Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
"Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum.Bir Diriliş Cephesi bulunduğuna ve kendimin de o cephede bir savaş adamı olduğuma,olmam gerektiğine inanıyorum."cümleleriyle başlıyor kitap.Sezai Karakoç genellikle şiirleriyle tanıdığım bir yazardı.Ne zamandır okumak istediğim bu kitabı geç okuduğum için hayıflanmadım değil.Üstad kitabında İslam toplumlarının sosyoloji,ekonomi,aile,siyaset vb.alanlarda nasıl olması gerektiğini anlatmış bizlere.Kitabı okudukça İslam ülkelerinin neden bu halde olduğu tokat gibi çarpıyor yüzünüze.Özde olan bozuluşun tüm toplumu ne hale getirdiği gözler önüne serilmiş.Fert olarak ve devlet olarak nasıl davranmak gerektiği aktarılmış okuyucuya.İnsan herkes üstüne düşeni yapsa diriliş neslinin amentüsü gerçek olur mu diye düşünmeden edemiyor.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202318,7bin okunma
"Bu muhterem zatlar, bereketli kimselerdir. Bunların dualarıyla, Ümmet-i Muhammed'i, Cenab-ı Hak büyük âfetlerden kurtarıyor. Bunlar büyük insanlar, bereketli insanlar, bunların derdi davası, Ümmet-i Muhammed'in imanını kurtarmaktır." derlerdi. (Şıh Abdülgafur Efendi Sami Ramazanoğlu Efendi hakkında.)
Reklam
"Bu söz çok güzel bir müjde yahu, dedi. Aynı dergâhın dervişleriyizde kalmayıp da aynı medresenin de talebeleri olmak, Müslümanların, bilhassa bugünde en fazla ihtiyacı olan şeydir. Zülcenaheyn olmak budur. İlim adamı Peygamber-i Zîşan'ın ilmine vâris olan kimsedir. Mutasavvıf da ameline, ahlâkına, manevî âlemine vâristir. İkisi birden olmalı. İki kanatlı kuş gibi. Tek kanatlı kuş uçamaz..." (Şıh Abdulgafur Efendi)
...Hatimle teheccüdlere başladık. Şeyh Efendi'nin 1963'deki vefatına kadar, on beş sene, bu hatim böyle devam etti. Her Ramazan geldi mi, son on gününde hatimle teheccüd kılar idik. (Şıh Abdülgafur Efendi ile Medine'de.)
Zekâi Efendi, Kıbrıs'tan Mekke'ye geldiği ilk günlerde şahid olduğu fevkalâde bir hali şöyle anlatmıştı: Mekke-i Mükerreme'ye geldim. Parasız kaldım. Sabrediyorum. Fakirlik zor imiş; bunu gördüm, yaşadım. Fakat manen çok zengin idim. Manen çok şeyler kazandım... İlk umre tavafımı yaptım. Altınoluk'un altında oturuyorum. Kâbe-i Muazzama'ya bakarken hatırımdan, gönlümden şu geçti: "Yarabbi, ben sanırdım ki, Kâbe-i Muazzama'nın civarında, Kâbe'den yüksek ev bulunmaz..." O günlerde, civarda dört beş katlı evler bulunuyordu. Yalnız zihnimden geçiyor, dilimle bir şey söylemiş değilim... Rükn-i Yemani tarafından, Altınoluk'un altına doğru bir zat geldi. İhramlı, saçlı, esmer, son derecede mehîb, heybetli... Selâm verdi: "Esselâmü aleyküm!" "Ve aleykümüsselâm..." dedim. "İrfa' re'sek ve'n-zur fevkek! Başını kaldır, yukarı bak!" dedi. Başımı kaldırdım, Kâbe'ye baktım... Baktım ki, Kâbe gidiyor... Semâya doğru yükselip gidiyor, gökte uzayıp gitmiş, sonu görünmüyor!..
Reklam
Müslümanlar Aristo'yu "Büyük Üstad" diye adlandırıyorlardı. Bokrat'ın, Galen'in ve diğerlerinin kitaplarından "Faziletli Bokrat", "Faziletli Galen" diyerek alıyorlardı. Ama Arapça kitapların birçoğunun Latince tercümelerinde gerçek müelliflerin adları kayboluyordu. Kaynak zikretme alışkanlıkları hemen hemen hiç yoktu. Bunun sonucu olarak, Avrupalılar 17. yüzyılda önderlik durumuna nasıl geldiklerini bilmiyorlardı.
Ahh bide vurulmasalar :(
" Biliyor musun üstad ; Hâlâ kirlenen renkleri temizleyebilecek çocuklar var. Ah bi de bi de Vurulmasalar ... " Özdemir Asaf
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Dirilmek.., dirilmek ve diriliş. Üstadın bütün meselesi ve uğruna hayatını feda ettiği bu davadır (" Diriliş davası.) Oluru, olmazı, derdi, dermanı herşey diriliş uğruna bir çile. Ve bu çileler ile geçen müslümanca bir hayatın özlemi. Tekrardan müslümanca yaşama bilinci ve coşkusunu nakşetmeye çalışmak. Üstad sade ama bir o kadar anlaşılması güç bir dil zenginliğine sahip. Mefhumların derinine inmeye çalışmanın dirilişin olmazsa olmaz çabası. Kitabı bir diriliş eri olarak okuyun, diriltmeye ehil olan her müslümanın borcudur diriliş. Yaradanın kulluğunun en büyük hürriyet olduğunu bilenler,Bu davanın lezzetine varanlar ve bu davayla dirilişi bulanlar bu davayı tattırmakla mükelleftirler.
Gündönümü
GündönümüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 2000614 okunma
Yani Üstad Necip Fazıl’ın şiir kitabına ,”Çile”ismini vermesi boşuna değil…
Reklam
Âşık Veysel'e sordular... "Üstad dünyadan ne anladın?" "Say ki bir pazar yeri dolaştım. Üç metre bez aldım, gidiyorum. Gözünü açıyorsun" Doğdu" Gözünü kapatıyorsun "Öldü" diyorlar. İşte bu göz kırpışa "Ömür" diyorlar..."
Üstad Bediüzzaman
Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Üstad Necip Fazıl bu kitapta Dört Halife Devrinden başlayarak 20. Yy'a kadar yanlış bulduğu grupları, kişileri belli Kuran ve Sünnet çevresinde izah etmeye çalışmıştır. Özellikle İslam'daki fikri, mezhebi ve siyasi ayrılıkları ve bunların çıkış noktalarını merak eden arkadaşlara tavsiye edilir. Bol istifadeli okumalar dilerim.
Doğru Yolun Sapık Kolları
Doğru Yolun Sapık KollarıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20191,583 okunma
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.