilmi olarak yaptım ve çocukluğundan başladım. Gerçekten tertemiz bir çocukluğu var. Genç­lik döneminde herkesin örnek gösterdiği ve 'el-Emîn' dediği güvenilir bir insan. Vahiy dönemine ve diğer olaylara baktım ve bunlar üstün bir insanın özellikleri dedim. Ancak bu son peygamberdir, diyemedim. Ne zaman ki Mekke'nin fethini incelemeye başladım, o za­man işin rengi değişti. Mekke'nin fethi hakkında yazılmış en güzel kitaplar­dan birinin adı İzzus Sacide, yani Secdedeki İzzettir. Mekke'nin fethiyle Müslümanlar tarafından en büyük zafer kazanılmışken ve kendisine en büyük zulüm­leri yapan insanların hepsi teslim olmuş tir tir titrer­ken, Efendimiz intikamla hareket etmedi. Hatta Uhud Savaşı'nda kendi öz amcası Hz. Hamza'nın ciğerini çiğ­neyen insanı bile affetti. John Davenport diyor ki İşte böylesi muazzam bir olayı gördüğüm zaman titremeye başladım. Peki, Bü­tün bunlardan sonra ne yapacak?diye baktığım zaman bir de gördüm ki yine Medine'ye döndü ve yine arpa ekmeği yiyerek, hasırın üzerinde yaşamaya başladı.Bunların hepsini normal insanlar yapar, ama bu zaferi kazandıktan sonra sade hayatına tekrar dönmek ancak büyük bir peygamberin ahlâkı olabilir. dedim ve koşa­rak secdeye kapandım. Müslüman oldum.
Cemel Savaşı
ÜÇ insan her ikisi bir tarafta, Hz Ali bir tarafta bir müddet konuşmadan beklediler, belki birbirlerinin gözlerinden peygamberli günlerin hatıraları canlandı. Hazreti Ali önce Hazreti Talha'yı gözleri ile süzdü. Adeta Talha hakkında söylenen peygamberin sözlerini hatırladı Hani Allah Resulü demişti ya "Kim yeryüzünde yürüyen bir şehit görmek istiyorsa Talha Bin Ubeydullah'a baksın" yine Uhud gazvesi günü Allah Resulü demişti ki "Uhud'da sağımda cibril solumda hep Talha vardı "Hz Ali bu sözleri hatırladı karşısında duran ve onunla savaşmak isteyen insan peygamberin diliyle yürüyen bir şehit ve uhutta cibril ile aynı makamda duran bir yiğitti. Ali bu yiğide yaşlı gözlerle baktı ve dedi ki" Ey Talha bu anlamsız savaşı başlatacak mısın? boş yere ümmeti Muhammed'in kanını akıtacakmısın?"
Sayfa 117 - Siyer yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Büyük günah işleyenlerin kâfir olmadığına delil
Savaştan kaçmak günah mıdır değil midir?  Elbette günahtır hem de büyük günahtır!  Eğer büyük günah işlemek kişiyi kâfir yapıyorsa savaştan kaçanların kâfir olması ve Allah'ın savaştan kaçanlara "kâfirler" diye hitap etmesi gerekir. Eğer Allah onlara "kâfir" demiyor ve "mümin" diyorsa, bu ispat eder ki savaştan
EFENDİMİZ (SAV)’İN TEBLİĞ METODU 2
(Hz. Muhammed (sav)’in Emriyle Öldürülen Kişiler) Muhammed (sav)'in İslam'ı geniş kitlelere ulaştırmasıyla bazı kişiler bunu engellemek için çeşitli faaliyetlerde bulunmaya başladılar. Bazı şairler şiirleriyle Muhammed (sav)'i hicvederken bazıları ise şiirleriyle insanları ona karşı savaşmaya davet etti. Muhammed onlara engel olmak
-Düşmanla Savaşta Kadının Rolü- -Muhterem bacım!- Dünyanın tüm ülkelerinde İslam'a ve Müslümanlara karşı açılmış olan yeni haçlı seferlerine karşı önemli bir rolün vardır. Gerçekten bu, senin için çok büyük ve önemli bir görevdir. Bu satırlarda size hitap ediyorum. Aslen bu yazdıklarımın iki katı kadar uzunluğa muhtaç olan bu konuda benim
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.